34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
ZBEÜ Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, milattan önce 222 yılına kadar geçmiş depremleri de gösteren, yer hareketlerini uydu verileri ve uzay teknolojileri kullanarak, kendileri geliştirdikleri yazılım ile fay hatlarını inceledi. 17 Ağustos zelzelesiyle fay sınırındaki gücün boşaldığını belirten Prof. Dr. Kutoğlu, 17 Ağustos’ta kırılan fay hattı Gölcük’ten başlayarak Düzce’ye kadar devam eden hat. Deprem 200 kilometre boyunca bir hattı kırdı. Bu fay üzerinde 200-250 yıl daha enerji birikmesi gerekiyor ki aynı büyüklükte bir deprem meydana gelsin. Dolayısıyla buradaki enerji şu an için boşalmış durumda. Bu hat üzerinde bu büyüklükte bir deprem beklemiyoruz dedi.
‘TEDBİRLERİMİZİ ALMAK DURUMUNDAYIZ’
Türkiye’de yıkıcı zelzelelere neden olabilecek faylar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kutoğlu, “Ülke olarak sarsıntılarla sınanan bir ülkeyiz. Bu yüzden sarsıntılarla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Ne zaman deprem olacak diye endişelenmektense bununla ilgili önlemlerimizi almak ve artık sarsıntılarda can kayıpları yaşamamak durumundayız. Bunun için de hem yetkililerin alması gereken önlemler var ama öbür taraftan vatandaşlarımızın da alması gereken önlemler var. 1999’dan beri birçok yasal düzenleme çıkartıldı ve kentsel dönüşüm yapıldı. Ama şimdi istediğimiz düzeyde değiliz. Özellikle Marmara bölgesinde yapı stokunun çok eksik ve birçoğunun da mühendislik hizmeti alınmadan inşa edilmiş binalar olduğunu görüyoruz. Bunları hızlı bir şekilde dönüştürmemiz gerekiyor. Çünkü 6 Şubat sarsıntısından sonra da meydana gelen hasar ülkemiz üzerine büyük bir ekonomik yük getirdi. Allah göstermesin, Marmara bölgesinde veya İzmir çevresinde bu büyüklükte bir deprem yaşadığımız takdirde çok daha büyük kayıplarımız söz konusu olabilir diye konuştu.
‘YOĞUNLUĞU TÜRKİYE’YE YAYARSAK RİSKİ AZALTIRIZ’
Kentsel dönüşüm suratını arttırıp vatandaşların ilgisini çekecek formüller bulunması gerektiğinden bahseden Prof. Dr. Kutoğlu, “Nüfus yoğunluğunu ve ekonomik yoğunluğu belli bir bölgede çok yüksek seviyeye çıkartmak her zaman bir ülke için çok büyük risktir. 800 bin kilometrekare topraklarımız var. Hem nüfus yoğunluğunu hem de ekonomik yoğunluğumuzu, sanayimizi, diğer tesislerimizi Marmara ya da Ege Bölgesi’nde toplamak yerine Türkiye coğrafyasına daha fazla yayarsak o zaman riski azaltmış oluruz. Büyük bir deprem meydana geldiğinde etkilenecek tesis ve insan sayımız çok daha az olacaktır dedi.
EN RİSKLİ FAYLAR
Prof. Dr. Kutoğlu, Türkiye’deki en riskli faylar için de şöyle konuştu:
Doğudan başlayarak, Erzincan-Erzurum bölgesinde ve Bingöl-Yedisu hattında gergin faylarımız var. Batıya doğru geldiğimizde, Sakarya’nın güneyinde Pamukova-Geyve hattında gerginlik düzeyi yüksek bir fay var. Marmara Denizi’nin içerisinde de bir ölçü gerginliği yüksek faylar söz konusu. Güneyde Gemlik’ten geçen faylarımız da gerginlik düzeyi yüksek. Bandırma hattında gergin durumda bir fay var. Daha güneyde İzmir Manisa çevresinde bazı fayların gerginlik düzeyinin yüksek olduğunu görüyoruz. Onun dışında Denizli’den geçen fay çizgimiz var. Bu da geçmişteki büyük depremden itibaren epeyce uzun süre geçtiği için epey bir gerginlik biriktirmiş durumda. En büyük tehlikeyi Pamukova-Geyve hattında, Gemlik Körfezi’nde, Bandırma’da ve İzmir çevresinde görüyorum. Bana sorarsanız Marmara Denizi’ndeki gerginlikler daha sonra geliyor. Buradaki fayların uzunluklarına baktığımızda bunlar en az 6’nın üzerinde deprem üreteceklerdir.
KAYNAK : www.bursa.com
Diğer Bursa Haberleri İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bursa’da Şok Uygulama Noktaları Suça ve Suçluya Geçit Vermiyor