DOLAR

32,7003$% 0.16

EURO

35,1458% 0.11

GRAM ALTIN

2.442,66%-0,19

ÇEYREK ALTIN

3.990,00%-0,30

TAM ALTIN

15.986,00%-0,32

ONS

2.320,61%-0,47

BİST100

10.311,29%-0,31

Akşam Vakti a 20:44
Bursa AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Türkiye BIST 100 ile Dünya Endekslerini Geride Bıraktı

ad826x90

Bu yıl teknoloji sektörü öncülüğünde New York borsasında başlayan ralli, Avrupa ve Asya pay piyasalarına da taşındı.

Yılın ilk yarısında ABD’de New York Borsası’nda Nasdaq endeksi yüzde 18,13, S&P 500 endeksi yüzde 14,48, Dow Jones ise yüzde 3,79 yükselirken, Avrupa tarafında Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 8,86, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 5,57 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 9,23 artış kaydetti. Fransa’da ise CAC 40 endeksi yüzde 0,85 geriledi.

Bu periyotta, Asya’da da Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 18,28, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 3,94, Hindistan’da Sensex endeksi yüzde 9,40 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 5,37 yükselirken, Çin’de ise Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,25 azalış kaydetti.

Aynı devirde, BIST 100 endeksi yüzde 42,54 artışla 10.647,91 puana çıkarak önemli dünya endekslerini geride bırakarak, aylık kapanış rekorunu da tazeledi. Endeks gördüğü en yüksek seviyeyi de 11.088,01 puana taşıdı.

BIST 100 endeksi, yılbaşından bu yana dolar bazlı da yüzde 28,4 artış kaydederek 325,45 puana çıkarken, 2015’in şubat ayından itibaren en yüksek aylık kapanışını da gerçekleştirmiş oldu.

EN ÇOK KAZANDIRAN YÜZDE 74 İLE BANKACILIK OLDU

Sektör endeksleri ayrıntılı incelendiğinde, yıl başından bu yana bankacılık endeksi yüzde 73,56 ve holding endeksi yüzde 46,34 yükseldi. Yılbaşından bu yana tüm sektör endeksleri yatırımcısını sevindirirken, en çok kazandıran bankacılık oldu.

Bu süreç pay bazlı incelendiğinde BIST 100 endeksine dahil paylardan 78’i kıymet kazanırken, 22’si kıymet kaybetti.

Yılın ilk çeyreğinde en fazla yükseliş kaydeden paylar arasında yüzde 141,40 ile Tav Havalimanları, yüzde 122,94 ile Mavi Giysi ve yüzde 107,82 ile Ülker ilk üç sırada yer alırken, Qua Granite yüzde 41,46, Europower Enerji yüzde 36,85 ve Hektaş yüzde 36,42 ile en çok bedel kaybeden şirketler oldu.

“BORSADA YILIN İKİNCİ YARISINDA OLUMLU SEYRİN DEVAM ETMESİNİ BEKLİYORUZ”

MT Portföy Portföy Yöneticisi Umut Deniz Pak, BIST 100 endeksinin performansına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, endeksin hem TL bazlı hem de dolar bazlı getiri manasında dünyada ilk sırada yer aldığını vurguladı.

MSCI endeksleri bazında bakıldığında yıl başından bu yana MSCI Türkiye endeksinin, MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar endeksine göre yüzde 29, MSCI Dünya endeksine göre yüzde 23 olumlu ayrıştığını belirten Pak, “Genel seçimlerin ardından ekonomi idaresinin değişmesiyle birlikte enflasyonla mücadele için sıkı siyasetlere dönülmesi, atılan adımlarla birlikte ülke risk priminde gözlenen düşüş, döviz kurlarının daha durağan hale gelmesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) döviz rezervlerinde artış ve kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen not artırımları pay piyasasını destekleyen faktörler oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

Pak, piyasadaki olumlu seyre rağmen, yukarı hareketin genele yayıldığını söylemenin zor olduğunu ifade ederek, şu tabirleri kullandı:

“Yılın ilk yarısında Borsa İstanbul’da işlem gören pay senetlerinin sadece yüzde 34’ü BIST 100 endeksi üzerinde performans gösterirken, payların yüzde 19’u yılın ilk yarısını negatif getiriyle kapattı. Bu periyotta sıkı para siyasetinin etkilerini şirket bilançolarında zaman zaman gördük. Bununla birlikte enflasyon muhasebesi uygulamalarının hem finansal tablolara olan etkisi hem de yarattığı kafa karışıklığı fiyatlamalarda etkili oldu. Sektörel bazda baktığımızda, piyasadaki yukarı yönlü seyre bankacılık kesiminin öncülük ettiğini görüyoruz. Yılbaşından bu yana bankacılık endeksi yüzde 74 yükseliş ile BIST 100 endeksinin üzerinde performans gösterdi. Özellikle Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminde (CDS) gördüğümüz aşağı yönlü hareket, yatırımcıların banka paylarına yönelmesinde etkili oldu. Sigorta endeksi, tartıyla gıda-perakende şirketlerinden oluşan ticaret endeksi ve iletişim endeksi de BIST 100 üzerinde getiri sağladı.

Yabancı yatırımcılar yılın ilk yarısında zaman zaman Borsa İstanbul’da alım tarafında aktif olsa da, pay piyasasından son 1,5 aydır yabancı çıkışı olduğunu görüyoruz. TCMB datalarına göre, yılbaşından bu yana yabancı yatırımcılar nette yaklaşık 1 milyar dolar pay satışı gerçekleştirirken, Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) tarafında ise 8,8 milyar dolar alım yaptıkları görülüyor. Dolayısıyla sabit getirili tarafta yabancı ilgisi artmaya devam ediyor olsa da borsada uzun vadeli ve yüksek montanlı yatırım yapan yabancı profilinin, şimdi beklenilen şekilde piyasaya katılım göstermediği görülüyor.”

Yılın ikinci yarısında piyasalar için en kritik başlığın enflasyon olacağını düşündüklerini aktaran Pak, geçen yıl özellikle yaz aylarında görülen yüksek enflasyon nedeniyle, bu yıl hazirandan itibaren baz tesirinin devreye girmesi ve yıllık enflasyonun aşağı yönlü seyretmesini beklediklerini dile getirdi.

Pak, cuma günü resmileşen gri listeden çıkış sürecinin ardından gelecek devirde beklenen kredi not artışları ve yıllık enflasyonda hedeflenen düşüşün gerçekleşmesi durumunda orta vadede Borsa İstanbul’a yabancı ilgisinin artmasını beklediklerini kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Merkez Bankası enflasyon konusunda özellikle iç tüketimin ivme kaybetmesine odaklanıyor. Haziranda açıklanan tüketici güven endeksinin yılın en düşük düzeyine gerilemesi, iç tüketimde bir ölçü soğumaya işaret ediyor. Tüm bu faktörlerin etkisiyle borsada yılın ikinci yarısında olumlu seyrin devam etmesini bekliyoruz. Fakat bu periyotta, yüksek faiz ortamının da etkisiyle zaman zaman yatırımcılar için yıpratıcı olabilecek düzeltme süreçlerini normal karşılıyoruz.

Pay piyasası için olumlu olmakla birlikte seçici olduğumuzu da belirtmemiz gerekiyor. Sektörel olarak genel manada telekomünikasyon, yiyecek-içecek, havacılık, gıda perakendeciliği ve sağlık dallarının ön planda olacağını düşünüyoruz. Yılın ilk yarısında negatif ayrışan sanayi şirketleri, ihracatçı şirketler ve GYO’lar yıl sonuna doğru faiz indirimi beklentilerinin oluşması halinde ön plana çıkabilir. Bankalarda ilk yarıdaki performansın ardından değerleme manasında potansiyel azalsa da mümkün yabancı girişlerinde sektör paylarının likit olması, dönemsel olarak bankaları ön plana çıkarabilir.”

“ENDEKSİN DOLAR BAZLI 365-370 PUAN DİRENCİNİ TEST EDEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”

Colendi Menkul Analisti Sadullah Çalışır da yılın ilk yarısında BIST 100 endeksinin bankacılık öncülüğünde enflasyonun epey üzerinde bir performans sergilediğine değinerek, yabancı yatırımcıların özellikle mart ayındaki 500 baz puanlık faiz artışı sonrası, beklentilerine paralel olarak tahvil tarafında tartı artırdığını lakin borsada nette satıcı tarafında yer aldıklarını ifade etti.

Yılın ilk yarısının enflasyon muhasebesinin gölgesinde geçtiğini aktaran Çalışır, enflasyon muhasebesi sonrası şirketlerin kar etmekte zorlandıklarını ve söz konusu uygulamanın yarattığı belirsizliklerin konum tercihlerine de yansıdığını dile getirdi.

Çalışır, enflasyon muhasebesi uygulanmayan sektör ve işlevsel para ünitesi TL olmadığı için TSM-29’a tabi olmayan şirketlerin bu devirde çoğunlukla alfa etkisi yarattığını ifade ederek, “1. çeyrek finansal tablolarının geride kalmasının ardından belirsizlik biraz olsun azalmış olmasına rağmen, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar piyasa üstünde baskı yaratmaya devam edecek görünüyor.” dedi.

TCMB’nin ortodoks siyasetlere dönüşü ve enflasyonla mücadelede attığı adımlar ile gösterdiği kararlılığın, yerli yatırımcının TL varlıklara olan ilgisini artırdığını belirten Çalışır, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Güven tazeleyen TCMB ile birlikte Türkiye’nin 5 yıllık CDS’inde önemli geri çekilme TL varlıklara da müspet yansıdı. Derecelendirme kuruluşlarından gelen not artışları ve bu artışların devamının geleceğine yönelik sinyaller, Borsa İstanbul’un benzer ülkelere kıyasla uzun vakittir barındırdığı iskontonun azalmasında ana hikaye oldu. Bundan sonraki süreçte de atılan adımların enflasyonda karşılığının alınmaya başlaması ile yabancı yatırımcının risksiz varlıklarla birlikte pay tarafında da ilgisini artırmasını bekliyorum.”

Çalışır, yılın ilk 6 ayında endeksin dolar bazlı 345 puan ile son 9 yılın zirvesine çıktığını anımsatarak, “Bu periyotta endeksin dolar bazlı grafiğinin daha anlamlı olduğunu düşünüyorum. Yaz dönemi boyunca BIST 100 endeksinde 300-330 dolar (-+5) arası dalgalı bir seyir öngörüm var. 300 dolar bölgesine muhtemel geri çekilmeler yatırımcılar için alış fırsatı olarak görülebilir. Bu devirde enflasyondaki yavaşlama hızı izlenecektir. Enflasyonda besbelli yavaşlama olması halinde endeksin dolar bazlı 365-370 puan direncini test edebileceğini düşünüyoruz.” dedi.

Gelecek devirde endeks için ana senaryonun enflasyonda aylık bazda düşüş eğilimi ve sonrasında mümkün faiz indirim döngüsünün olacağını dile getiren Çalışır, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Önemli merkez bankalarından, ECB’nin faiz indirimine başlaması ve yıl içerisinde Fed’in de faiz indirimi için ilk adımı atması beklenirken, Türkiye de artık gelişmekte olan ülkelere akabilecek sermaye akışından önemli pay alacak konuma geldi. Bunun için enflasyonda TCMB’nin maksatlarıyla uyumlu düşüş görülmesi, özellikle son çeyrekte aylık yüzde 2 civarının altında enflasyon sayıları görmemiz halinde, faiz indirim döngüsünden müspet etkilenecek bölümler ve uzun vadeli risksiz getirilerdeki azalma ile şirketlerin değerlemelerinde yükseliş olacaktır. Yılın ilk yarısında zayıf performans gösteren bölümlerin bu periyotta öne çıkması beklenebilir. Enflasyondaki söz konusu düşüş eğiliminin ardından tahvil getirilerinde azalma ve sonrasında yabancı yatırımcının pay tartısını artırmasını bekliyorum.

Telekomünikasyon, gıda-içecek, savunma sanayi ve sigortacılık kesimleri en beğendiğimiz bölümlerin başında geliyor. Enflasyonda hedeflenen düzeylere yaklaşılması durumunda, faiz indirim döngüsünü piyasa önden fiyatlamak isteyebilir. Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda aracı kurumlar, GYO ve düşük faizlerin değerlemelere müspet etkisi sebebiyle yüksek çarpanlı bazı büyüme payları seçici olarak yeniden olumlu ayrışabilir. Gerçek faiz ortamından en müspet etkilenen bölümlerin başında gelen sigortacılık bölümünde ise en iyi devrin geride kalabileceğine yönelik fiyatlamalar erken başlayabilir.”

KAYNAK: AA
0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Altında Sarı Fırtına Ne Zaman Kopacak? Yükseliş Çok Yakında!

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.