DOLAR

34,1561$% 0.16

EURO

38,0206% -0.21

GRAM ALTIN

2.880,63%0,21

ÇEYREK ALTIN

4.790,00%1,67

TAM ALTIN

19.103,00%1,69

ONS

2.625,06%0,12

BİST100

9.922,62%0,23

İkindi Vakti a 16:27
Bursa PARÇALI AZ BULUTLU 20°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,1561

EURO 38,0206

ALTIN 2.880,63

BİST 100 9.922,62

İkindi 16:27

20°

Türkiye İçin Kasımda Yeni Bir Not Artışı Yapılması Bekleniyor

ad826x90

AA

Fitch Ratings, Moody’s ve S&P Küresel Ratings, Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu yükseltti.

Türkiye, üç büyük uluslararası kredi derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan dünyadaki tek ülke oldu.

Türkiye’nin, S&P Küresel Ratings’ten kasım ayında değerlendirmede yeni bir not artışı daha alması bekleniyor.

ÜÇ KURUMUN TÜRKİYE NOTU

Fitch, Türkiye’nin notu son değerlendirmesinde “BB-“ye, Moody’s iki basamak artışla “B3″ten “B1″e ve S&P Küresel Ratings de “B”den “B+”ya yükseltti.

Söz konusu kuruluşlardan S&P Küresel Ratings’in, 1 Kasım’da Türkiye’ye ilişkin bu yılki ikinci değerlendirmesini açıklaması bekleniyor.

S&P KÜRESEL RATİNGS’TEN OLUMLU TÜRKİYE ÖNGÖRÜSÜ

S&P Küresel Ratings Kıdemli Yöneticisi Frank Gill, Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ve 1 Kasım’daki değerlendirmeye ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinde politika değişikliğinin ardından başta dış göstergeler olmak üzere bazı kredi derecelendirme ölçütlerinin güzelleştiğini ve bunlar arasında en değerlilerinden birinin net döviz rezervlerindeki artış olduğunu dile getirdi.

“BRENT PETROLDEKİ GERİLEME, CARİ AÇIKTAKİ DARALMAYA KATKI SUNUYOR”

Cari açığın da çok hızlı şekilde daraldığını ve bu yıl için cari açığın gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 1’inin biraz üzerinde seyretmesini beklediklerini ifade eden Gill, Brent petrol fiyatlarının düşmeye devam etmesinin, cari açıktaki daralmaya katkı sunduğunu aktardı.

“NET ALTIN İTHALATI AZALDI”

Gill, Türkiye’nin net altın ithalatındaki düşüşün de cari açığın azalmasına olumlu yansıdığını ve bunun çok önemli bir gelişme olduğunu belirterek, net altın ithalatının azalmasının yanı sıra Türk Lirası mevduat faizlerinin yüzde 60’lara yaklaştığı göz önünde bulundurulduğunda, altın gibi riskten korunma eserlerinin hane halkı ve firmalar için daha az cazip hale geldiğini anlattı.

“REZERV DÜZEYLERİ VE CARİ AÇIKTAKİ OLUMLU EĞİLİM BAZ ALINACAK”

Kredi notu kararlarında net rezerv düzeyleri ve cari açıktaki müspet eğilim başta olmak üzere birçok göstergeyi dikkate aldıklarını vurgulayan Gill, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Bizim için önemli sorulardan biri Türkiye’de kamu maliyesinin tarafının ne olacağı. Enflasyonu tek haneli sayılara indirmek için yetkililerin tüketici talebini azaltması gerekiyor, bu da daha düşük büyüme anlamına gelir ve daha düşük büyüme genellikle daha zayıf mali sonuçlara yol açabilir. Bahsettiğim gibi not kararı için gözden geçirilecek birçok gösterge var. Türkiye’deki ekonomi siyaseti değişiminin bir yıllık bir düzeltme değil, ekonomiyi enflasyondan arındırmak için çok yıllık bir süreç olduğu göz önüne alındığında, kendimize Türk hükümetinin önümüzdeki birkaç yıl boyunca politikaya bağlı kalıp kalmayacağını sormak zorundayız. Bizim temel varsayımımız, bağlı kalacakları yönünde. Bunu bir yıldan fazladır sürdürüyorlar ve ancak ana senaryomuza ilişkin ‘tasarruf yorgunluğu’ riskleri de mevcut.

“TÜRKİYE’NİN ENERJİ VE ALTIN İTHALATINDAKİ GERİLEME DE ÇOK ÖNEMLİ GELİŞME”

Pozitif bir görünüme sahip olduğunda, (Türkiye için kasımda) not artışı mümkün. Net rezervlerdeki iyileşme ve cari açığın hızlı şekilde daralması çok önemli. Not artışı kararı büyük ölçüde bu iki faktöre bağlı diyebiliriz. Ayrıca, Türkiye’nin enerji ve altın ithalatındaki gerileme de çok önemli gelişme. Bu arada, not kararı için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz siyasetine da bakacağız.

ENFLASYON

Frank Gill, Türkiye’ye ilişkin enflasyon beklentilerini de paylaşarak, Türkiye’de yıllık manşet enflasyonun yüzde 52 ile hala epeyce yüksek düzeyde bulunduğunu ve enflasyonu düşürmenin zaman aldığını vurguladı.

YIL SONU ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 43, 2025 İÇİN YÜZDE 23

Çok yüksek kalmaya devam eden hizmet enflasyonuna karşın gıda enflasyonunun hafiflediğini aktaran Gill, “Enflasyonu düşürmek muhtemelen birkaç yıl alacak. Bu nedenle Türkiye’de enflasyonun 2027’ye kadar tek haneli sayılara düşeceğini öngörmüyoruz. Kademeli bir dezenflasyon süreci bekliyoruz. Bu yıl sonu için enflasyon öngörümüz yüzde 43, 2025 sonu için yüzde 23 ve 2026 sonu için yüzde 10 seviyesinde. 2027 sonunda enflasyonun yüzde 10’un altına gerileyeceğini öngörüyoruz.” ifadesini kullandı.

“GELECEK YIL TÜRK LİRASI’NIN ENFLASYONUN ALTINDA BEDEL KAYBEDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ.”

Gill, yavaş gerçekleşmesi beklenen dezenflasyon sürecinin önemli bir ayağının Türk Lirası’nın dolar ve euro karşısında “çok az kıymet kaybetmesinin sürdürülmesi” olduğunu belirterek, “Gelecek yıl Türk Lirası’nın enflasyonun altında kıymet kaybedeceğini düşünüyoruz.” dedi.

TCMB, KASIMDA “TEMKİNLİ GEVŞEME” BAŞLATABİLİR

TCMB’nin para siyaseti kararlarını yakından izlediklerini söyleyen Gill, manşet enflasyonun yüzde 50’nin üzerinde olduğu düşünüldüğünde, Bankanın para siyasetini çok erken gevşetmesinin bir risk olduğunu dile getirdi.

Gill, “Bizim temel senaryomuz Merkez Bankası’nın yılın son çeyreğinde çok temkinli şekilde faiz indirimine başlayabileceği yönünde. Bu muhtemelen kasımda olabilir ancak buradaki ‘temkinli yaklaşımı’ vurgulamak gerek.” değerlendirmesinde bulundu.

“POLİTİKA FAİZİNİN MUTLAKA YÜZDE 45’İN ALTINA İNMESİNİ BEKLEMİYORUZ”

TCMB’nin politika faizinin bu yıl sonunda manşet enflasyonun üzerinde olacağını öngördüklerini ifade eden Gill, “Enflasyonun yıl sonunda yüzde 42-43 seviyesinde olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle politika faizinin katiyetle yüzde 45’in altına inmesini beklemiyoruz.” diye konuştu.

İDDİALI MALİ SIKILAŞMA TEDBİRLERİ

Gill, özellikle 2025’in mali konsolidasyon açısından önemli olduğunu ve Orta Vadeli Program’da argümanlı mali sıkılaşma önlemlerinin bulunduğunu vurgulayarakşu görüşü paylaştı:

Mali sıkılaşmanın büyük bir kısmı 2025’te devreye girecek. Bu nedenle ilk olarak argümanlı mali maksatlar ve ayrıca talepteki yavaşlama nedeniyle 2025 biraz zor olabilir. Bu yüzden, önümüzdeki yıl politika yapıcıların yeniden dengeleme programına bağlı kalıp kalmayacaklarının gerçekten test edilebileceğini düşünüyoruz.

“RESESYON ÖNGÖRMÜYORUZ”

Gill, Türkiye’de tüketici talebinin yavaşlamaya başladığını belirterek, “Bu yıl yüzde 3,6 ekonomik büyüme bekliyoruz, büyümenin gelecek yıl yüzde 2 düzeyine gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Ancak biz Türkiye’de bir resesyon beklemiyoruz. 2025’teki yavaşlamanın ardından, 2026’da yüzde 3’e ulaşan bir toparlanma öngörüyoruz. Türkiye ekonomisinde 2019’daki gibi keskin bir yavaşlama olabilir ancak herhangi bir takvim yılı için negatif bir büyüme beklemiyoruz.” öngörüsünü dile getirdi.

Türkiye’nin hayli güçlü, çeşitli ve açık bir iktisadı olduğunu kaydeden Gill, özel bölümün dirençli olduğunu belirtti.

TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI

Gill, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliği muahedesinin birçok avantaj sağladığına işaret ederek, “Türkiye, özellikle ekonomik açıklık açısından diğer gelişmekte olan ülkeler olan Arjantin ve hatta Brezilya’nın sahip olmadığı avantajlara sahip, özellikle ekonomik açıklık noktasında. Bu da iç talep zayıfsa şirketlerin ihracata odaklanabileceği anlamına geliyor.” dedi.

Kaynak: Anadolu Ajansı

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa HaberBursa GündemBursa Gündem HaberBursa HaberleriBursa Son Dakika

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

TOKİ’nin Merakla Beklenen Kampanyası Yürürlüğe Girdi! İşte Kampanyadan Yararlanma Şartları

HIZLI YORUM YAP