DOLAR

38,0671$% 0.05

Created with Highcharts 8.2.216:0016:3017:0017:3018:0018:3019:0019:3020:0020:30
EURO

41,2679% 0.14

Created with Highcharts 8.2.216:0016:3017:0017:3018:0018:3019:0019:3020:0020:30
GRAM ALTIN

3.766,96%0,99

Created with Highcharts 8.2.216:0016:3017:0017:3018:0018:3019:0019:3020:0020:30
ÇEYREK ALTIN

6.178,00%1,65

Created with Highcharts 8.2.200:0000:0000:0000:0000:0000:0000:0000:0000:0000:00
TAM ALTIN

24.640,00%1,67

Created with Highcharts 8.2.200:0000:0000:0000:0000:0000:0000:0000:0000:0000:00
ONS

3.084,88%0,95

Created with Highcharts 8.2.216:0016:3017:0017:3018:0018:3019:0019:3020:0020:30
BİST100

9.659,48%0,49

Created with Highcharts 8.2.210:3011:0011:3012:0012:3013:0013:3014:0014:3015:00
İmsak Vakti a 02:00
Bursa HAFİF YAĞMUR 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 38,0671

EURO 41,2679

ALTIN 3.766,96

BİST 100 9.659,48

İmsak 02:00

14°

Türk Kızları da Askere Alınmış! Tek Şartı Vardı, 97 Yaşındaki Şahidi Anlattı

ad826x90

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – 1900’lerin ilk yarısı biterken, Türkiye’de toplamda 3 üniversite vardı. İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi… Az üniversite demek, az öğrenci demekti. Daha da az olansa kız öğrencilerdi. O yıllarda Türkiye’de I ve II. Dünya Savaşını yeni atlatmış, kapıdaki Kore Savaşı’yla yüzleşmek üzereydi. Üniversite öğrencisi olmayan erkekler uzun dönem, yani 2-3 yıl süren askerlik yapıyordu. Üniversite okumuş erkekler 6 ila 12 ay arası değişen mühletlerle vatani misyonlarını yerine getiriyordu. Buraya kadar her şey epey normal görünse de, 1940’ların sonunda üniversiteye başlamış birkaç kız öğrencinin anıları, şimdiye dek tarih kitaplarında bile yazılmamış bir gerçeği gün yüzüne çıkarıyordu. 1927 ila 1930 doğumlu birkaç kız üniversite öğrencisinin fotoğraf albümleri, askerlik fotoğraflarıyla doluydu. Üstelik ‘hüviyet cüzdanları’ yani kimliklerinde de, askerliğini yaptığına dair ifadeler mühürlü ve imzalı şekilde yer almıştı. Tank, uçaksavar gibi askeri araç ve silahları kullanmayı ve onlarla ilgili temel bilgileri öğrendikleri askerlik süreçleri vardı. Bugünlerde 97 yaşında olan ancak 1949’da şimdi üniversiteye başlayan Sariha Samancıoğlu da askerlik yapmış kız öğrencilerden biriydi. Samancıoğlu, 31 gün süren askerlik görevini, Milliyet.com.tr’ye anlattı.

HİÇBİR TARİH KİTABI YAZMIYOR! İKİ SAVAŞ ARASI SÜRMÜŞ

1900’lerin ortasına kadar dünya tarihine 2 büyük savaş yazılmıştı. 60 milyondan fazla insan bu savaşlarla hayatını kaybetti. Dünyayı sarsan 2 büyük savaşının ardından her ülke farklı güvenlik siyasetleri uygulamış, mutabakatlar ve yasal düzenlemeler, o günden sonra yaşanacak her şey üzerinde etkili olmuştu. Türkiye’de de bazı düzenlemeler vardı. Özellikle askerlikle ilgili düzenlemeler, binlerce gencin hayatını etkileyecekti. Üstelik günümüzde sadece erkekler için zorunlu olan askerlik, o dönem üniversite öğrencisi olan kızlar için de zaruriydi. II. Dünya Savaşı’nın bitişine 1 yıldan biraz daha uzun zaman vardı. Kanunlarda değişiklikler yapılıyor ve tüm dünyanın askeri gücü kadar olan ‘yaşama mücadelesi’ Türkiye’de de izlerini hissettiriyordu. 7 Ağustos 1944 tarihli ve 4654 sayılı ‘Memleket İçi Düşmana Karşı Silahlı Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’ TBMM tarafından onaylamış ve askerlik ve seferberlik işleri erkeklerin elinden çıkıp tüm halka yayılmıştı. Yani artık kadınlar için de askerlik söz konusuydu. Ancak zorunlu askerlikle ilgili bir detay daha vardı, Yalnızca üniversite öğrencisi kadınlarda!

8 Ağustos 1944 tarihli gazeteler aynı satırları yazıyordu. 4 yeni kanun kabul edilmiş ve Türkiye’de değişen istikrarlar ve yeni süreçle ilk kez bugün yüzleşilmişti. Türkiye’deki toplam 3 üniversitenin belirli kısımlarındaki kız öğrenciler, belirli askeri birliklerde 31 günlük bir kurs görecekti. Üstelik o zamanlar, günümüzün pasaportlarına benzeyen nüfus cüzdanlarında askerliğini yaptığına ilişkin bilgiler de işlenecekti. Tarih kitaplarında yazmayan, o vakitlerde askeri kurs almış öğrencilere sormadan bilinemeyecek bu kursun ayrıntılarını o günün şahitlerinden, Sariha Samancıoğlu anlattı.

76 YIL ÖNCE ASKERİYE, BUGÜN 1. LEVENT!

Sariha Samancıoğlu, 1929’da dünyaya gelmiş ve 20 yaşında olduğu 1949 yılında, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ndeki eğitimine başlamıştı. O dönem çıkan kanuna göre üniversitedeki kızların bir askerlik kursu almaları ve bunun nüfuslarına işlenmesi gerekiyordu. 97 yaşındaki Samancıoğlu da o öğrencilerden biriydi. Samancıoğlu, anılarında kalanlarla, askerlik sürecinin nasıl başladığını, “İktisat Fakültesi’nin 1’inci sınıfındayken 1949’un 7’nci ayında askeri kursa başladım. O zaman her halde mektebe geldi bir bilgi gelmişti. Hatırlayamıyorum ama 7’nci ay olduğuna göre temmuz olması lazım. O sırada da mektep yok. Ben mektebe geldim bir davetle. 1 Temmuz 1949 tarihinden 31 Temmuz 1949’a kadar bir kurs gördük” diye anlattı. İşte bu davetten sonra sözlü tarih çalışmaları olmasa tozlu sayfalar arasında kaybolacak onur verici görev, Samancıoğlu ve arkadaşları için başlamıştı. Peki ama nerede ve nasıl? Samancıoğlu 1. Uçak Savar Alay Komutanlığı’nda aldığı kursu şöyle anlatıyor:

“Kurs yerimiz bugün 1’inci Levent’te büyük binaların olduğu yerdeydi. O zaman hiçbir şey yoktu. Bir çiftlik vardı orada. Hemen onun önünde, askeri bir kamptı o bizim gittiğimiz uçak savar üssü. Oraya girdik, yaptık kursumuzu. Yer altında bir beton bir bina vardı. Oradaki odalara uçak savar kullanımını öğrendik. Uçak savarı, toplarını, top atışlarını… O topların yükseklik derecesini hesaplamayı öğrendik. İktisattan olduğum için hesap işi verildi bize. Başka fakültelerden olan bir grup arkadaşımız da, sürücülük öğrendiler. Kimya mühendisi olanlara başka bir kurs verildi. Yani o yılın üniversite talebelerinin hepsi bu kursa gitti. Ben o zaman ailemle Laleli’de oturuyordum. Her sabah oradan bir tramvaya biniyordum. Aksaray tramvayla, Beşiktaş’a kadar gidiyordum. Kendi vasıtamızla oraya kadar gidiyorduk. Beşiktaş’ta tramvaydan iniyorduk. O zaman askeri CEMSE dediğimiz kamyonlar vardı. İçinde oturma yeri olan kamyonetlerdi. CEMSE’ler de orada hazır bekliyor bizi. Oradan alıyorlar, o zaman Beşiktaş’tan üste, Levent’e doğru çıkan Barbaros Bulvarı vardı. Onun olduğu yerin yanında tali yollar var alışılmış. Oradan kursa giderdik.”

Mecburi olan bu kursa katılan öğrencilere 31 günün sonunda merasimlerle evraklar veriliyor ve yaptığı görevi işaret eden ‘karne’ de veriliyordu. Kursun bulunduğu yer bugünlerde bulutlara uzanan gökdelenlerle dolu olsa da, 1949’da 1. Uçak Savar Alay Komutanlığı’na ev sahipliği ediyordu. Üstelik oradaki ev sahibi sadece askerlik misyonunu yapanlar değildi. İstanbul’un göbeği desek yanılmayacağımız yerlerden biri olan Levent, domuzların da yuvasıydı. Sariha Samancıoğlu, o günlerde hayatında ilk kez bu hayvanı görecekti. Bugün yüzlerce insanı hüzünlendiren Zincirlikuyu Mezarlığı da o günlerde inşaat halindeydi. Samancıoğlu, 31 günlük kurstaki bu deneyimlerine ilişkin sözlerini, Benim gittiğim yer Topçu kısmıydı. Başka birliklere gidenler başka yerde kurs yapıyordu. Her sabah gidiyorduk, akşam konutumuza dönüyorduk. Askeriyenin kapısında bizi indiriyordu CEMSE. Biz içeriye girip, üstümüzü değiştiriyorduk ve bize verilen askeri tulumları giyiyorduk. Orada dersimizi görüyor, çıkıyor yemek yiyorduk. Arada serbest olduğumuz saatler vardı. Fotoğraflar çektiriyorduk oradaki bomboş alanda. Hatta ben ilk sefer domuzu orada görmüştüm. O sırada Zincirlikuyu Mezarlığı da yeni yapılıyordu. Onun tanzimi vardı. O şekilde bir ay yaptık bu işi. O bir ay içinde, Tuzla’daki büyük hava birliğine bizi götürdüler. Bir günde orada kurs gördük. Sonra merasim yapıldı, dokümanlarımızı verdiler” diye sürdürdü.

‘NÜFUS CÜZDANIMI VERMEK İSTEMEDİM, İŞARET KOYDULAR’

Bugüne dek neredeyse hiç araştırılmamış olan askerlik kursunun şu an hayatta olmayan şahitleri de vardı. 1926 doğumlu emekli öğretmen Mualla Melahat Narlı Ankara’da Gazi Eğitim Enstitüsü’nde okurken bu eğitime katılmıştı. 1928 doğumlu Mebrure Süel İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği’nde, 1927 doğumlu İngilizce Öğretmeni Gönül Özgeren de İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi’nde okurken bu kurs için 1 ay boyunca görev yapmıştı. Ancak o devirde üniversite öğrencisi olan her kız bu kursa katılmamıştı. Sariha Samancıoğlu’nun ablası da 1926’da doğmuş ancak üniversite eğitimi sırasında bu kursu almamıştı. Ayrıntıları hala bilinmese de okuyan, yazan herkesin ilgiyle karşıladığı ve merakla takip ettiği bu askeri kursla ilgili Samancıoğlu şu ayrıntıları paylaştı: “Askere gitmek mecburiydi. Üniversite talebesi olan tüm kızlar bu kursa katılacak denildi. Yani herkes gitmişti kursa. O yıldan sonra bir daha oldu mu onu bilmiyorum. 1926 doğumlu ablam Edebiyat Fakültesi’ndeydi. Ona öyle bir görev gelmedi. Bizim 1’inci sınıf öğrencilerine mi geldi bilmiyorum.” Samancıoğlu, sözlerini nüfus cüzdanının değişmesi esnasında yaşadıkları ve askerlik vazifesiyle gurur duyduğunu anlatarak noktaladı.

“Mezuniyet yılım 1953’tü, ilk yılımda askerlik görevinden sonra bana bir belge verildi. Bir de nüfus kâğıdımı, ‘Askerliğini yapmıştır’ diye imzalamışlardı. O zaman kırmızı kaplı defter formundaydı nüfus kâğıtlarımız. Pasaport üzereydi. Sonra onu değiştirmeye kalktılar. Alacaklardı elimizde bulunanları. Ben de vermek istemedim böyle damgalı mühürlü bir belgeyi. Nüfus Müdürlüğüne gittim, değiştirme sırasında müdüre kadar çıktım. Dedim ki “Benim elimde böyle bir vesika var, nüfus kâğıdımda. Ben bunu vermek istemiyorum. Bana bir şey yapın, çözüm bulun” dedim. Onlar da ‘Haklısınız’ dediler. Defterin üstünde işlem yaptılar ve bana iade ettiler. 31 Temmuz 1949’a kadar devam devam ettiğim 31 günlük kursu, ‘pek iyi’ dereceyle, başarılı bitirdiğime dair belge de verilmişti Albay Nusret Aytek imzalı. Ben bu askerlik vazifesiyle her zaman iftihar ettim. Göstermeye çalıştım ilgilenenlere. Ancak bir şeyumarak değil, öyle bir görev yaptığım için mutlu olduğum için.” – Sariha Samancıoğlu

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s


En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Jaws, 50 Yıldır Korkutuyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.