DOLAR

32,8382$% 0.49

EURO

35,5805% 0.42

GRAM ALTIN

2.497,25%0,78

ÇEYREK ALTIN

4.055,00%0,71

TAM ALTIN

16.245,00%0,72

ONS

2.363,77%0,21

BİST100

10.796,57%-0,62

İmsak Vakti a 03:43
Bursa HAFİF YAĞMUR 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Türkiye’nin Brıcs Hamlesi Bölgede Dengeleri Değiştirecek

ad826x90

Haziran 2006’da düzenlenen St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nda Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in bir araya gelmesiyle kurulan BRIC, 2010’da Güney Afrika’nın da katılmasıyla “BRICS” haline geldi.

Uzmanlar, özellikle kalabalık nüfus, güçlü sanayi ve zengin enerji kaynaklarıyla dünyanın önde gelen ülkelerini bünyesinde barındıran BRICS’in dünya tertibinde alternatif bir güç merkezi olma yolunda hızla ilerlediğini belirtiyor.

Birliğin gündeminde ise son periyotta yeni ortak bir ödeme platformu, yeni bir rezerv para ve dolarsızlaşma süreçleri son devirde giderek daha fazla ön plana çıkarken, Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de bu yıl katılmasıyla daha da genişleyen birliğe 34 ülke daha iştirak başvurusu yaptı.

Son olarak Türkiye’nin de BRICS’e yönelik ilgisi tekrar gündeme gelirken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin Sarayı’nda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yaptığı görüşmede, Türkiye’nin de BRICS’e yönelik gösterdiği ilgiden memnuniyet duyduğunu belirtti.

Putin, “Bu Birlik ülkeleriyle birlikte olma isteğini kesinlikle her şekilde destekleyeceğiz.” ifadesini kullandı.

– BRICS

Türkiye’nin, çalışmalarını yakından takip ettiği ve önemli doruklarına de iştirak gösterdiği BRICS’e katılması halinde birliğe kritik alanlarda yarar sağlayabileceği ifade ediliyor.

Uzmanlar, Avrupa, Kuzey Afrika, Asya ve Orta Doğu bölgelerinin kritik kesişim noktasında bulunan Türkiye’nin stratejik pozisyonunun BRICS’in jeopolitik değerini artıracağını, söz konusu bölgelerdeki nüfuzunu güçlendireceğini belirtiyor.

Güçlü endüstrisi ve pazar yapısıyla dünyanın önde gelen gelişen ekonomilerinden Türkiye’nin, BRICS’in ekonomik gücüne ve ticaret hacmine de katkı sağlayacağı öngörülürken, güçlü imalat kesimiyle Birlik üyesi ülkeleri bu alanda destekleyebileceğine işaret ediliyor.

Türkiye’nin mümkün BRICS üyeliğinin, birliğin pazar büyüklüğünü ve ticaret hacmini genişletmesi, üye ülkeler arasında yatırım, ticaret ve ekonomik işbirliği için yeni fırsatlar yaratması da bekleniyor.

Özellikle altyapı geliştirme konusundaki uzmanlığıyla Türkiye, BRICS’in kritik altyapı açıklarını giderme ve bölgeler arasında ekonomik ilişkileri kolaylaştırma uğraşlarında da tamamlayıcı bir rol oynayabilir.

Olası BRICS üyeliğinin Türkiye için de önemli avantajlar sağlayabileceğine işaret ediliyor.

Uzmanlar, BRICS üyeliğinin, Türkiye’ye dünyanın en büyük gelişen pazarlarından kimilerini içeren geniş ve dinamik bir ekonomik bloka daha faza erişim fırsatı sağlayabileceğini, bunun da Türk ihracatçılar için avantajlar yaratabileceğini belirtiyor.

BRICS genişlemesiyle kestirimlere göre, küresel iktisadın yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor.

– ULUSLARARASI EKONOMİ ÖRGÜTLERİ

Dünya iktisadını yönetim etmeye ve düzenlemeye yardımcı olmak için kurulan hükümetler arası kuruluşlar olarak tanımlanan uluslararası ekonomi örgütleri, ülkeler arasındaki her türlü konuda bilgi alışverişini sağlamak ve böylelikle dünya nizamını istikrarda tutmayı hedefliyor.

Uluslararası ekonomi kuruluşları, üye ülkeler arasında ekonomik, ticari, siyasi teknik ve kültürel bahislerde işbirliğinin karşılıklı çıkar sağlama amacıyla faaliyete geçti.

Ekonomik işbirliği kurumları, ülkeler arasında ticaret ve yatırımı teşvik etmek, ekonomik kalkınmayı desteklemek ve küresel mali istikrarı korumak gibi çeşitli vazifeler üstleniyor.

Örgütler, üye ülkelerle diğer ülkeler veya kuruluşlarla karşılıklı işbirliği çerçevesinde faaliyetlerini düzenli bir şekilde sürdürüyor.

– OECD

38 gelişmiş iktisadın bir araya gelerek oluşturduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) bu alanda öne çıkan kurumlar arasında yer alıyor.

Paris merkezli 1961’de kurulan OECD’nin amacı, ekonomik büyüme ve istikrarı teşvik etmek, ticaret, yatırım, girişimcilik, teknoloji ve kalkınma alanlarında işbirliği yoluyla refahı artırmak, hükümetlere yoksullukla mücadelede yardımcı olmak için siyasetler geliştirmek olarak tanımlanıyor.

Ekonomik trendleri analiz etmek ve iddialarda bulunmak, ülkeler arasında en iyi uygulamaları paylaşmak, ekonomik kalkınmayı teşvik edecek siyasetler geliştirmek, eğitim, sağlık ve çevre gibi alanlarda veri toplamak ve tahliliyle küresel zorluklara tahliller bulmak için uluslararası işbirliğini teşvik etmek kurumun faaliyetlerinin ana çerçevesini oluşturuyor.

ABD, Almanya, Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık, Danimarka, Fransa, Hollanda, İrlanda İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Kanada, Lüksemburg, Norveç, Portekiz, Türkiye, Yunanistan, Japonya, Finlandiya, Avustralya, Yeni Zelanda, Meksika, Çekya, Macaristan, Polonya, Güney Kore, Slovakya, Şili, Estonya, Slovenya, İsrail, Letonya, Litvanya, Kolombiya, Kosta Rika, OECD üyeleri durumunda.

OECD’nin kuruluşundan bu yana üyesi olan Türkiye, kurumun birçok komitesine ve çalışma kümesinde aktif olarak faaliyet gösteriyor.

– G20

G20, dünyanın en büyük 19 iktisadı ve Avrupa Birliği’nden (AB) oluşan bir uluslararası platform pozisyonunda yer alıyor. Üye ülkeler, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye, İngiltere ve ABD olarak sıralanıyor.

G20 ülkeleri dünya nüfusunun yaklaşık 3’te 2’sini ve küresel iktisadın yüzde 85’ini temsil ediyor.

Platformun daimi bir sekretaryası bulunmuyor. G-20 toplantılarının sonuçları tüm üye ülkelerin ortaklaşa hazırladıkları bildirilerle duyuruluyor.

G20, küresel ekonomiyi yönetmede ve uluslararası mali istikrarı müdafaada önemli bir rol oynuyor. G20 önderleri, yılda bir kez bir araya gelerek küresel ekonomiyi etkileyen önemli mevzularda görüş alışverişinde bulunup ortak siyasetler geliştiriyor.

G20, küresel ekonomiyi güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek, ticaret manilerini ortadan kaldırmak ve ticaret sistemini geliştirmek, finansal sistemin istikrarını korumak ve finansal krizleri önlemek, iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve sera gazı emisyonlarını, yoksulluğu azaltmak ve kalkınmayı teşvik etmek için çalışmalar yapıyor.

Türkiye, 1999’dan bu yana G20’ye katılıyor. G20’de aktif bir rol oynayan Türkiye, ve küresel ekonomiyi etkileyen önemli bahislerde kendi görüşlerini diğer ülkelerle paylaşıyor.

– G7

G7, dünyanın en gelişmiş 7 iktisadının bir araya geldiği bir forum pozisyonunda bulunuyor. Bu ülkeler, ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Kanada olarak sıralanıyor. AB de G7’de temsil ediliyor.

G7 ülkeleri, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu temsil etmesine rağmen küresel gelirin yüzde 40’ını kontrol ediyor.

1975’te kurulan G7, küresel ekonomiyi yönetmede ve uluslararası mali istikrarı muhafazada önemli bir rol oynuyor. G7 başkanları, yılda bir kez bir araya gelerek küresel ekonomiyi etkileyen önemli mevzularda görüş alışverişinde bulunup, ortak siyasetler geliştiriyor.

Platformun faaliyet alanları, küresel ekonomiyi güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek, ticaret mahzurlarını ortadan kaldırmak ve ticaret sistemini geliştirmek, finansal sistemin istikrarını korumak ve finansal krizleri önlemek, iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve sera gazı emisyonlarını, yoksulluğu azaltmak ve kalkınmayı teşvik etmek olarak sıralanıyor.

G7 sert tenkitlerle de karşılaşıyor. G7’nin sadece 7 ülkeyi temsil etmesi ve bu ülkelerin birçoklarının gelişmiş ekonomi olması, yapının küresel ekonomiyi temsil etmede gereğince kapsayıcı olmadığı istikametindeki iddialara yol açıyor.

Ayrıca, G7’nin karar alma sürecinin şeffaf ve demokratik olmadığı ve büyük iktisatların küçük ekonomilere göre daha fazla güce sahip olduğu savunuluyor. G7’nin aldığı kararların her zaman uygulanabilir olmadığı ve küresel meselelere çözüm bulmada gereğince etkili olmadığı da eleştiriler arasında yer alıyor.

Türkiye, G7 üyesi olmamasına rağmen sıklıkla G7 Başkanlar Doruğu’na konuk olarak davet ediliyor.

– D8

Gelişen Sekiz Ülke (D8) Teşkilatı, 1997’de İstanbul’da yapılan Devlet ve Hükümet Liderleri Zirvesi ile kuruldu.

D8 Türkiye, Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Malezya, Nijerya ve Pakistan arasında kalkınma işbirliğine dayalı bir organizasyon pozisyonunda bulunuyor. Üye ükelerin dünya iktisadı içindeki pozisyonlarını uygunlaştırmak, ticari alakalarını çeşitlendirmek ve ticaret alanında üye ülkelere yeni imkanlar yaratmak, uluslararası düzeyde karar verme düzeneklerine güçlü biçimde iştiraklerini sağlamak D8 hedefleri arasında yer alıyor.

D8, tarım, gıda güvenliği, ticaret, ulaştırma, sanayi, enerji, sağlık ve turizm alanlarında çalışmalar sürdürüyor.

Gelişmekte olan ülkeler arasında işbirliğini geliştirmek ve kalkınmayı teşvik etmek için önemli bir platform olan D8 ülkelerinin toplam nüfusu 1,1 milyarı bulurken, bu ülkeler küresel ticaretin yaklaşık yüzde 14’ünü yapıyor.

– AEB

Avrasya Ekonomik Birliği (AEB), 2014’te Belarus, Kazakistan ve Rusya arasında imzalanan bir antlaşmayla kurulan siyasi ve ekonomik yapı pozisyonunda yer alıyor. Zaman içinde Ermenistan ve Kırgızistan’ın da katıldığı Birlik, üye ülkeler arasında gümrük birliği, tek pazar, serbest deveran ve uyumlu mevzuat oluşturarak ekonomik entegrasyonu sağlamayı hedefliyor.

AEB, ayrıca üye ülkeler arasında siyasi işbirliğini geliştirmeyi, yatırımı teşvik etmeyi ve ortak dış politika oluşturmayı da amaçlıyor.

Avrasya bölgesinde önemli bir ekonomik ve siyasi güç olan AEB, bazı önemli sınamalar da yaşıyor.

Birlik üyesi ülkeler arasında önemli ekonomik farklılıklar bulunuyor ve bu da daha gelişmiş entegrasyonu zorlaştırıyor. Üye ülkeler arasında siyasi farklılıklar da Birliğin ortak siyasetler belirlemesinde sorun çıkarıyor.

Türkiye, AEB’ye resmi olarak üye olmasa da Birlik ile yakın ilişkiler sürdürüyor. AEB ülkeleriyle ticaret ve yatırım bağlarını geliştiren Türkiye, Birliğin bazı komitelerine ve çalışma kümelerine gözlemci statüsünde katılıyor.

– BDT

Bağımsız Devletler Topluluğu da (BDT) 1991’de, Sovyetler Birliği yönetimi altında bulunan ülkelerin tarihi ve kültürel bağlarını korumak, ekonomik ve siyasi işbirliğini geliştirmek ve ortak güvenlik, savunma alanlarında işbirliğinin devamı amacıyla kuruldu.

Azerbaycan, Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Özbekistan, Rusya ve Tacikistan’ın üye olduğu BDT, Avrasya bölgesinde barış ve istikrarı muhafazada önemli bir rol oynuyor.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Rusya’da Savunma Araştırmaları Enstitüsünde Yangın: 8 Ölü, 1 Yaralı

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.