34,2212$% 0.03
37,8537€% 0.19
2.926,51%-0,09
4.990,00%0,28
19.915,00%0,39
2.656,11%-0,26
9.071,41%-2,99
T24 Ankara
Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden Hukukçu Aykutalp Arıcı, 2 Ekim Uluslararası Şiddetsizlik Günü dolayısıyla Türkiye’de ve dünyada artan şiddet olaylarının arka planını anlattı. Arıcı, “Toplumun yargıya duyduğu itimadın olağanüstü azalması kaçınılmaz hale geliyor. Hakikaten yapılan araştırmalar, adalet mekanizmasının iyi işlememesinin adalete güveni azalttığını, adalete başvuruların bu sebeple azaldığını gösteriyor” dedi.
İnsanlığın ve devletlerin en temel meselesi olduğu görülen gayrimeşru şiddetin önlenmesi veya “şiddetsizliğin sağlanması” konusunun, insanlığın ortak sorunu olduğunu olduğuna dikkat çeken Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden hukukçu Aykutalp Arıcı, “Nitekim Birleşmiş Milletler’in 27 Haziran 2007 tarihli genel konsey toplantısında, her yılın 2 Ekim gününün Dünya Şiddetsizlik Günü ilan edilmesi bu sayede mümkün oldu. Birleşmiş Milletler’in Dünya Şiddetsizlik Günü için Gandhi’nin doğum günün seçilmesi anlamlı. Her sorunun tahlili için sorunun büyüklüğünün tespiti en önemli basamaklardan birisidir. Öyleyse insanlığın şiddet karnesinin incelenmesi sorunun tahliline giden yolda iyi bir başlangıç olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Anayasa’nın 17. unsuruyla vücut dokunulmazlığı hakkı teminat altına alındıysa da bu hakkın ihlali konusunda Türkiye’nin karnesinin istenildiği kadar iyi olmadığını belirten Arıcı, şiddetin toplumun her bölümünde, ev içinde, cinsiyetler arasında, çalışma alanlarında, yaşlılara, çocuklara, hayvanlara ve toplumun tüm bölümlerine karşı önemli ve yaygın bir tehdit vasfı taşımaya devam ettiğinin altını çizdi.
“Yüzyılda ancak binde bir iyileşme sağlandı”
Institute for Economics&Peace’in 2024 yılı Küresel Barış Endeksi’ne göre son 16 yılda 12. kere olmak üzere dünya bir önceki yıla göre daha az barışçıl olmuş durumda olduğunu hatırlatan Arıcı, “Her ne kadar endeks, özel olarak şiddetsizlik konusunu ele almıyor olsa da, endeks hazırlanırken 163 ülkenin ve dünya nüfusunun %99.7’sinin çalışmaya dahil edildiği dikkate alındığında elde edilen bilginin bir gösterge olarak kabulünün mümkün olduğu anlaşılıyor. Öte yandan Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin varsayımlarına göre dünya ortalamasında 100.000 kişi başına cinayet sayısı 2010 yılı için 6.9, 2012 yılı için 6.2, 2017 yılı için 6.1, 2021 yılı için 5.8’dir. Özetle küresel cinayet sayılarında, 2 Ekim’in Dünya Şiddetsizlik Günü ilan edilmesini takip eden 10 yıl içinde ancak 100.000’de 1’civarında bir iyileşme sağlanabildi.” ifadelerini kullandı.
“İnsani gelişme şiddetle gayrete yansımadı”
Söz konusu verileri değerlendiren Hukukçu Arıcı, “Aynı devirde Birleşmiş Milletler verilerine göre insani gelişmişlik endeksinde %4’ü aşan bir iyileşme olduğu dikkate alındığında şiddetle mücadelede küresel bir başarısızlıktan söz edilebilir. Görülmektedir ki insani gelişmişlikteki bariz artış, şiddetle gayrete yansımamıştır” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye’de tablo olumsuz”
“Buna karşılık ülkemiz küresel trende kıyasla olumsuz bir tablo çiziyor” diyen Arıcı, Türkiye’deki şiddet hatalarına ilişkin verileri paylaştı:
-TÜİK’in suç tiplerine göre hükümlü sayısına ilişkin 2011-2020 devrini kapsayan verileri incelendiğinde toplam hükümlü ve şiddet kabahatlerinden mahkumların oranında artış yaşandığı görülmektedir. Söz konusu periyotta toplam hükümlü olanların sayısı 80.096’dan 258.401’e çıkmıştır.
-Hükümlü sayısı ilgili yılların Türkiye nüfusuna oranlandığında, 2011 yılında %0.11 olan hükümlü oranının %0.31’e çıkmıştır. Hükümlü sayıları şiddet hataları özelinde incelendiğinde yine artış olduğu gözlenmektedir.
-Şiddet kabahatlerinden hükümlü olanların sayısı 2011 yılında 17.222 iken bu rakam 2020 yılında 71.885’e çıkmıştır. Söz konusu sayılar ışığında, toplam mahkumlar içerisinde şiddet hatalarından hükümlü olanların oranı 2011 yılında %21.5’ten 2020 yılında %27,8’e çıkmıştır.
-Şiddet cürümlerinden hükümlü olanların aynı periyotta toplam nüfusa oranı da %0.02’den %0.09’a çıkmıştır.
-Şiddet cürümleri bakımından gelişmiş ülkelerle mukayese edildiğinde Türkiye, Avrupa’nın en yüksek 9. cinayet oranına sahip.
-Kadına karşı şiddet oranlarında ise Türkiye, Avrupa ve OECD birincisi.
“Adalete güvensizlik suç oranlarını arttırıyor”
Somut verilere göre; şiddetle mücadelede istenen başarıya ulaşılamadığını anlatan Arıcı, “Peki her nasılsa bir sefer gerçekleşmiş olan şiddet olaylarına karşı caydırıcı önlemler alınabiliyor mu? Ne yazık ki Türkiye’nin adalet teşkilatını bu maksada ulaşmak için etkili şekilde kullandığını söylemek mümkün değil. Öte yandan Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında en kalabalık ikinci ceza ve tutukevi nüfusuna sahip olduğu görülüyor. Ne tesadüf ki bu bilgide Türkiye’nin önündeki tek ülke, AİHM kararlarında da Türkiye’den fazla mahkûm edilen tek ülke olan Rusya. Hal böyle olunca toplumun yargıya duyduğu inancın olağanüstü azalması kaçınılmaz hale geliyor. Hakikaten yapılan araştırmalar, adalet mekanizmasının iyi işlememesinin adalete güveni azalttığını, adalete başvuruların bu sebeple azaldığını gösteriyor. Bu düşüşün, suç oranlarını arttırdığını tahmin etmek hiç de zor değil.” dedi.
“Çöküş sarmalı”
Şiddetle mücadele ve şiddetsizliğin temini, devlet aygıtının basit bir başarısızlığından, küçük ve mazur görülebilecek bir aksamadan çok daha fazla olduğuna dikkat çeken Arıcı, “Özgürlüklerinden feragat ederek ulaşmayı umdukları güvenlikten bile yoksun kalan bireyler, bir de haklarını adalet düzeneği marifetiyle elde edemediklerinde ihkak-ı hakka başvurur. Bu, diğer bireyler tarafından kabul edilebilir olmasa da anlaşılabilir görülür ve bir çöküş sarmalı başlar. Tüm bu nedenlerle, gayrimeşru şiddeti önlemedeki başarısızlığın toplum kontratını zayıflattığını ve devletin legal şiddet monopolünü yok ettiğini görmek gerekir. Politika yapıcılar şiddet inhisarının geleceği ve geleceğinin insanlığı küresel ölçekte nasıl şekillendirebileceğinin küresel ölçekte tartışıldığı günlerde bir beka sorunundan bahsedecekse şiddetin önlenmesi tahminen de en önemli gündem maddesi olmalıdır.” uyarısında bulundu.
‘Gecenin Kıyısı’nda taraf tutmanın anlamsızlığı üzerine bir hikâye |
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Osmaniye’de Akılalmaz Dolandırıcılık: Market Çeki Karşılığında Kimlik Bilgilerini Alıp Banka Hesabı Açtılar