DOLAR

32,6565$% 0.01

EURO

35,1628% 0.05

GRAM ALTIN

2.448,97%0,07

ÇEYREK ALTIN

3.971,00%-0,61

TAM ALTIN

15.906,00%-0,63

ONS

2.332,16%0,02

BİST100

10.343,31%-2,86

Öğle Vakti a 13:13
Bursa AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

TÜİK’ten ‘Düzeltme ve Cevap’ Açıklaması

ad826x90

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), T24 yazarı Ercan Uygur’un ‘Talep’ hesabında köpük var: TÜFE’deki yanlışlar, açlık ve yoksulluk çeken dar gelirlilerin talebini yüksek gösteriyor! başlıklı yazısı için bir düzeltme ve cevap açıklamasında bulundu. Açıklamanın tam metni şöyle:

“Düzeltme ve cevap metni

07/06/2024 tarihli köşe yazısında Ercan UYGUR tarafından ifade edilen “Enflasyondan arındırılmış, yani gerçek olarak ifade edilmiş kalemlerin toplamı, gerçek olarak ifade edilmiş GSYH toplamını, yani 100’ü aşıyor. Hem de önemli ve giderek artan ölçüde aşıyor. Gerçek harcama kalemleri toplamı 2022’de 111,5 iken 2023’te 114,8 ve 2024’de 119,5 oluyor. Son bilgide yüzde yirmi dolayında hata var!” ibareleri yer almaktadır.

GSYH serisinde hacim cinsinden pahalar Avrupa Hesaplar Sisteminde önerilen birçok Avrupa ülkesinin de uygulamış olduğu annual-overlap zincirlenmiş hacim formülüne göre hesaplanmaktadır. Bu teknikte her bir bileşenin ayrı ayrı olarak zincirlenmiş hacim değerleri hesaplandığından formül toplamsallık içermemektedir. Bilindiği üzere GSYH hesaplamalarında üretim yöntemi temel alınarak hesaplamalar yapılmakta daha sonrasında harcama yöntemi ile dengelenmektedir. Bu dengeleme sürecinde stok değişimleri kalemi denge kalemi yani artık bedel olarak kullanılmaktadır. Üretim sisteminde kullanılan deflatörler ile harcama formülünde kullanılan deflatörler artışları birbirlerinden farklılıklar gösterdiği durumlarda harcama bileşenlerinin toplamı da büyük sapmalar gösterebilmektedir.

Buna örnek verilmesi gerekirse, üretim tekniğinde sanayi için Toplam-ÜFE deflatör olarak kullanılmaktadır. Bu deflatör son çeyreklerde TÜFE’nin altında artışlar göstermektedir. Ama pay olarak daha fazla hisseye sahip hizmetler sektörü Hizmet-ÜFE sektörü ile deflate edilmektedir. Hizmet ÜFE artışları da TÜFE’nin çok üstünde seyretmektedir. Ayrıca kamu sektörü, eğitim ve sağlık gibi dallarda deflatör olarak son yıllarda maaş artışlarının TÜFE’nin üzerinde seyretmesinden kaynaklı olarak ilgili bölümün NACE Rev.2 iktisadi faaliyet sınıflamasında ikili seviyede maaş ücret artışları kullanılmaktadır. Bu artış oranı TÜFE’den epey yüksektir. Sonuç olarak üretim usulünde önemli bir oranda kullanılan Hizmet-ÜFE ve maaş ücret deflatörleri GSYH deflatörünün yüksek çıkmasında önemli rol oynamaktadır. Harcama bileşenlerinin hacim bedellerinin bulunması basamağında harcama formülünde cari fiyatlarla önemli bir hisseye sahip olan Hanehalkı harcamaları ayrıntılı ürün kümeleri bazında ilgili TÜFE deflatörünün kullanılması sonucunda CPA ürün sınıflamasında 5’li digit seviyesinde fiyat tesirinden arındırılmaktadır. GSYH deflatörünün yukarı yönlü hareket etmesindeki nedenlere üstte değinilmişti, harcama bileşenlerinde yer alan hanehalkı harcamalarının deflatörünün GSYH deflatöründen daha az artış göstermesi nedeniyle de hacim cinsinden hanehalkı harcamalarının payı artmaktadır. Bu durum hanehalkı bileşenlerinin hacim cinsinden toplanması sonucunda elde edilen toplam pay büyüklüğünün artmasına neden olmaktadır. AB üyesi ülkelerin harcama bileşenlerinin hacim cinsinden hisselerinin toplamı incelendiğinde de Litvanya’nın da benzer durumda olduğu görülmektedir.  Bu durumun bahse konu olan haberde ifade edildiği gibi bir hata olarak isimlendirilmesi doğru değildir. Bu durumun ortaya çıkmasındaki temel neden üretim ve harcama bileşenleri için kullanılan deflatörlerin artışlarının birbirlerinden farklılaşmasıdır. Harcama ve üretim tekniğinde kullanılan deflatörlerin artışlarının birbirine yakınlaşmaya başlaması sonucunda bu durumun ortadan kalkması beklenmektedir.

Bahse konu olan köşe yazısında ifade edilen “Burada ithalat kalemi çabucak dikkat çekiyor; ithalat payı 2022’de cari fiyatla yüzde 42,6 iken sabit fiyatla yüzde 20,6’dır. İthalat’ın sabit fiyatla hissesinin bu kadar düşmesi için ithalat fiyatının diğer kalemlerin fiyatlarından çok daha hızlı artması gerekir” hususa değinmek gerekirse; mal ve hizmet ithalatı 2022 yılı genelinde cari fiyatlarla %149,3 gibi çok yüksek bir artış göstermiştir. Aynı yıl GSYH cari artışı %106,6 olarak gerçekleşmiştir ve bunun sonucunda ithalatın GSYH içindeki payı %42,6 düzeylerine çıkmış ve ithalatın payı yıl bazında ilk kere %40’ların üzerine çıkmıştır.

Ancak hacim cinsinden GSYH içindeki payı artış göstermemiştir. Bunun nedeni mal ve hizmet ithalatı bileşeninin ithalat ünite kıymet endeksi ile deflate edilmesinden kaynaklanmaktadır. 2022 yılında ithalat ünite paha endeksindeki artış %134,8 olarak gerçekleşmiş ve ithalatın zımni deflatörü, 2022 yılı GSYH deflatörü olan %96’dan çok daha yüksek olan %129,6 olarak gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda ithalatın hesaplanan zımni deflatörü GSYH deflatöründen 33,6 puan daha yüksek gerçekleştiğinden hacim cinsinden GSYH hissesinde artış yaşanmamıştır.

Son olarak ilgili köşe yazısında ifade edilen “OECD ülkelerinin tümünde tüketim deflatörü ile GSYH deflatörü birbirine çok yakındır, hatta bazı ülkelerde birincisi zaman zaman daha yüksektir. Türkiye’de neden tersine bir gelişme olduğu belirlidir: Zira TÜİK’in TÜFE hesaplaması yanlışlar ve eksikler içermiştir. Bu sorun sürüyor” ibareleri hakkında; Hanehalkı harcamaları için kullanılan deflatörün ürün grubu ayrıntısında TÜFE olduğu yazının evvelki kısımlarında belirtilmişti. GSYH deflatörünün ise Toplam ÜFE, Hizmet ÜFE, TÜFE, İnşaat maliyet endeksi, TCMB konu fiyat endeksi ve maaş ücret deflatörlerinin yüklü bir deflatörü olduğunu, bu deflatörlerin artışlarının birbirlerine paralel seyretmediği durumlarda hanehalkı deflatörü ile GSYH deflatörünün arasında farkların olması mümkündür. Karşılaştırma yapılan ülkelerdeki fiyat artışlarının yüksek seyretmemesi ve deflatör artışlarının birbirine paralel olması durumunda, hanehalkı deflatörünün GSYH deflatörüne yakın seyretmesi beklenen bir durumdur. Fakat, hanehalkı deflatörünün GSYH deflatörü ile değil, TÜFE ile kıyaslanması daha doğru olacaktır. Son çeyreklerde hanehalkı deflatörü TÜFE’nin üzerinde seyretmektedir. Bu durum Hollanda gibi bazı Avrupa ülkelerinde de yaşanmaktadır. Burada bir ölçü ayrışma olmasındaki temel neden, hanehalkı harcamalarının fiyat tesirinden arındırmak için CPA ürün sınıflamasın mümkün olan en alt ayrıntıda hesaplamalarının yapılması ve bunun da TÜFE’de kullanılan tartılarla birebir aynı olmaması sonucunda yüksek artış olan çeyreklerde bir ölçü sapmalar olması beklenmektedir.”

 

 

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Erdoğan İmzasıyla Kaymakamlar Kararnamesi Resmi Gazete’de Yayımlandı! İşte İsim İsim Tam Liste….

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.