BTSO AB Uyum ve Yeşil Mutabakat Konseyi öncülüğünde bu yıl ilk kez, “Yeşil Üretim, Temiz Gelecek” temasıyla düzenlenen Uludağ Çevre Forumu‘nun ilk günü ‘AB Uyum Sürecinde Endüstriye Yönelik Finansman Kaynakları’ ve ‘Sanayide Sürdürülebilir Su ve Atık Su Yönetimi’ oturumlarıyla tamamlandı. İş dünyasının referans eğitim merkezi Bursa Business School‘da düzenlenen Uludağ Çevre Forumu’nun açılış merasiminde konuşan BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, kamu, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası temsilcileri ile birbirinden kıymetli akademisyenlerin fikirlerini paylaştıkları tertibin Türkiye’nin en kapsamlı buluşmalarından biri niteliğinde olduğunu söyledi.
“Sektörlerimizin Yeşil Dönüşüm Süreçlerine Ahengini Hızla Gerçekleştirmeliyiz”
BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, yeşil dönüşümün, günümüzde üreticiden tüketiciye, sivil toplum kuruluşlarından iş dünyasına kadar, herkese sorumluluk yükleyen ve hiç kimse için ertelenemez bir gündem başlığı haline geldiğini söyledi. Bu hususta atılan en önemli somut adımlardan birinin, küresel ısınmayı 1,5 °C ile sonlandırmayı hedefleyen Paris İklim Anlaşması olduğunu söyleyen Batmaz, “Türkiye ile birlikte yaklaşık 200 ülke ‘Ulusal Niyet Katkı Beyanlarını’ ortak lakin farklılaştırılmış sorumluluklar prensibi doğrultusunda beyan etti. 2019 yılında ilan edilen Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında Avrupa Birliği tarafından devreye alınan Hudutta Karbon Düzenleme Düzeneği da firmalarımız için yeni yükümlülükleri beraberinde getirdi. Çevre odaklı sürdürülebilir üretim anlayışı pazar koşullarını da değiştirdi. Rekabet gücünüzü muhafazanın yolu, artık yeşil dönüşüm ekseninde kurgulanıyor. İhracatımızın yaklaşık yüzde 42’sini, ithalatımızın da yüzde 32’sini AB ülkeleriyle gerçekleştiriyoruz. En önemli ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği pazarlarında rekabet gücümüzü korumak için kesimlerimizin yeşil dönüşüm süreçlerine ahengini hızla gerçekleştirmek zorundayız.” dedi.
“Doğru Atılımlarla Tehditleri Fırsatlara Çevirebiliriz”
Sıfır emisyonlu bir iktisada geçişin önemli ölçüde ve uzun vadeli yatırımları da beraberinde getirdiğini söyleyen Hakan Batmaz, “Özellikle üretimin büyük kısmını üstlenen küçük ve orta ölçekli firmalarımızın, yeşil dönüşüme ve karbon emisyonunu azaltmaya geçiş sürecinde bilgi ve finansman takviyesine ihtiyacı var. Bu doğrultuda firmalarımızı sürdürülebilir bir geleceğe hazırlamak üzere Dünya Bankası ile yapılan işbirliği, KOBİ’lerimizi ve teknoloji girişimcilerimizi, hudutta karbon sistemine uyumlu hale getirecektir. Bununla birlikte yeşil dönüşüm sürecindeki işletmelerimizin bulundukları yerlerde, yaptıkları makine ve ekipman yenileme, güç, geri kazanım, atık kullanımı gibi yatırımlar, farklı bir başlık altında bölge ve şehir farkı gözetilmeden teşvik edilmelidir. Bu atılımları gerçekleştirdiğimiz takdirde 2026 yılından itibaren AB ile ticarette tüm dallarımız için devreye alınması beklenen sonda karbon vergisi, ülkemiz için tehdit değil fırsat haline gelecektir. Bizler de Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak bölümlerimize rehberlik etmek üzere birçok önemli projeyi hayata geçirdik. Bugün de AB Uyum ve Yeşil Mutabakat Kurulumuzun öncülüğünde birincisini başlattığımız ‘Uludağ Çevre Forumu’muzun ülkemizin sürdürülebilirlik vizyonuna, iş dünyamızın bu husustaki performansına önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz.” diye konuştu.
“Ortak Akıl ve Katılımcılık Anlayışıyla Çalışıyoruz”
BTSO AB Uyum ve Yeşil Mutabakat Konseyi Başkanı Vedat Kılıç ise sivil toplum kuruluşlarının gayesinin sürdürülebilir ve yenilebilir bir çevre oluşturmak olduğunu söyledi. Bugüne kadar süregelen iktisat sistemin üret, kullan, at halinde olduğunu belirten Vedat Kılıç, “Bu aksiyonlar günün sonunda iklim krizlerine dönüştü. Üretim ve tüketim mevzularında önemli bir atık oluşturuyoruz. Kağıt geri dönüşümünde 5 yıl içerisinde 2 milyon tondan 8 milyon tona kadar yükselen bir potansiyelimiz var. Atıklarımızı sanayi tarafında yeniden işlememiz durumunda hem iktisat hem de çevre açısından gelişebiliriz. BTSO AB Uyum ve Yeşil Mutabakat Kurulu olarak sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm çerçevesinde küresel ticarette ortaya çıkan yeni sistemlerin bölümlerimiz ismine oluşturacağı risk ve fırsatları göz önünde bulunduruyoruz. İş dünyamıza rehberlik edecek çalışmaların uyumunu sağlıyoruz. Kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve yerel idarelerimizi “ortak akıl ve katılımcılık” anlayışı ile bir ortaya getiren kurulumuzun temel maksatlarından ulusal ve küresel gelişmeleri takip ederek sürdürülebilir üretimin yaygınlaştırılması ve bu mevzuda sanayi farkındalığının artırılmasıdır.” dedi.
“Ekosistemin Sadece Bize Ait Olduğunu Düşünmemeliyiz”
Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Mehmet Yıldız, hava kirliliği, su kirliliği gibi birçok çevre sorunu ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak, sürdürülebilir bir Bursa, sürdürülebilir bir gelecek için ortak akılla çalışmalarını yürüttüklerini ifade eden Yıldız, “Dünyayı gelecek jenerasyonlara daha iyi bir hale getirip bırakabilmek çevreyi daha fazla yormadan ve ekosistemin sadece bize ait olduğunu düşünmeden hareket etmemizde yarar var. Uludağ Çevre Forumu’nu bu bağlamda çok etkili ve başarılı buluyorum. Bu tertipte emeği geçen tüm iştirakçilere teşekkür ediyorum.” dedi.
İkinci Gün Oturumları da Yoğun İştirakle Gerçekleştirildi
İlk gün konuşmalarının ardından sponsor firmalara plaketleri takdim edildi. Yoğun iştirakle gerçekleştirilen Uludağ Çevre Forumu’nun ikinci gününde ise ‘Yeşil Dönüşüm ve Hudutta Karbon Düzenleme Mekanizması’, ‘Temiz Gelecek İçin Atık Yönetimi ve Geri Dönüşüm Uygulamaları’ ve ‘Sanayi ve Geri Dönüşüm Kesiminin Entegrasyonu’ oturumları yapıldı.
17:10
