34,3570$% 0.37
37,0454€% -0.09
2.984,31%0,29
5.012,00%0,30
19.987,00%0,30
2.700,89%-0,12
8.946,13%0,95
T24 Dış Haberler
Yeni bir araştırma, güçlü insanların düşük gelirlilere göre daha fazla genetik kanser riskine sahip olduğunu ortaya çıkardı.
Finlandiya’daki Helsinki Üniversitesi’nde yürütülen yeni çalışma, sosyo-ekonomik durum ile bir dizi hastalık arasındaki bağlantıyı inceledi.
Bulgulara göre, güçlü insanların göğüs, prostat ve diğer kanser cinsleri için daha yüksek riski bulunuyor.
Öte yandan, uzmanlar dar gelirli olanların genetik olarak diyabet, depresyon, alkolizm ve akciğer kanserine daha hassas olduğunu açıkladı.
Finlandiya Moleküler Tıp Enstitüsü’nden (FIMM) çalışma lideri Dr. Fiona Hagenbeek, ilk sonuçların, genetiğe dayalı hastalık riskini ölçmek için kullanılan poligenik risk değerlendirmelerinin bazı hastalıklar için tarama protokollerine eklenmesine yol açabileceğini söyledi.
Dr. Hagenbeek, “Poligenik skorların hastalık riski üzerinde etkisi olduğunun anlaşılması, daha fazla katmanlı tarama protokollerine imkan sağlayabilir. Örneğin, gelecekte göğüs kanseri tarama protokolleri, yüksek genetik riske sahip ve yüksek eğitimli kadınların, düşük genetik riske sahip yahut daha az eğitimli kadınlara göre daha erken yahut daha sık tarama alacakları şekilde uyarlanabilir.” diye konuştu.
Çalışmayı yürütmek üzere Dr. Hagenbeek’in ekibi, yaşları 35 ila 80 arasında değişen yaklaşık 280 bin kişinin genomik ve sağlık datalarını topladı.
Çalışma, yüksek gelirli ülkelerde yaygın olan 19 hastalık arasındaki ilişkiyi araştıran ilk çalışma olarak lanse edildi.
Dr. Hagenbeek, “Çoğu klinik risk tahmin modeli biyolojik cinsiyet ve yaş gibi temel demografik bilgileri içermekte, hastalık insidansının erkekler ve bayanlar arasında farklılık gösterdiğini ve yaşa bağlı olduğunu göstermekte. Ancak artık, hastalık riskinin genetik kestiriminin bireyin sosyo-ekonomik geçmişine de bağlı olduğunu gösterebiliriz. Genetik bilgilerimiz hayatımız boyunca değişmese de, genetiğin hastalık riski üzerindeki etkisi yaşlandıkça yahut şartlarımızı değiştirdikçe değişiyor” dedi.
Araştırmacılar, muhakkak meslekler ve hastalık riski arasındaki irtibatları açıklamak için daha fazla çalışma yapılabileceğine dikkat çekti.
Dr. Hagenbeek, “Çalışmamız yalnızca Avrupa kökenli bireylere odaklansa da gelecekte sosyo-ekonomik durum ile genetiğin hastalık riski üzerindeki etkileşimine ilişkin müşahedelerimizin daha yüksek ve daha düşük gelirli ülkelerdeki birden fazla soydan gelen bireylerde tekrarlanıp tekrarlanmadığını görmek de önemli olacaktır. Genetik bilginin sağlık hizmetlerine dahil edilmesinin genel amacı şahsileştirilmiş tıbbı kolaylaştırmak olduğundan, genetik bilgiyi ‘herkese uyan tek beden’ olarak ele almamalıyız. Bunun yerine, hastalık iddiası yaparken genetik riski değiştiren şartları araştırmalı ve daha sonra sürece dahil etmeliyiz” dedi.
Çalışmanın bulgularının Almanya’nın Berlin kentinde düzenlenecek olan Avrupa İnsan Genetiği Derneği’nin yıllık konferansında sunulacağı bilgisi paylaşıldı.
Müellif Eylem Tok ve Oğlunun ABD’deki İlk Duruşması Bugün! Türkiye’nin İade Talebi Görüşülecek