34,3122$% 0.21
37,2200€% -0.48
3.017,79%-0,07
5.060,00%-0,18
20.179,00%-0,18
2.736,14%-0,26
8.885,00%0,24
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Çand Amed Kongre Merkezi’nde halk buluşması düzenledi.
‘KAPİTALİZM BÜYÜK BUHRAN İÇİNDE’
Buluşmada konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, kapitalist sisteminin büyük bir buhran içinde olduğuna işaret ederek, “Dünya hiç olmadığı kadar çok adaletsiz bir anlayışla karşı karşıyadır. Birkaç büyük şirketin elde etmiş olduğu kar bile bir kıtada yaşayan insanların bütün gıda ihtiyaçlarını karşılayabilecek seviyede. Birkaç insan birkaç yüz milyon insanın tüketeceği gıda kadar kar edebiliyor. Bu kardan da taviz vermeden daha fazla elde etmeye çalışıyorlar. Bu da önemli bir krize sebebiyet veriyor” dedi.
‘KLASİK İNKAR ANLAYIŞI İLE DEVAM EDEN ÜLKELER BU GİRDABA KAPILABİLİR’
Yaşanan krizin çatışma ve şiddetle aşılmaya çalışıldığına dikkati çeken Bakırhan, çatışmaların merkezinin ise Ortadoğu ve Kürdistan coğrafyasının bulunduğunu söyledi.
Bakırhan, “Türkiye’nin son 40 yılda yaşadıkları ortada. Savaş neredeyse her yere sıçrama ihtimali taşıyor. Biz de hem Kürdistan coğrafyası olarak hem de Türkiye olarak bu savaş girdabının tam merkezinde yaşıyor. Kaos kriz ve önemli bir girdap var. Bulaşanı içine alan değiştiren dönüştüren bulaşanın yıkıldığı yakıldığı bu süreçte Türkiye bu girdabı atlatabilir mi? Evet tehlikeli bir girdap var bu girdaptan kurtulmanın tek yolu kim olursa olsun hangi ülke olursa olsun kendi toplumsal barışını sağlamalıdır. Kendi toplumsal barışını sağlamayan, kendi içindeki farklılıkları yok sayan, şimdiye kadar klasik inkar anlayışı ile devam eden ülkeler bu girdaba kapılabilir” diye kaydetti.
‘KENDİ SIKINTISINI ÇÖZEN HİÇBİR ÜLKE OYUNLARA GELMEZ’
“Biz Ortadoğu’da bu çatışma ve kaosa hem Türkiye’deki iktidar ve muhalefet arasındaki kutuplaşmaya üçüncü yol olarak bir fikriyat öneriyoruz” diyen Bakırhan, ülkenin en büyük sıkıntısının Kürt sorunu olduğunu vurguladı. Bakırhan, “Şimdi yönetenlere soruyoruz; ülke, dediğimiz anlamda güvenli bir ülke midir? Oturup bunun üzerine muhakeme etmek, tartışmak gerekiyor. Kendi problemini çözen hiçbir ülke ne girdaba girer ne de uluslararası hegemonik güçlerin hayata geçireceği oyunlara gelmez. İç barışını, toplumsal barışını sağlayan hiçbir ülkenin güvenlik sorunu olmaz. Güvenlik sorunu olan ülkeler kendi içinde sorun yaşayan ülkelerdir. Güvenlik telaşı duyan ülkeler kendi içinde ki meseleleri çözmeyen ülkelerdir.
‘TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDE TARİHİ FIRSATLAR BULUNUYOR’
Onun için Türkiye’nin önünde tarihi fırsatlar bulunuyor. Tarihî fırsat demişken, Türk-Kürt bağlantıları, Türklerin Anadolu’ya girdiği günden bu ayna kadar yeniden mercek altına alınmalıdır. Türklerin Kürtlerle kurmuş olduğu doğru temeldeki ilişkiler her zaman tarihte yeni atılımları açılımlara, yeni süreçlerin başlangıçlarına sebebiyet vermiştir. Malazgirt’ten Kurtuluş savaşına kadar tarihe iyi bakarsak Kürtlerle doğru temelde saygın onurlu kurulan ilişkiler her zaman Türkiye’de yaşayan halkların ve inançların lehine sonuçlar yaratmıştır. Ama birileri bunu görmemiştir, görmek istememiştir. Kürt ve Türk tarihi bağlarını kendi iktidarı için araçsallaştırmışlardır bugüne kadar, ama artık önümüzde ki günlerde ya bu münasebetleri reddedecekler ya da demokratik bir temelde Kürt-Türk bağlantılarını yeniden bir tabana vesile yapacaklar.
ÖCALAN’IN VERDİĞİ MESAJ
Biz nerede miyiz? Biz buradayız, bu mevzudaki fikirlerimiz hiçbir zaman değişmedi. Kürt-Türk bağlantılarının demokratik bir tabana oturmasını savunuyoruz, destekliyoruz. Yakın zamanda bunun için çok önemli bir fırsatta ortaya çıktı. 44 aydır ailesi ve avukatlarıyla hukuksuzca görüştürülmeyen sayın Öcalan’ın vekilimiz Ömer Öcalan ile görüşmesinden sonra hem bizler hem de alkış çaldığınız gibi hem emin olun yaşayan işçiler, Tekirdağ’daki fabrikada yaşayan çalışanları, tarım ve hayvancılıkla uğraşan, geçimini sağlayamayan esnaf da bile büyük bir umut yarattı. En son Bursa’da bir aktifliğe katılmıştım. Görüşmeden sonra Kürtlere negatif bakan insanlar dahi artık bu problem bir biçimiyle çözülsün, önemli bir yeri var dediler. Evet, Sayın Öcalan çok net bir şey söyledi. ‘Bu çatışma ve şiddet tabanından çıkmak için hukuki ve siyasi bir tabana evrilirse ben de elimden gelen bütün katkıyı sunmaya hazırız, bu konuda kendime güveniyorum’ dedi. Biz diyoruz ki ne güzel bir büyük bir talih ortaya çıktı.
‘HENÜZ BİR SÜREÇ YOK’
Henüz bir süreç yok. Kimi kanalları açtığımızda maşallah her şeyi konuşuyorlar, çözüyorlar bizim olmadığımız ortamlarda. Türkiye’de böyle bir gelenek de var. Muhatabının dahil olmadığı tartışmalarla sorunlar tartışılıyor. Muhatabının kendisi orada yok, muhatabın ne dediği orada yok ama birileri onun üzerine defalarca yorumlar yapıyor. Şimdi bir tartışma seviyesindedir. Bir sürece evrilir mi evrilmez mi bu konuda çok emin değiliz. Karşımızda bir iktidar ve ortakları var. Ne kadar tutarlılar, içtenler, Ortadoğu’daki bu girdaba kapılmamak için bu sıkıntıyı kapılmamak için samimi bir şekilde sıkıntıyı masaya yatırıp diyalogla müzakere ile çözmeye çalışacaklar emin olun biz de bilmiyoruz.”
(MEZOPOTAMYA AJANSI)
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
İmamoğlu’ndan Yerlikaya’ya: 10 Yıl Önce Terör Örgütüyle Kol Kola Olsan Sensin, Gülen’e Övgüler Düzen Sensin!