32,6539$% 0.24
35,3761€% 0.17
2.477,15%0,41
4.012,00%0,37
16.072,00%0,37
2.360,65%0,18
10.872,56%1,78
Küresel iklim değişikliğiyle birlikte dünya, sürdürülebilir güce, yenilenebilir güce ağırlaştı. Lakin “temiz enerji” ismiyle yola çıkılan rüzgâr, güneş ve jeotermal santrallar rant kapısına dönüştü.
2023 bilgilerine göre, Çin ve ABD GES (güneş gücü santralı) kurulumunda dünya rekoru kırdı. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) raporuna göre ise dünya genelinde 2020’den bu yana pak güce yapılan yatırımlar yüzde 40 arttı. Dünya, COP28’in (BM İklim Değişikliği Konferansı) onaylanan “yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması” gayesinden ise hâlâ çok uzak. Buna göre beş yıl içinde, RES (rüzgâr gücü santralı) ve GES’lerle üretilen elektriğin HES’leri (hidroelektrik santralı) geçmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretiminin en büyük kaynağı olaması ve nükleer enerji üretiminin de geride kalması planlanıyor.
‘ORMANA RES OLMAZ’
Türkiye’de yenilenebilir enerji için atılan adımlar ise yaşam savunucuları ve uzmanların tenkit konusu oldu. Türkiye’de “temiz enerji” projeleri için orman yerleri, tarım alanları, meralar ve milli parkların seçilmesi tabiat tahribatını da beraberinde getirdi.
RES’lerin yapılacağı alanlara büyük TIR’ların geçebilmesi için ağaçlar katledildi. HES’ler Karadeniz’in derelerini kuruttu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bilgilerine göre 1 Ocak – 3 Haziran arasında 117 farkı RES projesi için başvuru yapıldı, 28’ine onay verildi. 380 yeni GES projesi sırada beklerken, 137’sine onay çıktı. Yeni yedi JES (jeotermal enerji santralı) projesi için başvuru yapılırken, üçü onay aldı. Bunun yanında üç farklı HES projesi onay beklerken, üçüne de “Yapabilirsiniz” dendi.
Yaşam savunucularının “Ormanda RES olmaz” sözlerine rağmen RES’ler için de yanlış yerler seçildi. Bu yerler arasında Balıkesir Erdek’te 700’ün üzerinde bitki çeşidine sahip, tıp ve kozmetikte kullanılan endemik bitki çeşitlerinin bulunduğu Kapıdaş Yarımadası da var. Yaşam savunucularının gayretlerine rağmen bölgedeki RES sayıları her geçen gün arttı. İçerisinde antik yol, mağara, kale ve kaya fotoğraflarını barındıran aynı vakitte da birçok noktasında madencilik faaliyetleri devam eden Beşparmak Dağları da RES tehdidiyle karşı karşıya kaldı. İstanbul Çatalca’da Çilingoz Tabitat Parkı’nın içerisinde kalan bölgede de çalışmalar sürüyor. 300 yıllık kayın ve meşe ağaçlarının bulunduğu ormana yaklaşık 40 rüzgâr türbini kuruldu.
TÜRKİYE’NİN PAK ENERJİ GÜCÜ
TARIM ALANLARI SEÇİLDİ
Uzmanların, “Orman habitatlar her haliyle son derece önemli. Verimsiz orman olarak isimlendirilen yerler de karbon yutağı olabilir” telaffuzlarına rağmen Orman Kanunu’nda yapılan değişikliklerle birlikte taşlık, kayalık verimsiz olarak nitelendirilen orman alanlarında GES’lerin önü açıldı. Ayrıyeten kanunlarla birlikte müdafaa altında olması gereken tarım toprakları ve meralarda da güneş panelleri koymak için çalışmalar devam ediyor.
İzmir Karaburun’daki zeytin ağaçlarının bulunduğu alana güneş panellerinin konması için süreç başladı. Proje gerçekleşirse alanda bulunan 30 bin zeytin ağacı tehlikeye girecek. Kalyon Holding de Şanlıurfa Viranşehir’de yurttaşların hayvancılık yaptığı mera yerinde 160 bin panel yerleştirecek. Muğla Milas’taki projeye de onay verilirse orman ve tarım yerlerinden oluşan 69.41 hektarlık yani 97 futbol alanı büyüklüğündeki alanda GES kurulacak. Zeytin ağaçlarının bulunduğu alana panel kurulacak.
VADİLER SUSUZ KALDI
Karadeniz’in vadilerine kurulan HES’ler suları kuruttu. Bu projeler tarım, hayvancılık ve doğal yapıyı da etkiledi. Dünyanın korunması gereken 200 ekolojik bölgesi arasında gösterilen Fırtına Vadisi’nde de yıllardır HES’e karşı süren mücadele devam ediyor. Yeraltı kaynaklarının ısısını kullanarak enerji üreten JES’ler de özellikle Aydın bölgesinde yaygın. Aydın Germencik’te yürütülen JES projesiyle birlikte 1500 zeytin ve incir ağacının kuruduğu gündeme gelmişti.
ARHAVİ’DE HES PROTESTOSU
Artvin Arhavi’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nce 545 maden alanı ilan edilen alan içerisinde 10 köyün de yer almasına ve ilçede kurulacak hidroelektrik santralına (HES) karşı evvelki gün eylem düzenlendi. Çifteköprü bölgesinde toplanan bölge halkı ve yaşam savunucularına milletvekilleri ve belediye liderleri destek verdi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurtoğlu, bölgede üç tane daha HES olduğuna dikkat çekerek “Toplam 4 HES’lik bir baskı olmuyor, aksine kümülatif etki dediğimiz durum söz konusu. Yani buradaki bir HES’in yapacağını 4 HES 4’le çarpılmış değil, 10’la çarpın o kadar etkisi oluyor. Üstelik bütün HES’ler yapıldığı zaman Türkiye’nin 2030’da ihtiyacı olan gücün sadece yüzde 3.25’ini elde edebileceğiz” diye konuştu.
Gelecekte bölgeyi bekleyen tehlikeye dikkat çeken maden mühendisi Fazlı Zoroğlu ise “İçecek su, yiyecek, ekmek bulamayacağız, yaşam bahtı ortadan kalkacak, çekeceğimiz her nefes bize zehir ve kanser olarak geri dönecek ve isteseniz de burada duramayacaksınız” uyarısı yaptı.
YARIN: PLANSIZ PROJELER TABİATA DA SIHHATİMİZE DA ZARAR VERİYOR.
Umut Vakfı ‘İnternet Üzerinden Silah Satışına Son Verin’ Davetinde Bulundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.