34,2374$% 0.01
37,1315€% 0.06
2.976,55%0,03
5.000,00%0,04
19.937,00%0,04
2.706,26%0,07
8.946,13%0,95
“Türkiye’de Müze Eğitimi Paneli” müze eğitimcisinin kimliği konusunu yeniden sorgulamak ve müze ortamlarındaki mesleksel sınırları zorlamak amacıyla Ankara’da gerçekleşti. Panel, 25 yıl önce yapılan ‘Müze ve Eğitim’ çalışmalarının ardından ilk kez çok sayıda akademisyen ve müze eğitimcisinin iştirakinde organize bir program olma özelliği taşıdı.
Türkiye’deki müze eğitimine ilişkin tüm dinamikleri masaya yatıran “Türkiye’de Müze Eğitimi” paneli, Ankara’da gerçekleştirildi. Türkiye’de 25 yıl önce düzenlenen ‘Müze ve Eğitim’ çalışmalarının ardından ilk kez bu ölçüde kapsama sahip olma özelliği taşıyan panele çok sayıda akademisyen ve müze eğitimi uzmanı katıldı. Müze eğitimcileri, akademisyenler ve kültür dünyasından uzmanların bir araya geldiği panelde, müze eğitiminin Türkiye’deki mevcut durumu, gelecek stratejileri ve uluslararası alandaki gelişmelerin tartışıldı. Goethe Enstitüsü’nde yapılan panel, Uluslararası Müzeler Kurulu’nun (ICOM) müzelerin eğitim ve araştırma merkezleri olarak ehemmiyetini vurguladığı 2022 yılı güncel tanımı doğrultusunda müzelerin eğitimdeki rolüne odaklanarak, bu alanın geleceğini şekillendirme hedefi taşıdı.
Eğitimde müzelerin yeri
Panel, Türkiye’de müze eğitimi üzerine önemli çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Ayşe Çakır İlhan’ın öncülüğünde ve açılış konuşmasıyla başladı. Prof. Dr. İlhan, konuşmasında, Türkiye’de müze eğitiminin Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana öğretim programlarında yer aldığını belirterek, müze eğitiminin hem entelektüel hem de duygusal gelişime katkıda bulunan çok yönlü bir eğitim alanı olduğunun altını çizdi. Müze eğitimi alanındaki tarihî gelişmeleri ve Türkiye’de bu eğitimin nasıl evrildiğini kapsamlı bir şekilde ele alan Prof. Dr. İlhan, aynı zamanda müzelerin araştırma ve öğrenme ortamları olarak gelişim süreçlerinden bahsederek, bu alanın daha da kurumsallaşması için yapılması gereken adımları paylaştı. Prof. Dr. İlhan, müzelerin sırf sergileme yerleri değil aynı zamanda eğitim ve öğretimin önemli bir parçası olduğunu ifade ederek, bu eğitim modelinin 20. yüzyılın ortalarından itibaren Milli Eğitim Bakanlığı’nın programlarında yer almaya başladığını hatırlattı. Konuşmasında özellikle müzelerin eğitimsel fonksiyonunun artmasını ve müze eğitimcilerinin kıymetini vurgulayan Prof. Dr. İlhan, bu alandaki boşlukların giderilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de müze eğitiminin hala kurumsal yapılarla tam manasıyla bütünleşmediğini belirten Prof. Dr. İlhan, müze eğitimcilerinin profesyonel kimliklerinin güçlendirilmesi gerektiğini, müze eğitiminin öğrencilerin sadece entelektüel değil, aynı zamanda duygusal gelişimlerine de katkı sağladığını belirtti.
Konuşmasında 1997’de Türkiye’de başlatılan müze eğitimi seminerlerinden ve bu seminerlerin müze eğitimi alanında nasıl bir dönüşüm oluşturduğunu bahseden Prof. Dr. İlhan, Ankara’da Alman Kültür Merkezi iş birliğiyle düzenlenen bu seminerlerin Türkiye’de müze eğitimine büyük bir ivme kazandırdığını aktardı. Prof. Dr. İlhan, müze eğitiminin yaygınlaştırılması için özellikle öğretmenlerin ve müze çalışanlarının bu konuda daha fazla desteklenmesi gerektiğini vurgularken, müze eğitiminin eğitim müfredatında daha besbelli bir yer edinmesi gerektiğine de dikkat çekti.
Müzede Öğrenme: Tecrübeler, etkileşim ve paylaşımlar
Panelde konuşmacı olarak konuk olan ODTÜ Eğitim Kısmı’ndan emekli Prof. Dr. Fersun Paykoç ise “Müzede Öğrenme: Tecrübeler, Etkileşim ve Paylaşımlar” başlıklı bir sunum yaptı. Türkiye’de müze eğitimi alanında uzun yıllardır sürdürdüğü çalışmaları ve bu alandaki öncü projeleriyle tanınan Paykoç sunumunda, müzelerin bir öğrenme alanı olarak nasıl etkili kullanılabileceğine dair tecrübelerini paylaştı. Paykoç, 1997 yılından bu yana müze eğitimi alanında yürüttüğü projelerden örnekler vererek, aktif öğrenme sistemlerinin müze eğitiminde nasıl uygulanabileceğine dair değerli bilgiler sundu. Aktif öğrenme ve etkileşimin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Paykoç, müzelerin insanlara sunduğu öğrenme tecrübesinin, hem duygusal hem de entelektüel açıdan bireylerde kalıcı etkiler bıraktığını belirtti. Paykoç, müzelerin interaktif tekniklerle toplumlara nasıl katkı sunabileceğini de somut örneklerle açıkladı.
İki gün boyunca süren panelde müze eğitimine dair çok sayıda etkinlik ve sunumlar gerçekleşti. – ANKARA
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
‘Herkes Kocama Benziyor’ Oyununa ‘Eksik Evrak’ Engeli