34,2843$% -0.01
37,1004€% 0.25
3.005,93%0,45
5.101,00%0,37
20.341,00%0,37
2.729,29%0,52
8.714,69%-1,40
Seray Şahinler – Beyoğlu’nun zamana direnen ama zamanla yaşayan yapılarından biri Tokatlıyan Oteli… Cadde-i Kebir’in merkezinde, Mıgırdiç Tokatlıyan isimli esnafın teşebbüsüyle 1909’da hizmete giren, Alexandre Vallaury imzalı otel periyodun epeyce popüler yapılarından biriydi; Avrupa ve Ortadoğu’nun en lüks otellerinden kabul ediliyordu. Aynı zamanda İstanbul’un Pera Palas’tan sonra en büyük oteliydi.
Yıllar geçti, o şaşalı günler geride kaldı ve Tokatlıyan, Beyoğlu’nun sessiz yapıları arasındaki yerini aldı. Üç Horan Ermeni Kilisesi bünyesinde Tokatlıyan Han olarak ufak ofisler ve sanatçı atölyeleriyle yola devam ediyor.
Tokatlıyan Han’ın teras katı ise çeyrek asır sonra ilk kez bir stant için açılmış oldu. Eda Yiğit’in küratörlüğündeki 11 sanatçı, en son 25 yıl önce Beyoğlu Adliyesi ile çalışan avukatların ofis olarak kullandıkları, adliyenin taşınmasıyla terk edilen ve kalıntılarla dolu olan beşinci katı önce temizledi ardından “Polifonik Bir Bahçe” standını izleyiciyle buluşturdu. Tokatlıyan Han’ın odalarına yayılan stanttaki fotoğraf, desen, enstalasyon, fotoğraf, video, heykel, seramik eserler, hafızadan ilham alan ve kalıntıların kullanılmasıyla üretilen işlerden oluşuyor.
Hafıza odası
Sergiyle birlikte ortadan geçen vaktin izlerini ve işaretlerini taşıyan yerde geçmişe tanıklık edenlerin bıraktıkları soyut miras, kolektif bir bakışın konusu oluyor. Kirkor Dabanyan’ın “Kubbenin İzdüşümü”, Serkan Aka’nın atık porselenlerden oluşan yerleştirmesi “Buralarda Bir Yerde”, İlhan Sayın’ın Han’da bulduğu gazete kâğıtları ve telle üreterek odadaki eski lambanın üzerine kondurduğu “Haberci”si, Bilal İmren’in “Alexander Vallaury’nin izinde” görüntüsü, Özge Akdeniz’in Han’da kullanılan ve hâlâ yerinde duran eski su deposu odasına yaptığı “Boşluğun Kıyısında” yerleştirmesi, hafızanın yaşadığını ve yaşattığını hatırlatıyor. Standın son odası ise bir hafıza odası. Burada Mıgırdıç Tokatlıyan, Tokatlıyan’ın tarihçesi, ‘20’lerden itibaren otelde yaşanan ve basına yansıyan olaylardan haber seçkisi, Han’ın ‘90’lardaki kullanımı ve son yıllarda Tokatlıyan Han’da üreten sanatkarların bilgileri yer alıyor.
Sergi, yerin geçmişi ile bugün arasında çizdiği zikzaklarla şekillenirken iki yılı aşkın süredir sanatkarların burada örgütlediği yeni yaşam kültürünün rüzgârını gerisine alıyor. “Polifonik Bir Bahçe” 31 Ekim’e kadar ziyaret edilebilir.
‘Zamanı sıkıştırmışız gibi’
Tokatlıyan’ın terasında stant fikri küratör Eda Yiğit’in 2022’de burada bir yazıhane kiralamasıyla başlamış. Sözlü tarih çalışmaları yapan Yiğit, Han’ın ortasına bir bitki koymuş ve burası zamanla Tokatlıyan’ı paylaşan sanatkarların ekosistemi olmuş. ‘60’lardan sonra Han’a dönüştürülen Tokatlıyan’ın ilgili anlatılar ve değişen yerle bağ kurma biçimi ise standın temelini atmış. Yiğit, “Kolektif üretim, yerin tarihi ve geçmişine baktıkça insan bu ilişkiyi kurmayı gündemine getiriyor. Hem geçmiş bir araya geliyor hem vakti sıkıştırmışız gibi… Bu kat, âtıl ve hafriyatla doluydu. Çok büyük bir temizlikle başladık, hafriyatı ayıra ayıra kendimize yer bulmaya çalıştık. Mimari-mekân, hafriyat, hafıza üzerine çalışan sanatkarlarla konuşa konuşa bir şeyler yaptık. Kalan izleri tekrar yorumlayıp bahçeyle de konuşuyoruz” diyor.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Vakitsiz ve Yersiz Bir Gün