34,7368$% -0.03
36,5763€% 0.06
2.961,17%0,37
4.911,00%0,46
19.645,00%0,46
2.650,99%0,35
9.886,05%0,60
Uzun uzunluklu insanlarda, bazı kanser cinslerinin daha sık görüldüğü ortaya çıktı. Uzmanlar, bu durumun biyolojik ve genetik faktörlerle irtibatlı olabileceğini belirtiyor. İnsan bedeni büyüdükçe hücre sayısı da artıyor ve bu artış, DNA kopyalama sırasında oluşabilecek kusurların daha fazla olmasına yol açabiliyor. Daha fazla hücre, daha fazla bölünme demek; bu da kanser oluşma riskini artırabiliyor.
Dünya Kanser Araştırma Fonu ve Uluslararası Kanser Araştırma Fonu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, uzun uzunluklu insanlarda kanser riski daha yüksek.
Fanpage’in haberine göre yetişkinlikte uzunluk uzunluğu ile artan kanser riski arasında güçlü bir ilişki bulunduğu bildirilen çalışmalara göre, pankreas, bağırsak, rahim ve yumurtalık kanserlerinin yanı sıra prostat, böbrek, cilt (melanom) ve göğüs kanserleri de uzun uzunluklu bireylerde daha sık görülüyor.
2019 yılında British Journal of Cancer mecmuasında yayınlanan, Choi ve arkadaşlarının yaptığı bir Güney Kore çalışmasında, 23 milyon yetişkin uzunluk uzunluğu ve kanser görülme oranı istikametinden 2009-2012 yılları arasında araştırılmıştır. 155cm ile altı boyu olan insanlar ile 171cm ve üzeri uzunlukta insanların en kısa ve uzun olduğu grup olmak üzere toplam 5 grup; yaş, cinsiyet, sigara içme, alkol kullanma, fizikî aktivite seviyesi, yaşadığı yer, kan basıncı, kilo, kan şekeri seviyesi ve kan kolesterol seviyeleri istikrarlı olarak dağıtılarak oluşturulmuştur.
5 yıllık takipte 750.000’den fazla bireyde kanser teşhisi konulduğu belirlendi. Yapılan incelemede, her 5 cm’lik uzunluk uzamasının, kanser görülme riskini %9 arttırdığı belirlendi. Bu çalışma sonucunda; uzun uzunluklu olanlarda en çok tiroid, göğüs, lenf bezi, testis, böbrek tümörlerinde olmak üzere, beyin, ağız içi, tiroid, göğüs, akciğer, pankreas, karaciğer, mide, mesane, kalın barsak, prostat, yumurtalık, testis, rahim ağzı, rahim, cilt, lenf bezi, myelom isimli kemik iliği ve kan kanserinin daha fazla görüldüğü belirlenmiştir.
Sadece yemek borusu kanserinin uzun boylular ile kısa boylular arasında görülme oranı tarafından bir fark göstermediği belirlenmiştir. Güney Kore’de, uzunluk artışı ile kanser artışı münasebeti kadınlarda erkeklerden daha güçlü bulunmuştur.
İngiltere’de 1996–2001 yılları arasında, ortalama yaşı 56 yaşı olan, 1.297.124 kadın incelemeye alındı. Takipteki 5 yılda 97.376 bayanda kanser oluştu. Uzunluklara göre gruplar; 155 cm’den kısa olanlar, 155–159·9 cm arası, 160–164·9 cm arası, 165–169·9 cm arası, 170–174·9 cm arası ve 175 cm ve daha uzun olanlar şeklinde oluşturuldu.
Çalışma kümeleri sosyo-ekonomik durum, vücut-kitle indeksi, egzersiz alışkanlıkları, alkol kullanımı, sigara içmesi, adet başlama yaşı, ilk çocuk doğurma yaşı, doğum kontrol hapı kullanıp kullanmama durumu gibi çeşitli özellikler açısından dengelendi. Kanser görülme oranının, 155cm den kısa olanlara göre her 10cm uzunluk uzamasında %16 arttığı belirlendi. Bedellendirilen 17 kanser bölgesinden 15’inde uzunluk artması ile kanser görülme oranı artıyordu. Malign melanom isimli cilt kanseri %32 ile en fazla artan kanser tipi iken, rektum denilen kalın barsak son kısmı kanseri%14 ile en az artma gösteriyordu.
Japonya’da yapılan bir çalışmada 40-69 yaş arasındaki 107,794 kişi değerlendirmeye alınmış, erkeklerde 4 grup (160cm’den kısa olanlar, 160-163cm arasında olanlar, 164-167cm arasında olanlar ve 168cm’den uzun olanlar) , kadınlar 4 kümeye ((149cm’den kısa olanlar, 149-151cm arasında, 152-155cm, 156cm’den uzun olanlar) şeklinde ayrılıp, yaşam biçimi, yaşadığı yer, sigara kullanımı, alkol kullanımı, spora ayırdıkları zaman, hipertansiyon olup olmadığı, şeker hastalığı varlığı, kilo, kadınlarda menopoza girip girmediği, adet görmeye başladığı yaş, hava kirliliğine maruz kalma gibi çeşitli faktörlere göre kümelere ayrılıp değerlendirildiğinde; erkeklerde 160cm’den kısa uzunluklu olanlara göre 168cm’den uzun olanların %17 daha fazla kanserden öldükleri (Her 5 cm artışta risk %4 artmakta) belirlendi. Kadınlarda ise sadece yumurtalık kanserinde bir fark olduğu, diğer kanserlerde ise uzunluk farklılığından kaynaklanan bir farklılığın olmadığı belirlendi.
HER 10 CM UZUNLUK ARTIŞINDA RİSK YÜZDE 10 ARTIYOR
Birleşik Krallık Milyon Kadın Çalışması’nda, 10 yıl boyunca yaklaşık 1,3 milyon kadının sağlığı incelenerek bu ilişki araştırıldı ve 17 kanserin 15’inde uzunluk uzamasıyla riskin arttığı saptandı. Özellikle, her 10 santimetre uzunluk artışının kanser riskini yaklaşık %16 oranında artırdığı belirlendi.
Benzer bir artış erkeklerde de gözlemlendi. Queensland Üniversitesi’nden Profesör Susan Jordan ve araştırmacı Karen Tuesley, uzunluk ile kanser riski arasındaki alakanın farklı etnik kökenler ve gelir seviyeleri gibi faktörlerden bağımsız olarak bulunduğunu belirterek, bu ilişkinin olası nedenlerini incelediklerini açıkladı.
Yetişkinlikte daha uzun uzunluklu olan kişilerin belirli kanser cinslerini daha fazla geliştirme mümkünlüğü, şimdi tam olarak anlaşılamamış olsa da, bu durumu açıklayabilecek birkaç hipotez bulunuyor.
UZUN BOYLULARDA DAHA FAZLA HÜCRE BULUNUYOR
İlk teori, daha uzun uzunluklu kişilerin vücutlarında daha fazla hücre bulunması nedeniyle kanser gelişme riskinin artabileceğini öne sürüyor. Uzmanlar, uzun uzunluklu bireylerin daha uzun organlara sahip olduklarını ve bu organlarda daha fazla hücrenin bulunduğunu, dolayısıyla DNA hasarının birikme potansiyelinin arttığını belirtiyor. Bu, hücre bölünmesinin daha fazla olduğu anlamına gelir ve dolayısıyla kanser gelişme mümkünlüğü artar.
Diğer bir hipotez ise, insülin benzeri büyüme faktörü 1 (IGF-1) isimli hormonun düzeylerinin, daha uzun uzunluklu insanlarda daha yüksek olmasının, kanser riskini artırabileceğini savunuyor.
IGF-1, çocukların büyümesine yardımcı olurken, yetişkinlerde de hücre büyümesi ve bölünmesini teşvik ediyor. Araştırmalar, bu hormonun yüksek düzeylerine sahip kişilerin göğüs veya prostat kanseri gibi hastalıkları geliştirme riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ancak bu iki faktörün birleşiminin, uzun uzunluklu insanlarda kanser riskinin neden arttığını tamamen açıklamak için yetersiz olduğu düşünülüyor. Uzmanlar, bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.
BESLENME VE GENETİK FAKTÖRLER DE ETKİLİ
Araştırmacılar, uzun boyun sadece genetik faktörlerle değil, aynı zamanda çocukluk dönemindeki beslenme ve büyüme şartlarıyla da bağlı olabileceğini belirtiyor. Uzun uzunluklu bireylerin, büyüme hormonlarına daha fazla maruz kalmasının da bu riski artırabileceği düşünülüyor.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Her 100.000 Kişinin 1 Bireyde Bu Sisteme Sahip Olduğu: Akalazya Nedir, Belirtileri Neler?