32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Büyük Aile Platformu Sivil Toplum Kuruluşları başkanlarını kabul etti.
Kurtulmuş, aile sorununun toplumların en hayati hususlarından biri olduğunu belirterek, “Günümüzde aile ile ilgili konular gündeme geldiği zaman, maalesef çabucak 2 tane temel tenkit ortaya çıkıyor. Birisi aile ile ilgili konuşmanın, aile kavramını düzeltmenin, demode bir anlayış olduğu ve artık günümüzün toplumlarında, günümüzün postmodern dünyasında aile diye bir kapsayıcı, kuşatıcı ve korunucu bir çatıya ihtiyaç olmadığı ifade ediliyor. Ayrıca bunun klasik toplumlarda geride kalmış tarihi sürecin bir parçası olduğu şeklinde kara propaganda yapılıyor. Tam tersine, aile tam da bugünün dünyasının şartları dolayısıyla düne göre daha fazla gereksinimimiz olan, daha fazla korunması, kollanması, güçlendirilmesi mecburî olan ve tüm toplumların, dini, diyaneti, görüşü, milliyeti, fikriyatı, siyaseti ne olursa olsun ortak değeri olan bir kurumdur” ifadelerini kullandı.
‘AİLE MİLLETİN OMURGASIDIR’
Kurtulmuş, aile kurumunun toplumun kök hücresi olduğunu kaydederek, toplumun yeniden inşasını sağlayabilmesi için kök hücreye ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Kurtulmuş, “Aileyi dağıttığınız zaman neyin etrafında toplumu yeniden inşa edeceksiniz? Dolayısıyla bu saldırının olağanüstü amaçlı, iyi tespit edilmiş, aslında sadece bireyleri ve aileleri yok etmek için değil, toplumları yok etmek için ortaya çıkarılmış bir ifsat olduğu aşikardır. Ayrıca aile milletin omurgasıdır. Omurgasını kırdığınız bir vücut nasıl ayakta duracaktır? Dolayısıyla burada aileye açıktan saldırı yapılmasının temel gayelerinden birisi de milletin omurgasını zedelemektir. Aile aynı zamanda da devletin temel direğidir. Bunu sadece bizim devletimiz için söylemiyorum, bütün devletler için söylüyorum. Yani devletin temel direğine gittiğiniz zaman o devleti; nasıl, hangi pahalar, hangi kurumlar etrafında toparlayacak ve nasıl bunları yeniden inşa edeceksiniz?” dedi.
‘SAPKIN AKIMLARA KARŞI ÖNLEMLERİN ALINMASI ŞARTTIR’
Türkiye’nin batı ülkelerine göre aile bedellerini koruduğunu fakat Türk aile yapısının da etkilendiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Bizim toplumumuz da bundan kısmen nasibini alıyor. Evlilik yaşının ilerlemesi, çok hızlı ve kısa süre içerisinde boşanmaların ortaya çıkması, nüfus yenilenme suratının düşmeye başlaması, bütün bunları ortaya koyduğumuzda, bizim için de alarm verdiğini tespit etmek lazım. Bunun için de her türlü şer odaklarının ortaya koyacağı, kamufle edilmiş sözler, özgürlük, insanlık, barış, hakkaniyet gibi pahalar üzerinden ortaya konulan bu fikirlere karşı da toplumsal hassaslığı olağanüstü önemli bir şekilde etkilememiz ve bu hassaslığı örgütlememiz gerekir. Bunun için özellikle bu araştırmalarınız için teşekkür ediyorum. Türk toplumunun yaklaşık dörtte üçünün, yüzde 75’inin hem LGBT gibisi sapkın akımların hem de aile kıymetlerine karşı yapılan akınların kabul edilemez olduğunu ve Türk toplumunun buna karşı uyanık olduğunu gösteriyor. Ama bunun daima olarak gündemde tutulması ve buna karşı önlemlerin alınması şarttır” diye konuştu.
‘YENİ ANAYASANIN İÇERİSİNE GİRECEKTİR’
Aile bedellerinin sonraki jenerasyonlara aktarılması için projelerin ortaya konması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Ailenin korunmasıyla ilgili yasal düzenlemeler, başta anayasa düzenlemeleri olmak üzere buradaki taleplerin de, sizler tarafından çok sesli bir şekilde Türk kamuoyu gündemine getirilmesi, önümüzde aslında açıkça farklı bir şekilde yürüttüğümüz anayasa üretim sürecinde aileyle ilgili hususların da anayasaya girmesine katkı sağlayacaktır. Ben bu çerçevede bu ortaya koyduğumuz uğraşın hem dönemsel olarak hem de Türk toplumunun geleceği bakımından olağanüstü hayati olduğu kanaatindeyim. Paydaşlarınızı artırarak, çok farklı toplum bölümlerinden sivil toplum kuruluşları, üniversitelerin araştırma merkezlerinin bu konu içerisinde dahil olmasını temin ederek bütün gücünüzle bu çalışmaları sürdürdüğümüz takdirde ümit ediyorum ki sonuç almak mümkündür. Sizlerin de farkında olduğunuz gibi karşınızdaki tehlike sandığımızın çok üstünde, çok büyüktür. Buna karşı bizim de gerekli reaksiyonları almamız ve bu konuda hareket etmemiz kuraldır. Son söz olarak, aileyi korumak milli bir ödevdir, milli bir sorumluluktur. Türk toplumunun en güçlü yapısını inşallah bundan sonraki kuşaklara de aktarmak boynumuzun borcudur” ifadelerini kullandı.
‘LGBT PROPAGANDASININ YASAKLANMASINI İSTİYORUZ’
Büyük Aile Platformu Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz ise TBMM’den beklentileri olduğunun altını çizerek, “Yeni anayasa değişikliği gündemde bu süreçte milletimizin temeli olan, medeniyetimizin temeli olan Türk aile yapımızın korunması ve aile kurumuna yönelik tehditlerin bertaraf edilmesine dair değişikliklerin yer almasını istiyoruz. Platformumuz marifetiyle 150 bin vatandaşımızdan ıslak imzalı dilekçeler topladık ve geçen yıl Meclisimize sunduk. Bu dilekçelerde talep ettiğimiz LGBT propagandasının yasaklanması ve örgütlerinin kapatılmasına ilişkin teklifimizin en kısa sürede gündeme alınmasını istirham ediyoruz. Ve artık batı fonlarıyla ülkemizde sosyo-kültürel terör faaliyetinde bulunan bu oluşumların kapatılmasını ve faaliyetlerinin yasal düzenleme ile yasaklanmasını istiyoruz. Üçüncüsü ise şu an içerisinde bulunduğumuz sözde onur ayı, onur haftası ve gibisi isimlerle yapılan, ülkemizde gerçekleştirilen LGBT propaganda faaliyetlerine izin verilmemesini istiyoruz” diye konuştu.
Hakkari’de Kaçak Cep Telefonu Operasyonu: 446 Cep Telefonu Ele Geçirildi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.