Türk mühendisler, iç yer haritalama kullanarak geliştirdikleri yerleşke içi navigasyonla İsviçre’deki ETH Zürih Üniversitesini “akıllandırdılar” ve öğrencilerle personelin gitmek istedikleri yerlere kolayca ulaşabilmelerine imkan sağladılar.
MipMap Teknolojileri Ltd. Şti. Kurucusu Prof. Dr. Kamil Eren, AA muhabirine, İsviçre’de kurdukları sisteme ilişkin bilgi verdi.
Şirketlerini 1998’de kurduklarını belirten Eren, sundukları çeşitli haritalama ve coğrafik bilgi sistemi (CBS) tahlillerinin yanı sıra mekansal haritalama tahlilini de geliştirdiklerini söyledi.
Eren, iç yer CBS tahlilinde, binaların içinin dijital ikiz oluşturularak etkileşimli sayısal harita haline getirildiğini, hassas iç yer pozisyonlandırma sistemi ile desteklenerek kullanıcıya bina dışında sağlanan yol bulma, materyal takibi gibi tüm servislerin bina içinde de sunulmasına altyapı hazırlandığını anlattı.
Bütünleşmiş teknolojiyle karmaşık iç ve dış yerlerde meselesiz navigasyon hizmeti sağladıklarını dile getiren Eren, “Türk şirketi olarak dünya üzerindeki farklı ülkelerde CBS servislerini sunarken yeni teknolojilerin hayata geçirilmesini sağlıyoruz.” dedi.
Bu kapsamda kullanılan özel yazılımlarla iç yer plan bilgilerinden yararlanarak yere hassas haritalar oluşturulduğunu, çoklu ortamda kullanılmasına uygun teknolojik altyapı sunulduğunu aktaran Eren, bu ileri teknoloji tahlillerle tertiplerin çalışanlarına ve ziyaretçilerine kaynaklara erişim kolaylığı sağlandığını, bu sayede ortak alanların kullanım aktifliğini, operasyonel süreçlerin idaresini ve kalitesini artırdıklarını dile getirdi.
“PROJENİN AMACI DİJİTAL İKİZ OLUŞTURMAK”
Eren, projenin emelinin, tüm yerleşke ve tesis verilerinin analiz edilip, görselleştirilebileceği ve yönetilebileceği platform sağlayarak, operasyonel dijital ikiz meydana getirmek olduğunu anlattı. Bu çalışmayla tüm dataları tek merkezden direktörün sağlanabildiği “akıllı kampüs” hedeflediklerini vurgulayan Eren, şöyle devam etti:
“Proje, yerleşke yaşamını daha kapsayıcı ve erişilebilir hale getirme ve özellikle engelli bireylerin iç ve dış yerlerde manisiz rotayı tespit etme muhtaçlıkları konusunda önemli bir adımdır.
Proje gerçekleştirilmesinden önce yerleşkedeki insanların karşılaştığı zorluklardan biri, 58 binada, 412 katta ve 400 bin metrekarelik geniş alanda yol bulabilmekti. Doğru odanın doğru binada bulunması, sadece üniversitenin 25 bin öğrencisi için değil, her gün yerleşke içinde bulunan işçi ve ziyaretçiler için de hayli zordu.
Ayrıca, yerleşkenin karmaşıklığı, eski ve iç içe geçmiş binaların varlığı, fizikî işaretlerin yetersiz ve manisiz navigasyonu desteklemiyor oluşu dijital tahlili kaçınılmaz hale getirdi.”
Eren, proje kapsamında, özel yazılımlar kullanılarak, iç yer alanlarına ait bilgilerin titizlikle doğrulandığını, güncellendiğini ve düzenli yapıya kavuşturularak, etkileşimli dijital platformda görselleştirildiğini belirterek, dataların, kat bilgisine de sahip iç yer haritalarına dönüştürülerek, iç yer CBS sisteminin temellerinin oluşturulduğu bildirdi.
“ENGELLİ BİREYLER DE YERLEŞKEDE RAHAT VE GÜVENLİ ULAŞIM SAĞLIYOR”
Oluşturulan iç yer haritalarının, pozisyonlandırma sistemiyle desteklenerek kullanıcıların canlı pozisyonlarının belirlendiğini ve kullanıcıya gerçek zamanlı yol tanımı sağlanan sistemin oluşturulduğunu ifade eden Eren, “Hizmete açılan bütünleşik sistem, kullanıcıların etraflarını çabucak anlamalarına ve gitmeleri gereken yeri belirlemelerine yardımcı oluyor.
Sistemle kullanıcılar, haritada hedef seçerek, en hızlı ve manisiz rotayla gayelerine ulaşabilirken pozisyonlarını belirten mavi noktanın izlenmesi, doğru yolda kalmalarına ve maksada gerçek zamanlı olarak yönlendirilmelerine de yardımcı oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Eren, projeyle engelli bireylerin üniversite yerleşkesinde daha rahat ve güvenli ulaşmalarına imkan tanınırken aynı zamanda genel olarak yerleşke kullanıcılarının navigasyon tecrübesinin de uygunlaştırıldığını belirterek, İsviçre ETH Zürih Üniversitesi öğrencileri, personeli ve ziyaretçilerinin, yerleşke içinde dolaşırken daha az gerilimli ve daha verimli tecrübe yaşadıklarını kaydetti.
Benzer sistemin ilk sefer İstanbul’daki Atlas Üniversitesi’nde 80 bin metrekarelik kapalı alanda uygulandığını ve birçok projede de örnek alındığını aktaran Eren, şirketlerinin sadece Avrupa’da değil, Körfez ülkelerinde de önemli projelerinin devam ettiğini ve Türk şirketi olarak bölgedeki kritik projelere imza attıklarını sözlerine ekledi.
KAYNAK: AA
17:11
