DOLAR

34,5467$% 0.18

EURO

36,0147% -0.62

GRAM ALTIN

3.005,41%1,48

ÇEYREK ALTIN

5.110,00%0,95

TAM ALTIN

20.381,00%1,12

ONS

2.705,79%1,29

BİST100

9.549,89%1,94

Öğle Vakti a 12:55
Bursa HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,5467

EURO 36,0147

ALTIN 3.005,41

BİST 100 9.549,89

Öğle 12:55

Tbb Başkanı İmamoğlu: Kayyım Uygulamasının Tümden Bu Ülkenin Gündeminden Kalkması Şart

ad826x90

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği Encümen Toplantısı’na katıldı. TBB Konağı’nda düzenen toplantıda TBB Encümen üyeleri Diyarbakır, Eskişehir, Mardin, Mersin, Şanlıurfa, Adıyaman, Artvin, Edirne, Nevşehir, Zonguldak, Ankara Keçiören, Konya Selçuk belediye liderleri da hazır bulundu.

Encümen Toplantısı’nda Deprem Bölgesi Araştırma Komitesi Kurulması, Tasarruf Önlemlerinden Kaynaklı Sorunlar, TBB Yardımları, Avrupa Hareketlilik Haftası Programı, Belediye Meseleleri ve Tahliline İlişkin Eylem Planı, Kayyım Uygulamasının Hukuki Çerçevesi gündem maddeleri görüşüldü.

Toplantı sonrası basın açıklaması yapan İmamoğlu, şu tabirleri kullandı:

“Bu manada özellikle ekonomik olarak yürütülen bu siyasetler çerçevesinde ülkemizin tamamında sosyal yardıma muhtaç ailelerin sayılarının arttığını da istatistiki olarak tespit etmiş durumdayız. Bu da yine belediyelerimizin bütçelerinin bu istikamete evrilmesini ve bu yönde de vatandaşlarımızın gereksinimlerine mutlak katkı sunma konusunda uğraş gösterdiklerini ve arkadaşlarımızla hemfikir olduk ve paylaştık. Doğal olarak sosyal yardım hisseleri bütçede artıyor. Alışılmış kentlerimizin ihtiyaç duyduğu birçok farklı yeni yatırımlar söz konusu. Bu yönde de çalışmalarımız etkili bir şekilde sürüyor.

Özellikle bugün birkaç konu hakkında sizlere özel bilgi paylaşmak istiyorum. Bunlardan bir tanesi deprem bölgesinde araştırma yapacak olan komitemiz çalışmalarına başladı. Sürüyor. Buna yön vermek adına metodolojiyi paylaştık. Deprem bölgesinde yapılan hizmetler hem merkezi yönetim hem yerel yönetim boyutunda sürecin nasıl yönetildiği ve yürütüldüğü konusundaki tespitler, TBB üzerine düşen sorumluluklar, görevler ve elbette kamuoyuna dönük birtakım sonuçları içerecek bir biçimde bir aylık süre içerisinde tamamlanmasını öngörüyoruz ve bu tamamlandığı an itibarıyla da yerinde yaptığımız bu tespitler çerçevesinde hem TBB’nin eylem planı ortaya çıkmış olacak. Katkılarımızla o bölgede olmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda o sonuçları açıklayacağımız encümen toplantımızı da deprem bölgesindeki bir kentimizde yapmayı arkadaşlarımızla karar verdik.

“Kayyım uygulamasının tümden bu ülkenin gündeminden kalkması şarttır”

Bir başka konu yine gündeme aldığımız ne yazık ki ülkemizde artık bir alışkanlık gibi ya da bir rutin uygulama gibi gündemde olan ve yapılan, hatta gündemde tutulmaya çaba edilen kayyım uygulamasıdır. Kayyım uygulamasının tümden bu ülkenin gündeminden kalkması koşuldur. Kayyım uygulamasıyla ilgili gördüğümüz hukuki sakıncaları elbette sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle Anayasa’da İçişleri Bakanı’na vazifeyle ilgili cürümler için uzaklaştırma yetkisi verilmişken terör örgütü hususunda görev bağlantısı asla kurulmadığı hukuki bir zafiyettir. Terör kabahatinin misyonla temaslı işlenmesi halinde ise destek madde karışıklığı bulunmaktadır. Hizmetlerin terör sebebiyle aksadığının tespitinin Valiliğin yapması yargı teminatını bertaraf etmektedir. Meclis’in seçim yapması kuralından uzaklaşılmış olması gerçekten halkımızı o kentlerde yaşayan vatandaşlarımızı derinden yaralamaktadır. Aynı zamanda personelinin görevden uzaklaştırılması iadesi kararı seçilmiş liderden alınmıştır ve vesayet makamları hiyerarşik amir pozisyonuna girmiştir. Bu kapsamda vatandaşın iradesinin tümden yok sayılması yerini oluşturduğu gibi aynı zamanda kurumu da neredeyse ortadan yok eden bir evreli süreci devreye sokmaktadır. Yine görevlendirme süresi belirsiz belediyenin karar yürütme temsilci gibi farklı organlara sahip olmasından beklenen fayda da sağlanamamaktadır.

“Yerel demokrasiyi hırpalıyor

Suçun kişiselliği prensibinden en üst düzeyde uzaklaşılmıştır. Düzenleme fevkalâde koşullar altında çıkarılmış denilse de artık olağan hale gelmiştir. Neredeyse bu böyle yerleşik bir uygulamaya dönüşmüştür ki bu yerleşik uygulamamıza asla uygun değildir ve bunun gibi birçok aslında uygulamanın hem şahısları hem kurumları ve hem de o beldedeki vatandaşları derinden yaraladığını, üzdüğü yerel demokrasiyi hırpaladığını ve açıkçası ıstırabımız bazı noktalarda tamiri mümkün olmayan tahribatlar yarattığını belirtmek isterim. Bunun ülkemize, ülkemiz yerel demokrasisine, milletimizin demokrasiye olan inancına yaralar açmaktadır ve 86 milyon yurtsever vatandaşımızın bu memleketin eşit hissedarı olan yurttaşlarımızın yaşadığı bu cennet vatanda hiçbir beldemizin bu çeşit uygulamaları hak etmediğini düşünmekteyiz. Yine Meclisin feshi ve belediye başkanlığının sona ermesine, misyonlarla ilgili suç işlenmesi halinde görevden almayı ve takip edilecek bu süreç kurallar Anayasamızda ve temel mevzuat 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda yer aldığından ayrıca kayyum düzenlemesine ihtiyaç bulunmadığını arkadaşlarımız öneriyor. Bütün bunlar hem yasanın nasıl uygulandığı mevzuatına dair hem de aynı şekilde bu kanunların birbiriyle olan çelişkisini tespit etme noktasında Türkiye Belediyeler Birliği bünyesindeki hukuk ünitemizin ve uzman arkadaşlarımızın çalışmaları ışığında sizinle paylaşıyorum. Kabahatle gayretin ceza sorumluluğunun kişiselliği üzerinden sürdürülmesi gerektiği tüm kamu hat, koruma, hatta çalışana kamu görevlilerine kayyım atanmasının devlet geleneğimize hizmetlerini devamlı unsuruna büyük karşıtlıklar içerdiği, harika şartlarda getirilmiş kayın düzenlemesinin az önce dediğim gibi olağan dönem kapsamında genişletilmemesi gerektiği, yerel yönetim geleneğimize ve demokratik teamüllere uygun halkın iradesini yok sayan nitelikli bir kararla alınan kayyım atama uygulamasına son verilmesi değerlendirmesinde bulunuyor ve bunu da kamuoyuyla ve ilgililerle de paylaşmış olmak istiyorum.

Sokak hayvanlarına ötanazi uygulaması

Değerli hemşehrilerim yine bir diğer konu ve gereğince hazırlık yapılmadığı ve bu konuda özellikle bizi derinden üzdüğünü ifade ettiğim, böylesi önemli bir konuda yeni bir kanun çıkardık diyerek neredeyse tamamında belediyeleri sorumlu kılan bir anlayışla sıkıntıyı Meclis’e taşıyan çalışmayı doğru bulmuyoruz. Bahsettiğim konu elbette Hayvanları Koruma Kanunu. TBMM’ye sunulan Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapacağım tespitlerin önemli olduğunu ifade etmek isterim. Teklifin gerek usul gerek uygulama gerek bilimsellik açısından önemli sorunlar içerdiğini düşünüyoruz. İlgili kanun teklifi çözüm odaklı olmak yerine toplumsal sorunun daha da büyümesine neden olacak niteliktedir.

Elzem kontroller yapılmıyor

TBB olarak sokak hayvanları konusundaki meseleleri şöyle sıralayabiliriz: Kent hayatı içindeki sahipsiz sokak hayvanları elbette ki tedirginlik yaratmakta ne yazık ki çeşitli saldırı olayları olmakta, yaralanmaları hatta ölümlere sebep olmaktadır. Sahipsiz hayvanlar natürel ki maruz kaldıkları birtakım sıkıntı valilerin olduğunu da test etmek gerekir. Açlık, susuzluk, hastalık, kötü muamele gibi hayatlarını tehdit eden risklerle de bu canlılar karşı karşıyadır. İlgili bakanlıklar tarafından mevcut yasaya göre yapılması elzem kontrollerin de yapılmadığını belirtmemiz gerekir. Mali imkansızlıklar başta olmak üzere çeşitli nedenlerle yeterli hayvan bakım evi hizmeti veremeyen yerel yönetimlerle iş birliği yoluna ivedilikle gidilmeli ve bu konuda çok eksik bir zaman dilimi işletilmiştir. Bu iş birliği yapılmamaktadır.

Yerel idareye zorunluluk

Hayvan üretim tesislerini yasal ve yasal olmayan sayıları binlerle ifade eden, edilen hayvan satış noktaları ilgili kontroller yapılmamak ve sonlandırma getirilmemektedir ve çok önemli konu yasa TBMM’ye sunulmadan önce yasa taslağında tüm sorumluluğun yüklendiği yerel idarelerle ve konunun uzmanlarıyla istişare edilmemiş olması ve konunun kamuoyuna açık bir şekilde tartıştırılmamış olması ne yazık ki bildiğimiz bir prosedürle güya birileri tarafından basına sızdırılıp kamuoyu kendi kendine tartışsın tekniğinin tercih edilmiş olması, uygar olmayan, demokratik olmayan bir tabanda bu taslağın TBMM’ye gelme periyodunun sürecini bize yaşatmıştır. Bakanlık bilgilerine göre Türkiye’de 2 milyon sahipsiz köpek bulunmakta. Yine bakanlık bilgilerine göre Türkiye genelinde hayvan bakım evlerinin toplam kapasitesinin 105 bin adet olduğu ortaya çıkmakta. Bu bağlamda sokak kedilerinin, köpeklerinin toplanıp bakım evlerine koruma edilip sahiplendirilmesi için yeterli altyapı bulunmamaktadır. Bu yılın sonuna kadar tamamlanması öngörülen bakımevleri için süre de 2028 yılına uzatılmıştır. 2028 yılına kadar bu altyapının sağlanamadığı her hayvanların ömrüne son verileceği ortadadır bu mevzuata göre. Kanun teklifinde ikincil aşama gibi gösterilmesine karşın hayvanların yerel yönetim tarafından hayatlarına son verilmesi böylelikle zorunlu hale getirilmektedir.

Köpek üretimi ve satışıyla ilgili denetim ve kısıtlamalar arttırılmadıkça köpeklerin ve kedilerin öldürülerek sokaklardan nüfusunu azaltmayacağını biliyoruz. Zira boşalan alanlara yeni sokak hayvanlarının hızlıca yerleşeceği bilimsel çalışmalarda bir gerçektir. Bu istikametiyle biz TBB olarak canlıların hayatına son vermeden kısırlaştır-aşıla-yaşat siyasetinin en üst düzeyde bir seferberlikle yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle belediyelerimiz arasında uyum gerek ilçeler gerekse ilde sınır illerde çözüm çok büyük kıymet taşımaktadır. Kısırlaştırma işlemlerinin süpürme şeklinde yapılması sayesinde bölgesel olarak kısırlaştırılmamış hayvan kalmaması hedef olmalıdır.

Türkiye Belediyeler Birliği’nin ya da diğer belediyelerden hiçbir şekilde görüş alışverişinin yapılmadığı bir ortamda yapılan bu çalışmanın doğru olmadığını ve kesinlikle bu çalışmalarla birlikte sonucun Meclis’e taşınması gerektiğini tekrar sizlerle ve kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Özellikle vatandaşlarımızın iyi bir eğitime tabi tutulması, sokak hayvanları tabiat, şehirde kentle tabiatın ahengi ve özellikle insanların bu konuda bilinçlendirilmesiyle ilgili konuların da okullarda kesinlikle bir eğitime dönüşmesi ve müfredata konulmasının toplumsal şuur açısından da önemli olduğunu belirtmek isteriz. Bu istikametiyle şu anda Meclis’te görüşme çabası içerisinde ve zorlama bir teşebbüsün doğru olmayacağını tekrar ifade etmek isterim.”

 

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Külünk: Evlatları Köpek Saldırısı Sonucu Parçalanmış Vatandaşımız da Bu Modele Rıza Göstermez

HIZLI YORUM YAP