Tunceli’de Gözaltılara ve Kayyımlara Tepki

Duvar’dan Duygu Kıt’ın haberine göre; Dersim Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla Yeraltı Çarşısı üzerinde bir araya gelen siyasi parti temsilcileri ve iştirakçiler, HDK soruşturması kapsamında gerçekleşen gözaltılar ve kayyım atamalarına ilişkin bir basın açıklaması yaptı.

“Her gün başka bir hak gaspı yaşanıyor”

Platform adına açıklamayı, Emek Partisi Dersim İl Örgütü Başkanı Ergin Tekin okudu. Tekin, şunları söyledi: 

“Ülke olarak, baskı rejiminin derinleştiği, hukuk ve demokrasinin tasfiye edildiği bir süreçten geçiyoruz. Tek adam iktidarı, toplumsal muhalefeti bastırmak, yerel idareleri etkisiz hâle getirmek ve emek hareketlerini yok etmek amacıyla devlet aygıtını bir baskı sistemine dönüştürmüştür. Son günlerde yaşanan gelişmeler, bu sürecin rastlantısal ya da geçici olmadığını, bilakis kurumsallaşmış bir otoriterleşme rejiminin inşasına yönelik olduğunu göstermektedir.”

“Hak ihlalleri derinleşiyor”

Kayyım uygulamasının artık bir istisna olmaktan çıktığını ve merkezi iktidarın yerel yönetimler üzerindeki vesayet mekanizmasının ana ögesi hâline geldiğini belirten Tekin, sözlerine şöyle devam etti: “Atanan kayyımların ilk icraatları, personelleri topluca işten çıkarmak, kamusal hizmetleri ticarileştirmek ve halkın ortak pahalarını iktidar lehine dönüştürmek olmuştur. Van’da kayyım atamalarını protesto eden halka, milletvekillerine ve hatta çocuklara yönelik gözaltılar ve şiddet, iktidarın demokratik yansılara karşı ne kadar tahammülsüz olduğunu açıkça göstermektedir. Barışçıl şovlara yönelik bu sert müdahaleler, mevcut hak ihlallerini derinleştirerek toplumun barış ve demokrasiye dair umutlarını da zedelemektedir.”

“Özgürlük talebimiz yükselmeye devam edecek”

Gaziantep’te personellerin grev haklarının engellenmeye çalışıldığını belirten Tekin, BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in tutuklanmasına da tepki göstererek, “Bu gelişmeler, ülkenin sırf otoriterleştiğini değil, aynı zamanda bir hukuk devleti olmaktan tümüyle çıktığını göstermektedir.” dedi.

Tekin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “İstanbul’da sosyalist siyasetçilere, sanatkarlara ve gazetecilere yönelik gerçekleştirilen operasyonlar, iktidarın toplumsal muhalefeti bastırma stratejisinin bir kesimidir. Toplumun geniş kesitlerinin iradesini yok sayan, demokratik düzenekleri felç eden, emek hareketlerini baskı altına alan ve muhalif tüm sesleri susturmaya çalışan bir iktidar, ancak kendi sonunu hızlandırmaktadır. Ülkenin içinde bulunduğu bu karanlık süreç, ancak ve ancak emek, demokrasi ve özgürlük çabasının büyümesiyle aşılabilir. Baskının olduğu her yerde direniş, zorbalığın olduğu her yerde özgürlük talebi yükselecektir.”