35,4917$% 0.03
36,6033€% 0.03
3.064,18%0,37
4.994,00%-0,04
19.914,00%-0,05
2.686,90%0,40
9.717,14%0,01
Enerji arzında yerli kaynakların kullanımına önemli şekilde yük veren Türkiye’nin Gabar petrolü ve Sakarya Gaz Alanı’nın keşfi ile yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminde gerçekleştirdiği artışlar dikkati çekiyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam elektrik üretimindeki hissesini önemli oranda artıran Türkiye, petrolde iç tüketimi yerli kaynaklarla karşılama oranını yaklaşık yüzde 15’e çıkardı. Yerli gaz ile 3 milyon hanenin ihtiyacı temin ediliyor.
Bu kapsamda 2021’de Gabar alanında Cumhuriyet tarihinin en büyük petrol keşfi gerçekleşirken, 2020’de Karadeniz’de Sakarya Gaz Alanında yapılan gaz keşfiyle Türkiye’nin doğal gaz arz güvenliğine önemli katkı sağlandı.
Mevcut durumda Türkiye’nin günlük petrol üretimi 29 Aralık itibarıyla Gabar dahil 127 bin varile ulaştı. Gabar’da 75 kuyuda 71 bin varil petrol üretiliyor. 2025’de buradaki günlük petrol üretiminin 100 bin varile çıkarılması hedefleniyor.
Karadeniz’de Sakarya Gaz Alanı’nda ise günlük 7 milyon metreküp üretime ulaşıldı. Bu ölçü, yaklaşık 3 milyon hanenin gaz ihtiyacını karşılıyor. Alandaki mevcut üretimin yılın ilk çeyreğinde 9,5 milyon metreküpe çıkarılması öngörülüyor.
Çanakkale’de bakım çalışmaları süren Yüzer Üretim Depolama Ünitesinin (FPSO) 2026’da devreye girmesiyle Sakarya alanında üretimin 9,5 milyon metreküpten günlük 20 milyon metreküpe çıkarılması amaçlanıyor.
Rüzgar ve güneşin kapasitesi 32 bin megavata ulaştı
Türkiye’de hane halkının tükettiği elektrik karbon nötr olarak karşılanıyor. Bunda yenilenebilir enerji kaynakları arasında son yıllarda öne çıkan rüzgar ve güneş gücü santrallerinin kapasitesinin artması önemli rol oynuyor.
TEİAŞ verilerine göre Türkiye’nin elektrikte kurulu gücü 115 bin 959 megavata ulaştı. Yenilenebilir enerji kaynaklarında kurulu güç bakımından hidroelektrik santralleri 32 bin 203, güneş 19 bin 846, rüzgar 12 bin 851, biyokütle 2 bin 128, jeotermal 1734 megavata ulaştı.
Hane halkının kullandığı elektrik rüzgar ve güneşten değil de doğal gazdan sağlanacak olsa 14 milyar metreküp gazın kullanılacağı, bunun da asgarî 8 milyar dolar ilave maliyete sebep olacağı tahmin ediliyor.
Bu arada rüzgar ve güneş gücü yatırımlarını her yıl 7-8 bin megavat artırmayı planlayan Türkiye, 2035’te rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücünde 120 bin megavata ulaşmayı planlıyor. Bu doğrultuda yıl içinde daldaki yatırım ve izin süreçlerinin kısaltılması da amaçlanıyor.
Türkiye güçte önemli uzaklık kat etti
Türkiye Enerji Stratejileri ve Siyasetleri Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, AA muhabirine Türkiye’nin enerji konusunda attığı adımlara yönelik değerlendirmelerde bulunarak, şunları kaydetti:
“Türkiye son periyotta enerji bağımsızlığına giden yolda önemli adımlar atmayı başardı, önemli bir yol kat etti. Sakarya Gaz Alanı’nın üretime alınması, şu anki üretim sayıları bile güçte dışa bağımlılığımızı yüzde 1 oranında azaltıyor. Üretim arttıkça bu oran da artacak. Bunun yanı sıra şu an bütün alanlardan elde ettiğimiz tüm petrolün fazlasını Gabar’da elde ediyoruz. Bu gerçekten Türk petrol tarihi açısından son derece önemli. İnşallah üretim artırılacak. Gabar sayesinde ham petrolde yurtiçi üretimin yurtiçi tüketimi karşılama oranı perspektifinde yüzde 15 düzeylerine ulaşmış durumdayız. Bu atılan adımların hepsinin sistematik bir şekilde oluşturulduğunu gözlemleyebiliyoruz.”
Enerjide doğal gazda boru hattı diplomasileri, inşaları, yüzer ve sabit sıvılaştırılmış (LNG) terminalleri, depolama tesisleriyle Türkiye’nin, doğalgaz arz güvenliği, arz çeşitliliği ve fiyat yönetimi noktasında önemli bir performans ortaya koymayı başardığını vurgulayan Akyener, hukuki, ticari ve teknik altyapıda entegre çalışmalar gerçekleştirildiğini ve sürecin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından başarılı bir şekilde ilerletildiğini aktardı.
Türkiye enerji krizini Avrupa’dan daha iyi yönetti
Akyener, pandemi sonrasında meydana gelen enerji krizinin dünyayı ve özellikle Avrupa’yı önemli şekilde etkilediğine ve Rusya-Ukrayna savaşının bu krizi derinleştirdiğine işaret ederek, “Türkiye, Avrupa Birliği’ne (AB) kıyasla bu süreçleri çok daha profesyonel bir şekilde yönetti. AB birçok noktada arz krizi yaşarken, Türkiye’nin arz sorunu diye bir konu kalmadı. Bunu rahatlıkla ifade edebiliriz.” dedi.
Yenilenebilir enerji konusunda Türkiye’nin Avrupa’daki birçok ülkeyi geride bıraktığına dikkati çeken Akyener, “Türkiye’nin yakaladığı bu ivme kolay olmadı. Mevzuat sistemlerinden teşvik siyasetlerine, yerli teknoloji üretim kabiliyetlerini geliştirmeyle alakalı devlet takviyelerinden yatırımcı ilgisinin cezbedilmesine, bu bağlamda altyapı çalışmaların oturtulmasına, iletim, dağıtım ağları gibi özelleştirme süreçlerine kadar çok yönlü, gerçekten yorucu ama Türkiye’ye bir o kadar da çok şey kazandıran işler yapıldı.” değerlendirmesinde bulundu.
Akyener, rüzgar ve güneşte 2035 maksatlarına de vurgu yaparak, “Türkiye, şu an bunu 4 katına çıkarmayla alakalı daha makro bir hedef önüne koymuş durumda. Bu süreci yakalarken, depolama, hidrojen üretimi, denizlerde rüzgar gibi projeleri de Türkiye adım adım hayata geçirmek için çalışmalarını sürdürüyor.” diye konuştu.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji teknolojilerini ulusallaştırma konusunda da çalışmalar yaptığına ve bu alanda yüzde 90’ın üzerinde bir kabiliyete ulaştığına dikkati çeken Akyener, “Bu da gerçekten çok önemli bir atılım. İnşallah yenilenebilir enerji konusunda Türkiye’nin geleceği bir oldukça parlak.” ifadelerini kullandı.
Enerjide atılan adımlar dışa bağımlılığı azaltıyor
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) araştırmacısı Büşra Zeynep Özdemir de güçte atılan adımlara ilişkin “Türkiye, 20 yılı aşkın bir süredir enerji arz güvenliğini artırmak adına güçte ithal girdi oranını düşürerek dışa bağımlılığı azaltmak, tükettiği enerji kaynaklarını üreten bir ülke olmak, yerli ve milli enerji ile maden kaynaklarından mümkün olan en yüksek seviyede yarar sağlamak için çalışıyor.” bilgisini paylaştı.
Sakarya Gaz Alanında yapılan üretimin Türkiye’nin en büyük doğal gaz üretimi olduğunu belirten Özdemir, sözlerine şöyle devam etti: “Ocak 2025 itibariyle alandan günlük üretilen gaz miktarı yaklaşık 7 milyon metreküp. Bu ölçü 3 milyon hanenin doğal gaz talebini karşılayabilecek seviyede. Şırnak’taki Gabar Alanı ise Türkiye’de keşfedilmiş en büyük petrol alanı olma özelliğini taşıyor. Bugün alandan üretilen petrol miktarı günlük 71 bin varil seviyesinde. Söz konusu üretim sayesinde bugünkü petrol fiyatları ile yaklaşık 2 milyar dolarlık enerji ithalatı tasarrufu sağlandığını söylemek mümkün.”
Özdemir, 2002’de 12,3 bin megavat olan yenilenebilir kurulu gücünün 2024 sonunda 68,2 bin megavata ulaştığının altını çizerek, “Tüm bunlar, petrol ve doğal gaz arama ve üretimi, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi kurulu gücündeki hissesinin artırılması Türkiye’nin ithal enerji kaynaklarına bağımlılığını azaltarak, enerji faturasında da aşağı yönlü bir etki yaratırken, dışa bağımlılığını azaltarak güçte bağımsızlığını artırıcı etki ortaya çıkarıyor.” ifadelerine yer verdi.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
“Esnek Çalışma” Modeli Çalışmaları Devam Ediyor: İşte Yeni Sistemin Ayrıntıları