34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Türkiye madencilik sektörü “ruhsat güvencesi” talep ediyor
Türkiye’de maden çeşitliliği açısından yüksek potansiyel ve iyi eğitilmiş insan gücü bulunduğu, ancak yer altı kaynaklarının kıymetlendirilmesi konusunda devletin ruhsat sahibi şirketlere “ruhsat güvencesi” sunmasının beklendiği bildirildi.
Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, 3. Maden Kurtarma Müsabakası sonrası, basın mensuplarına Türkiye’nin madencilik sektörüne ilişkin açıklamalarda bulundu.
DÜNYADAKİ 90 ÇEŞİT MİNERALİN 70 TANESİ TÜRKİYE’DE ÜRETİLİYOR
Dünyadaki 90 çeşit mineralin 70 adedinin Türkiye’de üretilebildiğini ifade eden Yılmaz, buna rağmen yüksek potansiyelin istenilen şekilde değerlendirilemediğini söyledi.
YER ALTI MADENCİLERİ BEKLENTİLERİNİ DİLE GETİRDİ
Mehmet Yılmaz, bölümün yer altı madenciliği konusunda devletten beklentileri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
Bizim problemimiz yer altı kaynaklarının kıymetlendirilmesi konusunda devletimizin çekinik kalması, bu durum sadece altın madeni için geçerli değil, mermer, krom ve kömür için de geçerli. Türkiye’nin madencilikte jeopolitik potansiyeli ve iyi eğitilmiş insan gücü var. Ancak yer altı kaynaklarının kıymetlendirilmesi konusunda devletin ruhsat sahibi şirketlere ‘ruhsat güvencesi’ sunmasını bekliyoruz.
Madencilikte sahip olduğumuz değeri gün yüzüne çıkarmaya çalıştığımızda yatırımcılar çevre ile ilgili kaygılardan dolayı vatan haini gibi görülüyor. Halbuki kesilen her 100 ağaçtan sadece biri madencilik için kesiliyor. Devletin verdiği müsaadelerin gerisinde durması lazım, o da bizim tam da tabirimizle ‘ruhsat güvencesi’.
“SADECE MADENCİLİK ÜRÜNLERİNDEN KAYNAKLANAN DIŞ TİCARET AÇIĞI 60 MİLYAR DOLAR”
Yılmaz, Türkiye’nin sadece madencilik ürünlerinden kaynaklanan dış ticaret açığının 60 milyar dolar olduğunu, bunun yaklaşık 30 milyar dolarının altın ithalatı, geriye kalan 30 milyarının ise diğer madenlerin ithalatından kaynaklandığını anlattı.
“TÜRKİYE, YABANCI MADEN YATIRIMCISI AÇISINDAN ÇEKİCİ”
Türkiye’nin yabancı maden yatırımcısı açısından çekici olduğunu vurgulayan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
Şu andaki Enerji ve Alışılmış Kaynaklar Bakanımız kendisi de bunu defalarca söylüyor. ‘Yerli veya yabancı biz bu sektöre yatırım getirmek zorundayız’ diyor. Maden aramaları kısmında bizim paraya ihtiyacımız var. Yabancı sermayenin buraya gelmesine ihtiyacımız var. Sondaj maliyetleri çok yüksek. Buna rağmen biz maden işletmesi açısından çok düzgünüz. Çok kuvvetli mühendislik yapımız var, mühendislik firmalarımız var, operatörlerimiz var ancak arama konusunda yatırım ihtiyacı bulunuyor.
“300-350 MİLYAR DOLARLIK ALTIN MADENİ YER ALTINDA”
Mehmet Yılmaz, Türkiye’nin madencilikte bir yol haritası oluşturması gerektiğini, özellikle kritik mineraller grubuna altının da dahil edilmesi gerektiğini dile getirdi. Kobalt, nikel, kadmiyum, lityum, grafit ve bakırın kritik madenler olduğunu anımsatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
Hatta şimdilerde altının da o kritik mineraller listesine girmesi gerektiği söyleniyor. Bu madenlerin aranması ve işletilmesi sırasında önemli bir yatırım gerekiyor. Buraya yabancı sermayenin ilgi ve alakasının olacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin altın potansiyeli ortada. Biz şu anda en büyük ihtimalle üçte birini biliyoruz.
Geriye kalan üçte ikisi ki yaklaşık 300-350 milyar dolarlık bir altının yer altında olduğunu düşünüyoruz. Bu alanda yabancı yatırımcı ilgisi epeyce yüksek. Madencilik faaliyetlerinin gayrisafi milli hasıla içindeki payı yüzde 1, bu oranın yükselmesi için yatırımlara ihtiyaç var. Bu oranı yüzde 2’ye çıkarmak için bile yeni yatırımcılara ihtiyaç var. Madenciliğin gelişmiş olduğu birçok ülkede bu oran yüzde 7-8 civarında.
OVP’DE MADENCİLİK
Yılmaz, Orta Vadeli Plan’da madencilikle ilgili üç hususun sektör tarafından olumlu karşılandığını ifade etti.
“MADENCİLİK TÜRKİYE İÇİN OLMAZSA OLMAZ BİR SEKTÖR”
Madenciliğin Türkiye için olmazsa olmaz bir sektör olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın “koordinatör bakanlık” olması yönünde bir düşünce var. Müsaadeler konusunda birden fazla bakanlıktan izin almak gerekiyor. Enerji ve Alışılmış Kaynaklar Bakanlığı’nın müsaadeler konusunda koordinasyonu sağlaması niyeti var. Bir de ön izin basamağı düşünülüyor. Ön izin alınarak maden alanının başka bir mevzuatla işletmeye kapatılmasının ya da hareketinin kısıtlanmasının önüne geçmek için ön izin sisteminden bahsediliyor. Bu da bizim için çok önemli. Güvenlik soruşturması sürecinde kolaylaştırma ya da standart oluşturulmasına da ihtiyaç duyuluyor. Ekonomide beklenen güzelleşmenin temelinde gerçekten dış ticaret açığı çok büyük önem arz ediyor. İstihdam olmasını istiyorsak, vergi üretmek istiyorsak, yatırım gelsin istiyorsak bunların önünün denetimli bir şekilde açılması lazım.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Beko, Ortadoğu’daki İlk Fabrikasını Mısır’da Açtı