DOLAR

33,9008$% 0.03

EURO

37,6352% -0.04

GRAM ALTIN

2.809,88%0,81

ÇEYREK ALTIN

4.610,00%0,88

TAM ALTIN

18.383,00%0,88

ONS

2.577,74%0,76

BİST100

9.685,49%1,73

Akşam Vakti a 19:20
Bursa HAFİF YAĞMUR 28°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 33,9008

EURO 37,6352

ALTIN 2.809,88

BİST 100 9.685,49

Akşam 19:20

28°

TCMB, İkinci Çeyrek Milli Gelir Bilgilerini Analiz Etti

ad826x90

AA

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) blog sayfası Merkezin Güncesi’nde yer alan “İkinci Çeyrek Milli Gelir Verileri İktisadi Faaliyetin Ana Eğilimi Hakkında Ne Söylüyor?” başlıklı tahlilde ikinci çeyrekte köprü günlerinin sanayi üretiminin çeyreklik değişimi üzerindeki aşağı yönlü tesirinin 0,8 ila 2,3 yüzde puan aralığında olduğu belirtildi.

TCMB’de ekonomist olarak görev yapan Abdullah Kazdal ve TCMB’de araştırmacı olan Ece Taşan tarafından hazırlanan analiz ilgi gördü.

“BÜYÜME KOMPOZİSYONU ÖNEMLİ”

Analizde, büyüme kompozisyonunun gerek büyümenin sürdürülebilirliği gerekse dezenflasyon süreci açısından önemli bir öge olarak öne çıktığı belirtildi.

Özellikle salgın sonrası devirde, büyüme oranlarının görece yüksek olurken çoğunlukla iç talep kaynaklı gerçekleştiği vurgulanan tahlilde, şu sözlere yer verildi:

“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2024 yılının ikinci çeyreğine ilişkin açıklanan Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerine göre ise sabit fiyatlarla milli gelir bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,1, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2,5 arttı. Revize edilen verilere göre, yılın ilk çeyreğinde bu oranlar sırasıyla yüzde 1,4 ve yüzde 5,3 olarak gerçekleşti.

“YILIN İLK YARISINDA MİLLİ GELİR YILLIK BAZDA YÜZDE 3,8 ARTTI”

Dolayısıyla yılın ilk yarısında milli gelir yıllık bazda yüzde 3,8 artış kaydetti. Söz konusu veriler, iktisadi faaliyetin yılın ikinci çeyreğinde dezenflasyon patikasıyla uyumlu olarak yavaşladığını göstermekte. Bu yazıda, yılın ilk yarısındaki iktisadi faaliyet ana eğilimini milli gelir verileri çerçevesinde harcama ve üretim tarafından inceliyoruz.” ifadelerine yer verildi.

“BÜYÜMEYE EN BÜYÜK KATKI YURT İÇİ TALEPTEN GELDİ”

Söz konusu tahlilde, yılın ilk çeyreğinde büyümeye en yüksek katkının kesin yurt içi talepten geldiği belirtilerek, “Söz konusu katkı, büyük ölçüde özel tüketimdeki artıştan kaynaklanırken, bunda ücret artışları, firmaların ilave kampanyaları ve öne çekilen talebin etkisi de görüldü. İkinci çeyrekte ise mali sıkılaştırmanın gecikmeli tesirlerinin devreye girmesiyle birlikte en son yurt içi talepte bariz bir yavaşlama gözlemliyoruz. Gerçekten bu periyotta, stoklarla birlikte değerlendirildiğinde yurt içi talebin yıllık büyümeye katkısı 1,2 puana gerilerken dış istikrardaki olumlu görünümle bir arada net ihracat da yıllık büyümeye olumlu katkı verdi. Bu çerçevede, yılın ilk yarısında büyüme bileşenlerinin giderek daha dengelenen bir talep görünümüne işaret ettiğini kıymetlendiriyoruz.” değerlendirmesine yer verildi.

“İLK ÇEYREKTE VE İKİNCİ ÇEYREKTE YILLIK BÜYÜMENİN TEMEL BELİRLEYİCİSİ HİZMETLER SEKTÖRÜ OLDU”

Analizde, gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerinin üretim istikametinden değerlendirildiğinde ise ilk çeyrekte olduğu gibi ikinci çeyrekte de yıllık büyümenin temel belirleyicisinin hizmetler sektörü olduğunun görüldüğü belirtildi.

“SANAYİ KATMA PAHASININ YILLIK BÜYÜMEYE KATKISI, NEGATİFE DÖNDÜ”

Bu periyotta yıllık bazda yüzde 3,1 oranında büyüyen hizmetler sektörünün büyümeye katkısının geçen çeyreğe göre azalmakla birlikte, hala yüksek seyrettiği aktarılan tahlilde, şunlar kaydedildi.

Öte yandan sanayi katma pahasının yıllık büyümeye katkısı, ikinci çeyrekte negatife dönerek 0,4 puan aşağı yönlü bir etki yaptı. Çeyreklik bazda bakıldığında da yüzde 0,1 artışla yatay seyreden GSYH’de sanayi üretiminin katkısının azaldığı görülüyor. Sanayi sektöründeki bu zayıf görünümü yorumlarken ise söz konusu periyoda ilişkin takvimsel gelişmeleri de değerlendirmeye almakta yarar var. Gerçekten bu yıl ikinci çeyreğe denk gelen iki bayram tatilinin de hafta sonu ile birleştirilmesi sonucu ortaya çıkan köprü günleri ilave bir takvim etkisi oluşturuyor. Bu noktada belirtmek gerekir ki açıklanan mevsim ve takvim tesirinden arındırılmış veriler, ilgili aylardaki dini bayramlar kaynaklı çalışma günü eksikliğini dikkate alsa da köprü günleri ile kontaklı çalışma günü kayıplarını dikkate almamakta. İşte bu durum, köprü günlerinin olduğu aylarda sanayi üretiminde ilave oynaklığa neden olabiliyor. “

Analizde, şu değerlendirmelere yer verildi:

Sanayi üretimi ile sanayi katma değeri arasındaki yüksek eş bağıntıyı ve sanayi katma bedelinin GSYH içindeki yükünü göz önüne alarak yaptığımız tahminlere göre, köprü günleri sanayi üretimi üzerinden GSYH’nin çeyreklik büyümesini 0,15 ila 0,45 yüzde puan aşağı çekebiliyor. Bu yılın ikinci çeyreğinde varlığını gösteren söz konusu aşağı yönlü tesirin, üçüncü çeyrek sanayi üretimi ve milli gelir bilgilerinde mekanik olarak yukarı yönlü bir etki yaratabileceğini not düşmek isteriz.

“ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞE İLİŞKİN ÖNCÜ GÖSTERGELER YURT İÇİ TALEBİN YAVAŞLAMAYA DEVAM ETTİĞİNE İŞARET EDİYOR”

Özetle, 2024 yılının ilk yarısına ilişkin milli gelir verileri, ilk çeyrekte öne çekilmiş talep ve ikinci çeyrekte köprü günleri gibi faktörleri göz önünde bulundurduğumuzda, iktisadi faaliyetin ana eğiliminde ölçülü ancak para siyasetinin gecikmeli tesirleriyle giderek artan bir zayıflama gerçekleştiğini gösteriyor. Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler ve yüksek frekanslı veriler de yurt içi talebin yavaşlamaya devam ettiğine işaret etmekte. Bu çerçevede, yılın ikinci yarısında talepteki dengelenmenin dezenflasyon sürecine katkısının güçlenerek sürmesini bekliyoruz.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa HaberBursa GündemBursa Gündem HaberBursa HaberleriBursa Son Dakika

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kulis: Ekonomiye Kafa Yoran AKP’liler, 2025 Yılının 2024’ten de Zor Geçeceğini Düşünüyor

HIZLI YORUM YAP