DOLAR

34,0812$% 0.18

EURO

38,0752% 0.01

GRAM ALTIN

2.840,87%0,43

ÇEYREK ALTIN

4.707,00%0,40

TAM ALTIN

18.772,00%0,40

ONS

2.592,97%0,25

BİST100

9.975,61%2,06

Öğle Vakti a 13:02
Bursa AZ BULUTLU 19°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,0812

EURO 38,0752

ALTIN 2.840,87

BİST 100 9.975,61

Öğle 13:02

19°
  • Bursa Gündem Haber
  • Siyaset
  • Tihv, Türkiye’nin İşkenceye Karşı Komite’ye Sunduğu Rapora Alternatif Raporunu Açıkladı

Tihv, Türkiye’nin İşkenceye Karşı Komite’ye Sunduğu Rapora Alternatif Raporunu Açıkladı

ad826x90

(ANKARA) – Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komite’ye Türkiye’nin Beşinci Dönemsel Raporu için sunduğu rapora alternatif raporunu açıkladı. Türkiye’de azabın son bulmadığı ifade edilen raporda, Ocak 2016 – Haziran 2024 döneminde işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalan 5 bin 553 kişinin tedavi, rehabilitasyon ve belgeleme amacıyla TİHV’e başvurduğu bildirildi. Raporda, 2022 yılından bugüne en az 73 mahpusun hastalık, intihar, şiddet, ihmal gibi çeşitli münasebetlerle yaşamını yitirdiği, çok sayıda siyasi mahpusun keyfi kararlarla denetimli serbestlik ve şartlı salıverilme hakkından yoksun bırakıldığı da belirtildi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Türkiye’nin de 1988 yılından beri taraf olduğu İşkence ve Diğer Zalimane Gayrıinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme’nin uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite’ye alternatif rapor sundu.

Raporda hem mevzuatın hem de yargının işkence kabahatinin cezasız kalmasına imkan sunduğu kaydedilirken İşkence ve diğer kötü muamele sokağa taşarken, bu suçu işleyenler değil, işkenceye maruz kalanlar yargılanıyor denildi.

Komite 17-18 Temmuz’da  Türkiye’yi değerlendirecek

Türkiye’nin Beşinci Periyodik Raporu’na alternatif olarak sunulan ve 2016 yılından bugüne gelen süreci kapsayan raporda, Türkiye’nin işkence ve diğer kötü muamele fiillerini tedbire yükümlülüğünü yerine getirmediğine, işkence iddiaları ve yaşam hakkı ihlallerinin etkili ve bağımsız şekilde soruşturulmaması başta olmak üzere mukavelenin uygulanmasına yönelik birçok sistematik meseleye dikkat çekildi. TİHV, dikkat çekilen sistematik sorunların tahliline ilişkin 108 öneriyi Komite’ye sundu. Komite, 17-18 Temmuz’da Cenevre’de yapılacak oturumlarda Türkiye’yi kıymetlendirecek.

Türk Ceza Kanunu’nun ‘işkence’ kabahatini düzenleyen 94. hususunun BM İşkenceye Karşı Sözleşme ile uyumlu değil

Rapor, TİHV Başkanı Metin Bakkalcı tarafından İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilen basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Raporun hazırlanmasına katkı sunan insan hakları savunucularının da katıldığı basın toplantısında, Türk Ceza Kanunu’nun işkence kabahatini düzenleyen 94. hususunun BM İşkenceye Karşı Sözleşme ile uyumlu olmadığı belirtilen raporda, bu durumun yarattığı yasal boşlukların işkence ve diğer kötü muamele tezlerinin etkili ve tarafsız biçimde araştırılamamasına ve dolayısıyla cezasızlığa sebep olduğu kaydedildi.

232 çocuk işkence ve kötü muameleye maruz kaldı

Ocak 2016 – Haziran 2024 döneminde Türkiye sınırları içerisinde işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalan 5 bin 553 kişinin tedavi, rehabilitasyon ve belgeleme amacıyla, TİHV’e başvurduğu ve bu kişilerin 232’sinin çocuk olduğu aktarılan raporda, gözaltı araçlarında ve sokakta işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarında artış kaydedildiği belirtildi. Rapora göre, söz konusu periyotta fizikî şiddet ve pozisyonel işkence uygulamalarında da artış görülürken, cinsel şiddet de bir işkence yöntemi olarak varlığını korudu. Sıkı kelepçe ve ters kelepçe uygulamalarının 2016 yılından itibaren giderek arttığı ve bir cezalandırma aracı olarak rutin bir uygulama haline geldiğinin de raporda altı çizildi.

Cezasızlık siyaseti güçlenerek devam ediyor

İşkence ve diğer kötü muamele iddiaları dahil, ağır insan hakları ihlallerinde cezasızlık siyasetinin güçlenerek devam ettiğine dikkat çekilen raporda, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) de kararlarıyla bu cezasızlık siyasetini tahkim ettiği belirtildi. 2015 yılında sokağa çıkma yasağının uygulandığı yerlerde askeri operasyonlar sonucunda meydana gelen yaşam hakkı ihlallerinin takipsizlikle sonuçlanmasıyla ilgili müracaatlarda AYM’nin sırf 4 başvuruda metot istikametinden ihlal kararı vermesi, yüksek mahkemenin bu tavrına örnek olarak gösterildi. Zorla kaybetmelere ilişkin hukuki süreçlerin de zaman aşımı münasebet gösterilerek birer birer sonlandırıldığı Komite ile paylaşıldı.

Karşı dava kalkanı

Raporda, işkence hatasının soruşturulmasının önüne geçmek amacıyla işkenceye maruz bırakılanları yıldırmaya yönelik görevi yaptırmamak için direnmek (TCK 265) suçlaması gibi suçlamalarla karşı davalar açılmaya devam edildiğine dikkat çekildi. Savcılıkların, kamu vazifelilerinin şüpheli olduğu işkence soruşturmalarda genellikle takipsizlik kararı verirken, işkenceye maruz bırakılanlar hakkında başlatılan soruşturmaların ise çoğunlukla kamu davasıyla sonuçlandığı Komite ile paylaşıldı.

Cezasızlığın kovuşturma etabında da ortaya çıktığı belirtilen raporda, mahkemelerin işkence suçlamasıyla yargılanan kamu görevlilerini beraat ettirme eğiliminde oldukları, buna karşılık görevi yaptırmamak için direnmek suçlamasıyla görülen davaların beraat ile sonuçlanma oranının yüzde 30’un üzerine çıkmadığı Komite ile paylaşıldı.

TİHEK eleştirisi: 4 bin 708 müracaatın sırf 15’inde ihlal tespit etti

Raporda, Ulusal Tedbire Sistemi olması gereken Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun (TİHEK), İşkenceye Karşı Sözleşme’ye Ek İhtiyari Protokol’de (OPCAT) belirtilen prensiplerden, Paris Unsurları’ndan ve BM İşkenceyi ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezayı Tedbire Alt Komitesi’nin (SPT) Kılavuz Unsurları’ndan son derece uzak, tamamen yürütmeye bağlı bir yapı olduğu değerlendirmesi de İşkenceye Karşı Komite ile paylaşıldı.

TİHEK’in BM’nin kılavuz prensiplerine karşıt bir şekilde soruşturma yürüttüğü belirtilen raporda, kurumun 2016 – 2023 yılları arasında kendisine yapılan 4 bin 708 müracaatın sadece 15’inde ihlal tespit ettiğine dikkat çekildi. Soruşturma iddiasıyla yürütülen, ancak BM İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı, Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için El Kılavuzu’na (İstanbul Protokolü) uygun işlemeyen bu süreçlerin, işkence ve diğer kötü muamele argümanlarının etkili ve tarafsız bir şekilde araştırılmasını engellediği vurgulandı.

Uzman kurumlar süreçlerin dışında bırakıldı

Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen bir günlük İstanbul Protokolü eğitimlerinin, BM tarafından kabul edilen bu protokolün hazırlanması ve güncellenmesinde aktif ve öncü rol oynayan TİHV’e ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Adli Tıp Uzmanları Derneği (ATUD) gibi diğer uzman kurumlara danışılmadan organize edildiği belirtilen raporda, bu eğitimlerin akademik yeterliliğinin olup olmadığının değerlendirilmesine imkan veren bir yolun de ortaya koyulmadığı Komite ile paylaşıldı.

Eğitim adı altında yapılan söz konusu toplantıların sırf tabiplere yönelik olduğu ve kapsam dahilinde olmasına rağmen hakim ve savcılar, gözaltı yerleri idari denetçileri ve kolluk görevlilerine yönelik yapılandırılmış herhangi bir eğitim programının yapılıp yapılmadığının bilinmediği belirtildi.

Hapishanelerde aşırı kalabalıklaşma sorunu

Raporda, hapishanelerde giderek ağırlaşan şartların ve rutin hale getirilen insan haklarına muhalif uygulama ve kısıtlamaların başlı başına işkence ve diğer kötü muamele niteliği taşıdığı vurgulandı. Hapishanelerdeki aşırı kalabalıklaşma sıkıntısının kemikleştiğine dikkat çekilerek, sadece raporun yazım sürecinde hapishanelerde bulunan tutuklu ve hükümlü sayısının 78 bin 50 kişi arttığı belirtildi.

Yeni açılan S Tipi Ceza İnfaz Kurumu, Y Tipi Ceza İnfaz Kurumu ve Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu olarak isimlendirilen hapishanelerde tecridin olağan rejim olarak kabul edildiği belirtilen raporda, hasta mahpusların durumuna da dikkat çekilerek, 2022 yılından bugüne en az 73 mahpusun hastalık, intihar, şiddet, ihmal gibi çeşitli münasebetlerle yaşamını yitirdiği aktarıldı. Raporda, çok sayıda siyasi mahpusun keyfi kararlarla denetimli serbestlik ve şartlı salıverilme hakkından yoksun bırakıldığının da altı çizildi.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa HaberBursa GündemBursa Gündem HaberBursa HaberleriBursa Son Dakika

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

En Düşük Emekli Maaşlarındaki Zam Önümüzdeki Hafta Açıklanabilir

HIZLI YORUM YAP