Yalı Çapkını’nda Ferit ile Halis Ağa’dan Seyran Hamlesi! “Sonunda Aşk Kazandı”

Afra Saraçoğlu, Mert Ramazan Demir ve Çetin Tekindor‘un başrolleri paylaştığı Yalı Çapkını‘nın 8 Kasım Cuma akşamı yayınlanan yeni kısmında; Seyran’ın aşkı için savaşması ve Ferit’in Halis Ağa’nın desteğiyle Diyar ile Seyran arasında seçim yapması dikkat çekti.

“TELEFONUNU ODAMDA UNUTMUŞSUN FERİT”

Yalı Çapkını son bölümde; Seyran “Yine senin olurum” dedikten sonra Ferit, odadan kaçarak uzaklaştı. Seyran, “Ne dedim ben?” diye gözyaşlarına boğulurken; Ferit ise sorduğu soruya pişman oldu.

Ardından Diyar ve ailesiyle yemek yemek üzere aşağıya inen Ferit, telefonunu alması için Ayşen’i yukarı yolladı. Ferit’e sonlanan Seyran ise telefonu kendi aşağıya indirdi. “Ferit telefonunu odamda unutmuşsun” diyen Seyran, aile yemeğine katılmak üzere masaya oturdu.

O sırada geçmişin intikamını almak isteyen Abidin, Suna ve Kazım da birlik olup Halis Ağa’yı yalıdan kovmak üzere plan yaptı.

DİYAR İLE FERİT’E SEYRAN ENGELİ

İlyas, Seyran yalıdayken Diyar-Ferit evliliğine izin vermeyeceğini söylerken; Halis Ağa da onu destekledi ve “Sinan mahlukatı yakalanana kadar yapılacak tek şey beklemek” dedi.

Diyar ve ailesi gittikten sonra Suna’nın kelamlarıyla ilgili Kazım-Esme ikilisiyle konuşan Hatice ne yapacağını bilemezken; Gülgün de oğluna Seyran ile arasında geçenleri sordu.

Ferit, annesinin “Seyran’ı seviyorsun” sözlerine sonlanırken; Gülgün de şu ifadeleri kullandı:

“Bu hareketlerin bile bas bas bağırıyor. ‘Ben Seyran’ı çok seviyorum ama çok da öfkeliyim diye.”

FERİT ZOR DURUMDA

Onu bahçede gören Seyran, “Ne yapmaya çalışıyorsun? Yanıtını kaldıramayacağın soruları sormayacaksın o zaman. Yanıtını aldın egon tatmin oldu mu?” diye bağırdı. Onu bir kenara çeken Ferit de “Aramızdaki her şey bitti. Öyle bir konuşma yaşanmadı, unut gitsin” dedi.

Bunu kabul etmeyen Seyran da “Keşke kurtarmasaydın beni. Neden böyle sorular sorup benim başımı karıştırıyorsun?” diye sordu.

Ferit, “Seyran biz çok yıpranacağız seninle, bunu kabullenmekten başka çare yok. Ben Diyar’la evleneceğim. O yüzden ne benim sorularımın bir değeri var ne de senin cevaplarının” deyince Seyran da “Öyle mi Ferit? O zaman bırak ellerimi” dedi.

ABİDİN YALIYI İSTİYOR

Ertesi sabah kahvaltıya inen Seyran, Hatice’nin “Ne istiyorsan söyle kızım” sözlerine Ferit’e baka baka “Yem yemeyi seviyorum. Kolay kanıyorum” diyerek karşılık verdi. Ferit’in atölyeye gideceğini söylemesi üzerine Seyran da onunla gideceğini ifade etti.

Aynı anlarda Suna ile Abidin yalıya geldi. Yalıyı istediğini vurgulayan Abidin, “Eğer polislerle buraya gelmemi istemiyorsanız yalıyı hemen bana vereceksiniz” dedi. Başta Seyran olmak üzere herkes şoke olurken; Abidin ile Ferit birbirlerine girdi. Olay üzerine ikisine de kızan Seyran, ablasıyla konuşmak istedi.

Seyran “Ne yapıyorsunuz abla siz böyle? Ben kendi konutumda güvende hissetmezken, Korhanlar bana kapılarını açmışken ben onları nasıl meskenlerinden ederim!” derken; Suna da “Abidin kayboluyor ablacığım. Ben senin için bir sürü şey yaptım bugüne kadar. Senin de benim de bir günahım yok. Sevdiğim adamı mutlu etmek istiyorum bunun da yolu senden geçiyor. Ya yalıyı Abidin’e verirsin ya da Halis Ağa mahpuslarda çürür. Doğru karar ver” ifadelerini kullandı.

İçeri dönen Seyran bu duruma bir çözüm bulacağını söylerken; Ferit ile Seyran atölyeye gitmek için yola çıktı.

Yalıdan çıkan Ayşen, Sinan’ın evi gözetlediğini fark edip yanına gitti ve ona yardım teklif etti. Sinan da bunu kabul etti.

Memo’nun kendine masa ayarladığını gören Seyran mutlu olurken, Ferit’e “Sen benimle yalnız kalmak istemiyorsun değil mi?” dedikten sonra kapıyı kilitledi. Anahtarı cebine koyan Seyran, “Eğer cesaretin varsa hodri meydan” deyip konuşmak istediğini söyledi. Kapıya gelen Memo’ya Ferit’in kendisine küstüğünü söyleyen Seyran, onu ikna edip yolladı.

Ferit’e “Evlenmeni istemiyorum” diyen Seyran, “Sen bana o soruyu sorduğunda beni istediğini ben de o yanıtı verdiğimde seni istediğimi belirttim” dedi. Ona karşı koyamadığını açıklayan Ferit, kaçışındaki sebebi olarak “Olmaz bizden Seyran, anla artık” ifadelerini kullandı.

Aynı anlarda Gülgün de Esme’ye Seyran ve Ferit’i taban tabana gördüğünü “Bunlar mıknatıs gibi. Aşıklar birbirlerine kimse koparamaz onları” diye anlattı. Esme bu işi çözeceğini söylerken, Diyar da tüm bunları duydu. İçeri girmeyen Diyar, Gülgün’e her şeyi duyduğunu ima edip atölyeye gitti.

Ferit, “Hasta etti bu ilişki seni. Mutsuzdun, başımızdan belalar eksilmedi ki” deyince Seyran da “Kızgınsın değil mi hala bana?” diye sordu. Onu kendinden uzaklaştırdığı için kızgın olduğunu söyleyen Seyran, “Sen değerliydin” dedi.

Ferit, “İyileşince neden gelmedin?” diye sorunca Seyran da “Sen Diyar’la birlikteydin ortanıza girmek istemedim” dedi. Ferit de o dönem arkadaş olduklarını söyleyince Seyran, Sinan’ın kendisine yalan söylediğini anladı. Ferit “Beni bir daha bırakıp gitmeyeceğini nereden bileceğim? Yine başımız beladan kurtulmayacak mutsuz olacağız. Ama ben ömür boyu huzurlu olacağımız bağlantıyı kaçıracağım” dedi.

Seyran ikisinin de birbirlerini sevmekten vazgeçmediğini söyleyip “Biri gelse tüm bu belalarla benimle birlikte sileceğini söylese kabul eder miydin?” dedi. Ferit “Asla” deyince; Seyran ona “Bak mutluluğun yolu huzurdan geçmiyormuş. Çok vakit kaybettik Ferit biz, şimdi de o vakti Diyar ile kaybedeceksin. Diyar’ı seviyorsun ama bana aşıksın. Üçümüzü birden yakacaksın” yanıtını verdi.

İkili yine yakınlaşırken Ferit Korhan, “Biz seninle birlikteyken herkesi yakıyoruz” dedi. Seyran “Bu sönmemiş halimiz mi? derken; Diyar geldi. Sonlanan Diyar, Ferit ile konuşmak üzere onu çağırırken; Sinan da hanı terk etti.

Ferit’e önceki gecenin hesabını “Annen ne gördü?” diye soran Diyar, “Ben seni kovalamaktan sıkıldım. Ya ben sıkılırım ya sen sıkılırsın. Şu kafan eğer biraz karışıksa şu an hemen bırak beni. Yıkılmam merak etme, sevginden önce saygını hak ediyorum çünkü” dedi.

Ferit, arabayı almaya gidince içeri giren Diyar, Seyran’a “Biliyorum zor zamanlar geçiriyorsun. Ama ileride daha fazla üzülmemek için daha fazla yanlış yapma. Ferit ile o toksik ilgine çekiliyor olabilirsin ama Ferit büyüyeli çok oldu, üzülürsün. Geçmişine takılıp yalnız kalmanı istemem, Ferit ilerledi çünkü sen de geleceğine odaklan” dedi.

Akşam yalıya polislerle geleceğini ifade eden Abidin’den korkan Suna, annesini arayıp haber verdi. Telaşlanan Esme, Kazım ile dertleşirken; “Hiç sevinme yalı bizim olmayacak” dedi.

Aynı anlarda İfakat, Orhan ile Abidin konusunu konuşurken; Hatice de çalışanları yalı sorununu Halis Ağa’ya söylememeleri konusunda uyardı.

Olacakları düşünen Esme, Seyran ile Ferit’in yalıya geldiğini görünce “Gaziantep’e gidelim. Aynı evde hem sen hem Diyar olmuyor. Burada kalmamız için bir sebep yok artık” dedi.

Seyran, “Gitmek istemiyorum” diye ısrar edince; Esme, Gülgün’ün onları gördüğünü söyledi. Seyran ise “Ferit benden kaçmak için evlenmek istiyor çünkü çok üzdüm onu” deyince iyice sonlanan Esme, “Bitti gitti. Gideceğiz, muhakkak burada kalamayız. Benim kızım ikinci kadın olmayacak bu evde” ifadelerini kullandı. Seyran da “O nikah kıyılmayacak” deyip odasına çıktı.

Şanlı ve Korhan aileleri, akşam yemekte Abidin hakkında konuşurken; Seyran, Halis Ağa’ya bir şey söylemeye gerek olmadığını belirtti.

Esme, “Ne yapacaksan yap ona göre sabah biz de yolumuza bakalım. Ben bir karar oldum. Hepinize çok teşekürler, zor vaktimizde bize konutunuzu açtınız ama artık buradan gidelim diyorum” deyince, Ferit “Olmaz” diye karşı çıktı.

Esme de Gaziantep’e gitmek istediğini ifade ederken; Kazım da ona destek oldu. Seyran çaresiz gözlerle Ferit’e baktı ancak o sessiz kalınca kalkıp gitti.

Onun peşinden giden Ferit, “Sen istemezsen seni kimse götüremez” derken; Seyran da “Beni burada tutan bir sebep yok. Kalmam için ne sebep var? Söyle gitmeyeyim” dedi.

Ferit, “Burası daha güvenli hem Suna da var” deyince; Seyran odasına çıktı. Tüm bu gelişmelerden haberdar olan Ayşen de Sinan’a haber uçurdu.

Kazım, Esme’nin kararına karşı çıkarken; kararından dönmeyen Esme, “Gerekirse Seyran’ı zorla götüreceksin. Yoksa beni unut” dedi.

Seyran’ın gitmesini istemeyen Ferit, dedesine gidip durumu anlatınca Halis Ağa, “Bir karar ver Ferit. Seyran mı Diyar mı? ‘Evleneceğim’ dedin, şimdi Seyran’ı burada tutmanın ne anlamı var. Uzaktan da olsa elimiz üstünde olacaktır. Bir erkek iki kadının sorumluluğunu üstlenirse sonunda ikisini birden kaybedecektir. Fazlalık ahengi ve dengeyi bozar. Aynaya biraz yaklaşınca nefesin buharı yansır. O buhar var ya işte o kendindir. Aynada gördüğün ise senden olandır. Yaklaş Ferit aynaya yaklaş. Bir bak bakalım orada çok kişi birikmiş olabilir kim fazla kim eksik? Dengeyi bozan kim olarak belirecek bakalım?” dedi.

Annesine giden ve eşya topladığını gören Seyran, “Hiç toparlanma anne. Hiçbir yere gitmeyeceğiz. Diyar, Ferit için bir yara bandı. Evlenmeyecek onunla, beni seviyor” dedi.

Esme ise “Peki sana ben seni seviyorum, onunla evlenmeyeceğim’ dedi mi? Demedi değil mi? Sen bu kadar gurursuz olamazsın. Yarın gidiyoruz” ifadelerini kullandı.

Dedesinin nasihatı üzerine ayna karşısına geçen Ferit, Seyran’ı düşünüp “Gidemezsin” dedi. Aynı anlarda gözyaşlarına boğulan Seyran ise Ferit’i düşünüp “Bizden olmazsa neden gitmemi istemiyorsun Ferit?” sorusunu kendine sordu. Seyran’ın kapısına giden Ferit, kararsız kalırken Seyran bir anda kapıyı açtı. Ferit ona “Gitme” derken; Seyran da “Ben gidince bütün sorunlar çözülecek. Nikahınızı kıyarsınız” dedi.

Ferit’in “Aklım sendeyken ne nikahı” sözlerine kızan Seyran, “Bana dürüst bir cevap ver kalayım” dese de Ferit sadece “Gitme” dedi.

Sabah Seyran’ı gideceğinin haberini alan Diyar, sevinçle yalıya geldi. Seyran ise hiçbir yere gitmeyeceğini söyledi. “Beni olmadığım birine dönüştürme” diye Seyran’ı tehdit eden Diyar, onun “Koruman gerektiğini düşünüyorsan tahminen de senin değildir” ifadelerini kullandı. Diyar, Ferit’in yarım kalan ilişkiye tutulduğunu ifade etti.

Bu sırada Betül de olanı biten her şeyi anlatmak için Halis Ağa ile konuşmaya gitti.

Abidin de aynı anlarda polisle yalıya geldi. Onu durdurmak isteyen Seyran, yalıyı vereceğini ancak Suna’nın üzerine yapacağını ifade etti. İmzaları attıktan sonra Abidin, Korhanlara gidip toplanmalarını söyledi. Ancak Seyran, yalının mülkiyet hakkının Suna’da kullanım hakkının ise kendisinde olduğunu ve Korhanların yalıda kalacağını ifade etti.

Abidin buna bozulurken; Esme her şeyin hazır olduğunu ve gideceklerini söyledi. Ferit ve Seyran buna karşı çıkarken; Kazım kızını zorla otomobile doğru götürdü.

Israrla gitmek istemediğini söyleyen Seyran, annesinin tehdidine boyun eğdi. Ferit ise “Kimse hiçbir yere gitmiyor. Haydi Seyran” diyerek ona elini uzattı.

Annesine haklı olduğunu söyleyen Seyran ise otomobile gitti. Tam o an Ferit, yanına gelen Halis Ağa’ya “Dede bir şey yap. Aynada gördüğüm kız şu an hayatımdan çıkıyor. Yalvarırım sana bir şey yap” dedi.

Halis Korhan, “Kimse bir yere gitmiyor. Seyran burada kalacak” dedi. Bunun üzerine koşup Seyran’a sarılan Ferit, “Hiçbir yere gitmiyorsun” dedi.

Ferit’in koşup Seyran’a sarılması ve gitmesini engellemesi sosyal medyada gündem oldu.

“Diyar bunları görüp hala duruyor musun?”
“Seyran gitmeli bence”
“Ferit yıllar sonra Seyran’ı herkesin önünde kucaklayıp çok özlediğini belli etti”
“Bir seni seviyorum diyemedin Ferit”
“Bence Seyran gitmek isteyecek”
“Sonunda aşk kazandı”
“Bu öyküde yanan Diyar oldu”
“Seyran ile Ferit aşkının mimarı Halis Korhan”
“Bu kısımda Seyran’ın Ferit için savaştığını görmek güzeldi”
“Halis Korhan yine yaptı yapacağını”
“Ferit doğru yolu buldu”