35,3306$% -0.13
36,7233€% 0.62
2.998,07%-0,08
4.934,00%-0,50
19.677,00%-0,50
2.638,81%0,03
10.085,50%0,10
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Hasan Okuyucu ve Prof. Dr. Salah Hajismail, Türkiye‘nin yanı başındaki potansiyeli Haberler.com Ekonomi Haberler Sorumlusu ABDurrahman Yazıcı’ya değerlendirdi. her iki uzman bölgede bazı ekonomik zorluklar olduğuna dikkat çekerek buna karşın coğrafik yakınlık ve kültürel benzerlikle teknoloji, insan kaynağı paylaşımıyla büyük potansiyelin uyandırabileceğini belirtti. Prof. Dr. Okuyucu ve Prof. Dr.Hajismail şu görüşlere yer verdi:
ORTAK TARİH VE BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ FIRSATLARI
Türkiye, Irak, Suriye, Lübnan ve Ürdün, uzun süre aynı yönetim altında bir arada var olmuş, kültürel, tarihi ve sosyal açıdan ortak bedeller paylaşan ülkelerdir. Bu ortak geçmiş, gelenekler, yaşam şekilleri ve ticari uygulamalar gibi birçok ortak değerde hâlâ kendini göstermektedir. Ancak bu ülkeler, bir süredir güvenlik sıkıntıları ve ekonomik zorluklarla mücadele etmekte olup, coğrafik yakınlık ve kültürel benzerliklerine rağmen ticaret ve ekonomik ilgilerini gereğince geliştirememiştir.
Her ne kadar Türkiye ve Suriye, 2009 yılında stratejik işbirliği konseyi kurarak, serbest ticaret ve vizesiz seyahat gibi 50’den fazla anlaşma imzalayıp bu işbirliğine daha sonra Lübnan, Irak ve Ürdün’ü de dahil ederek, özellikle ekonomi, ticaret ve turizm alanlarında güçlü bir entegrasyon hedeflese de, bu eforlar Arap Baharı ve 2011 sonrası Suriye‘de yaşanan olaylarla kesintiye uğramıştır.
Bu işbirliği bağlamında, Irak’ın petrol kaynakları ve genç nüfusu, Türkiye’nin nispeten ileri teknolojik altyapısı ve dinamik demografik yapısı, Suriye‘nin stratejik coğrafik konumu ve genç işgücü potansiyeli, Lübnan ve Ürdün’ün eğitimli iş gücü ve ticari hünerlere sahip girişimcileri kilit bir rol oynayacaktır.
Bu iştirakin önemli bir avantajı, ekonomik işbirliği yoluyla güvenlik ve istikrar ortamı yaratarak terörizmle mücadelede çözüm sunma potansiyelidir.
KALKINMA FARKLILIKLARI VE BÖLGESEL DEZAVANTAJLAR
Küresel ölçekte, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki fark, ekonomik dengesizliklerin en önemli nedenlerinden biridir. Gelişmiş ülkeler, ileri teknolojileri, sağlam altyapıları ve yüksek sermaye birikimleri sayesinde küresel ticarette baskın bir konuma sahiptir. Buna karşın, Türkiye, Irak, Suriye, Lübnan ve Ürdün gibi gelişmekte olan ülkeler, bu farklılıklar nedeniyle ekonomik büyüme ve rekabetçilik açısından dezavantajlıdır.
Bu dezavantaj, özellikle yüksek teknoloji gerektiren dallarda barizleşir. Gelişmiş ülkeler, ileri teknolojiler ve güçlü lojistik ağlarıyla verimliliği artırırken, gelişmekte olan ülkeler genellikle bu yeteneklerden mahrumdur ve düşük katma değerli ürünler ihraç ederek küresel pazarlarda rekabet etmekte zorlanır.
COĞRAFİ YAKINLIK VE KÜLTÜREL BENZERLİK: ÇÖZÜM YOLLARI
Kalkınma farklarından kaynaklanan dezavantajlar, coğrafik yakınlık ve kültürel benzerlik gibi bölgesel avantajlarla önemli ölçüde azaltılabilir. Coğrafik yakınlık, ulaşım maliyetlerini düşürerek bölge içi ticaretin büyümesini teşvik edebilir. Örneğin, ağır sanayi ürünleri, tarım ürünleri ve hızlı tüketim mallarının komşu ülkelere ihracatı, azalan nakliye masrafları nedeniyle daha ekonomik hale gelebilir.
Kültürel benzerlikler ise ticaretteki engelleri ortadan kaldırarak iş birliğini kolaylaştırır. Ortak benzer tüketim alışkanlıkları ve yakın sosyal pahalar, ticari münasebetlerin gelişmesini hızlandırır. Örneğin, Türkiye ve Suriye arasında ortak üretim tesislerinin kurulması, bölgesel ticareti canlandırmanın yanı sıra bölgenin iş gücünden daha verimli bir şekilde yararlanılmasını sağlayabilir.
TEKNOLOJİ VE ENDÜSTRİYEL İŞBİRLİĞİ
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki teknolojik fark, bölgesel iş birliğiyle kapatılabilir ya da minimize edilebilir. Türkiye, komşularına kıyasla nispeten daha gelişmiş bir sanayi altyapısı ve teknolojiye sahiptir. Bu avantaj, ortak üretim projeleri aracılığıyla komşu ülkelere aktarılabilir. Örneğin, Irak ve Lübnan’dan gelen hammaddeler, Türkiye’nin tesislerinde işlenerek yüksek katma değerli eserlere dönüştürülebilir ve bu durum, tüm bölgenin ekonomik büyümesine katkı sağlayabilir.
ORTAK EĞİTİM VE İŞ GÜCÜ PROGRAMLARI
Eğitim ve iş gücü geliştirme projeleri, kalkınma farklılıklarının giderilmesinde kritik bir rol oynar. Türkiye’nin üniversiteleri ve meslek okulları, bölgedeki genç nüfusa kaliteli eğitim alma fırsatı sunabilir. Ortak kültürel pahalar, eğitim sürecine adaptasyonu kolaylaştırırken, bölgesel iş gücünün yeteneklerini artırır ve ekonomik büyümeye katkıda bulunur.
KÜRESEL REKABETÇİLİĞİ ARTIRMAK
Kalkınma farkını daraltmanın bir diğer yolu, bölgenin küresel pazarlardaki konumunu bölgesel iş birliği yoluyla güçlendirmektir. Türkiye, Irak, Suriye, Lübnan ve Ürdün tarafından başlatılacak ortak teşebbüsler, ürün ve hizmetlerini uluslararası pazarlara topluca sunabilir, rekabetçiliklerini artırabilir ve dış ekonomilere olan bağımlılıklarını azaltabilir. Ortak markalar ve bölgesel lojistik merkezlerin kurulması, bu süreci hızlandırabilir.
POTANSİYEL NASIL KIYMETLENDİRİLEBİLİR?
Küresel kalkınma farklılıklarından kaynaklanan dezavantajlar, coğrafik yakınlık ve kültürel benzerliklerin etkili bir şekilde kullanılmasıyla büyük ölçüde aşılabilir. Türkiye ve komşu ülkeleri arasındaki ticaret ve ekonomik iş birliği, sadece bölge halklarının refahını artırmakla kalmaz, aynı zamanda bölgenin küresel pazarlardaki pozisyonunu güçlendirir. Bu bağlamda, ortak üretim tesisleri, eğitim programları ve teknoloji transfer projelerinin hayata geçirilmesi kıymetlidir. Coğrafik ve kültürel avantajların kullanılması, gelişmiş ülkelerle olan farkı kapatmaya ve sürdürülebilir kalkınma yolunda ilerlemeye yardımcı olacaktır.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Tarihi Osmanlı Demiryolu Yeniden Canlanacak