34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – “Yaşam size verilmiş boş bir film. Her karesini kusursuz bir şekilde doldurmaya çalışın” kelamlarının sahibi Ara Güler, dünyanın en iyi 7 fotoğrafçısından biriydi. Sanat hayatı boyunca ‘başyapıt’ olarak görülen fotoğraflarda daima onun imzası vardı. Salvador Dali’den Alfred Hitchcock’a kadar birçok önemli isimle birebir çalışma fırsatı bulmuş, dünyaca ünlü ressam Pablo Picasso ona minnetini ifade etmek için portresini çizmişti. Başta İstanbul olmak üzere gittiği her yeri kendi gözünden yorumlayan ve bugün anılarda isminden hürmetle bahsedilen Ara Güler’in hayatı kendine hayran bırakan önemli ayrıntılarla dolu.
REJİSÖR OLMAK İSTİYORDU, GAZETECİ OLDU
Foto muhabirliği ve fotoğraf sanatının ulusal ve uluslararası alanda ün kazanmış en önemli temsilcilerinden biri olan, Mıgırdiç Ara Derderyan, 1928 yılında 16 Ağustos tarihinde İstanbul’da Ermeni kökenli bir ailede dünyaya geldi. 1935 yılında soyadı kanununun ardından babası Dacat Bey, Güler soyadını aldı ve Mıgırdiç Ara Derderyan, Mıgırdiç Ara Güler oldu. Çocukken sinemadan çok etkilenen ve fotoğraf çekmeyi çok seven Ara Güler’e babası lise döneminde 35 mm’lik bir film makinesi aldı. Öte yandan oğlunu ‘Yeni İstanbul Gazetesi’nde foto muhabiri olması konusunda da teşvik etti. Ara Güler, 1951 yılında Getronagan Ermeni Lisesi’nden mezun oldu.
Lisedeyken film stüdyolarında ve sinemacılığın farklı kısımlarında çalıştı. Muhsin Ertuğrul’un yanında tiyatro ve oyunculuk eğitimi aldı. Başlarda hayali rejisör olmaktı ancak 1950’de Yeni İstanbul Gazetesi’nde gazeteciliğe başlaması, Ermenice gazete ve edebiyat mecmualarında hikayeler yayımlamasıyla hikayesi gazeteciliğe evrildi.
Ara Güler ve Nuh’un Gemisi’ne ait kalıntılar
Gazetecilik hayatına 1950’de Yeni İstanbul gazetesinde başladı ve devrin önemli mecmualarından olan ‘Devir’, ‘Resimli Hayat’ ve ‘Hayat’ta çalıştı. 1956’da Time and Life, 1958’de ‘Paris Match’ ve ‘Stern’ mecmualarının foto muhabirliğini üstlendi. Aynı dönemlerde onun yeteneğini fark eden Magnum Photos, Ara Güler’in fotoğraflarını uluslararası dağıtıma başladı. O yıllarda Ara Güler’in kariyerinde ‘3 büyük macera’ olarak yorumladığı Nuh’un Gemisi, Nemrut Dağı ve Aphrodisias Antik Kenti kareleri yayınlandı.
Onlarca araştırmacının peşine düştüğü Ağrı Dağı’nda olduğu düşünülen Nuh’un Gemisi’nin kalıntılarını ilk Ara Güler fotoğrafladı ve o kare ‘Magnum Photos’ tarafından 100’ün üzerinde yayına dağıtıldı.
‘3 BÜYÜK MACERAM VAR’
Yine yakın yıllarda Nemrut Dağı’na çıktı, çektiği fotoğraflarla tüm dünya onun ismini zikreder oldu. Bir diğer önemli çalışmasını, Aydın’da bulunan Antik Yunan Kenti olan unutulmuş Aphrodisias’ı yeniden keşfederek yaptı. 1961 yılına kadar ‘Hayat’ mecmuasında fotoğraf bölümü şefi olarak çalışan Ara Güler’i, İngiltere’de yayımlanan ‘British Journal of Photography Yearbook’, dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak tanımladı. Aynı yıl Amerikan Dergi Fotoğrafçıları Derneği’ne (ASMP) kabul edildi ve bu kuruluşun Türkiye’den tek üyesi oldu. 1962 yılında Leica dergisi onu ‘Master of Leica’ başlığıyla duyurdu ve fotoğraf dünyasının o dönemki en önemli yayınlarından biri olan ‘Camera’ mecmuasında geniş bir portfolyosu yayınlandı. Kariyer hayatı boyunca sayısız yapıtı kendi gözünden yorumlayan Ara Güler, devrin değerli isimleriyle röportaj yaptı ve onların fotoğrafını çekti. Skira Yayınevi tarafından Picasso’nun 90’ıncı yaş günü için hazırlanan ‘Picasso Métamorphose et Unité ‘adlı kitabının kapak fotoğrafında onun fotoğrafının kullanılması bu olaylardan yalnızda bir tanesiydi.
Ara Güler tarafından çekilen bazı portreler: Nazım Hikmet Ran, Salvador Kısmı ve Sophia Loren
Ara Güler’in fotoğraf serisi hazırlarken harcadığı tüm araştırma, hazırlık, zaman ve emek, projelerinin her birini tarihi dokümanlar olarak gördüğünün ispatıydı. Onun için gerçekleştirdiği her fotoğraf çekimi, bir birey ve profesyonel olarak öğrenebileceği, kendini geliştirebileceği bir maceraydı.
Kariyeri, Salvador Kolu ve Alfred Hitchcock gibi 20. yüzyılın en önemli isimlerinden kimilerini fotoğraflamasıyla zirveye oturdu. Gazeteci Güler, Pablo Picasso ile yaptığı çalışmanın mesleğinin en önemli olaylarından biri olduğunu söylemişti.
Ara Güler ömrü boyunca Bertrand Russell, Winston Churchill, Arnold Toynbee, Pablo Picasso, Sophie Loren, İndira Ghandi, Dustin Htffman, Federico Fellini, Kudelki, Maria Callas, Salvador Kısmı gibi birçok ünlü ismin fotoğrafını çekip röportajlar yaptı.
Pablo Picasso ve Ara Güler
PABLO PICASSO İLE 4 GÜN SÜREN RÖPORTAJ
Kariyer basamaklarını bir bir çıkan Ara Güler, 1971’de Fransa’da Skira yayınevi için çalışıyordu. Orada, ‘Picasso: Metamorphoses et Unité’ isimli yakında çıkacak olan kitabının fotoğraf çekimi için görevlendirildi. Sanat tarihçisi Jean Leymarie tarafından tasarlanıp yazılan kitap, Picasso’nun 90. doğum gününü onurlandırmak için yayınlanıyordu. Bu proje Ara Güler’i çok heyecanlandırdığı için röportajını yapmadan önce Picasso’nun tanıdıklarıyla irtibata geçerek onun hakkında bilgi topladı.
Pablo Picasso tarafından çizilen Ara Güler portresi
4 gün süren röportaj Fransa’nın Cannes kentinin yakınlarındaki Pablo Picasso’nun kendi evinde gerçekleşti. Ara Güler, sanatçıyı en doğal haliyle kendi özel ortamında fotoğrafladı. Ara Güler için röportajın en önemli kısmı Picasso’nun Güler’in yardımı ve özverisi için minnettarlığını göstermek amacıyla onu çizmesi oldu.
Picasso’nun anlattığına göre, Gazeteci Güler kendisine Paul Cézanne’ı hatırlatmıştı. Bu nedenle Güler ve Cézanne arasında bir figür çizdi. Ara Güler ise Picasso’nun şöhretinden önceki mütevazı geçmişinden ve hayattaki dertsiz halinden çok etkilenmişti. Röportaj sonunda Güler, Picasso’nun çizimini Türkiye’ye getirdi. Bugün, özgün çizim fotoğrafçının tüm çalışma arşiviyle birlikte İstanbul’daki Ara Güler Müzesi’nde sergileniyor.
1979 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin foto muhabirliği kolundaki birincilik ödülünü alan Güler’in fotoğraflarının bir kısmı 1980’de Karacan Yayıncılık tarafından kitap haline getirildi. Ara Güler’in fotoğraflarının büyük bir bölümü Fransa, ABD ve Almanya’da çeşitli müzelerde sergilendi.
Ara Güler’in gözünden İstanbul balıkçıları
‘YAPTIĞIM İŞİ SANAT OLARAK GÖRMÜYORUM’
Fotoğraflarında Leica makinasını kullanan Ara Güler kendini, “Ben de gazeteciyim. Fotoğrafçı değilim. Fotoğrafçı ile gazeteci arasındaki fark budur. Fotoğrafçı bomba patlar kaçar ama gazeteci peşinden masraf, olayı yakalamaya çalışır. Ben de bu yaşa kadar ona göre çalıştım” cümleleriyle tanımladı.
Ara Güler, 1950’lerden 2018’deki ölümüne kadar sadece Türkiye’de değil, aynı zamanda dünya çapında çok sayıda kitap, dergi ve gazete için fotoğrafçı olarak çalıştı. Onun bu kadar popüler olmasını sağlayan şey birçok çalışmasının yanında İstanbul portreleriydi. İnsanların fark etmediği ayrıntıları fark eder, mahalleleri gezer, esnafla konuşur ve kaynaşırdı. Verdiği tüm röportajlarda da işini bir sanat eylemi olarak değil, gazetecilik olarak kabul ettiğinden söz etti.
Hayatı sanat dolu geçti ve perspektifi tüm dünya tarafından kıymet gördü. Ara Güler 17 Ekim 2018 yılında hayata gözlerini yumdu ve Şişli Ermeni Mezarlığı’na defnedildi. Ondan geriye ‘Ara Güler’ imzalı yapıtları ve başarılı sanat hayatı kaldı.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Herkesin Kaçtığı Yere Koşarak Gitti! Sedanur Öğretmen: ‘Veteriner Hatta Eczacı Oluyorum’