DOLAR

33,9008$% 0.03

EURO

37,6352% -0.04

GRAM ALTIN

2.809,88%0,81

ÇEYREK ALTIN

4.610,00%0,88

TAM ALTIN

18.383,00%0,88

ONS

2.577,74%0,76

BİST100

9.685,49%1,73

İmsak Vakti a 05:13
Bursa AÇIK 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 33,9008

EURO 37,6352

ALTIN 2.809,88

BİST 100 9.685,49

İmsak 05:13

24°
  • Bursa Gündem Haber
  • Genel
  • Yaşatacağız! Platformu, Sokak Hayvanları İçin 29 Eylül’de Miting Yapacak: “Hayvanların Kanı AKP ve MHP’nin Elinde, Bunun Adı Değilse Neyin Adı Katliam?”

Yaşatacağız! Platformu, Sokak Hayvanları İçin 29 Eylül’de Miting Yapacak: “Hayvanların Kanı AKP ve MHP’nin Elinde, Bunun Adı Değilse Neyin Adı Katliam?”

ad826x90

Hayvan hakları aktivistlerinin oluşturduğu Yaşatasacağız! Platformu, 29 Eylül’de Maltepe Meydan’ında düzenleyecekleri “Katliam Yasasını Tanımıyoruz” sloganıyla Maltepe Meydanı’nda ‘Büyük İstanbul Mitingi’ne davette bulundu. Defne Kadıköy’de gerçekleştirilen basın açıklamasında; hükümetin ve MHP’nin oylarıyla geçen yasaya ilişkin tavırları kadar, muhalefet partileri ve CHP Başkanı Özgür Özel de yeterli tepki gösterilmediği gerekçesiyle eleştirildi. 
 
Kamuoyunda ‘ötanazi’ tartışmalarıyla reaksiyonlara neden olan 17 unsurluk ‘160 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’, 2 Ağustos 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Anayasa Mahkemesi yarın yasanın iptalini görüşecek

Sokak hayvanlarına yönelik tartışmalı yasa Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından hayvan hakları savunucuları kitlesel aksiyonlar düzenleyerek maddeyi protesto etti. Sokak hayvanlarına “ötanazi” uygulanmasına imkân tanıyan yasa, hayvan hakları savunucuları ve muhalefet tarafından eleştiriliyor. Yasanın iptali için yapılan başvuruyu ise Anayasa Mahkemesi yarın görüşecek.

“Hayvan katliamı” yasası protestoları devam ediyor

Kamuoyunda Katliam Yasası olarak bilinen Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki değişikliklere karşı hayvan hakları aktivistlerini ve örgütleri bir araya getiren Yaşatacağız! Platformu da bugün Kadıköy’de gerçekleşen basın toplantısı ile miting duyurusu yaptı. Her türlü hayvan sömürüsüne karşı olan platformun basın toplantısında vegan atıştırmalıklar ikram edildi.

Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi’nin başlattığı ve birçok kitle inisiyatifinin dahil olduğu nöbet ve eylemlerde bir araya gelen aktivistler tarafından, yasaya karşı kitlesel kampanya örgütleme gayesiyle kurulan Yaşatacağız! Platformu, hayvanların katline ve tecridine karşı olan herkesi 29 Eylül saat 17.00’de Maltepe Miting Alanı’nda gerçekleşecek büyük İstanbul mitingine çağırdı.

“Hayvanları bugüne kadar yuva bildikleri sokaklarda yaşatacağız”

Basın toplantısında, platformdan; Arzum Bahab, Sevcan Çamlıdağ ve Ersin Tek açıklamalarda bulundu.

Anayasa Mahkemesinin “Katliam Yasası”nın iptali için yapılan başvuruyu 5 Eylül 2024 Perşembe günü görüşeceğini hatırlatan platform, Çağlayan Adliyesi’nin önünde Anayasa Mahkemesi’ne davette bulunacaklarını belirtti.

Yasaya karşı birçok nöbet ve eylem çalışmaları yürüten platform, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ne olursa olsun yasa uygulamadan kaldrılana kadar hareketlerine seslerini çıkartmaya devam edeceklerini vurguladı.

Platformdan Arzum Bahab, toplumun AYM’den bu katliam yasasını iptal etmesini beklediğini ve kamuoyunun gözlerinin AYM’nin üzerinde olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Anayasa Mahkemesi toplumun büyük çoğunluğunun karşı olduğu, yaşam hakkını tartışmaya açan, ekolojik ve toplumsal istikrara zarar verecek bu maddeyi derhal iptal etmeli. AYM sürecine dikkat çekmek ve toplumun yasanın iptaline yönelik beklentisini hatırlatmak için Ankara’da AYM önünde, İstanbul’da da saat 14.00’te Çağlayan Adliyesi önünde olacağız” diyen Sevcan Çamlıdağ, sözlerine şöyle devam etti: “AYM’nin bu maddeyi iptal etmesi gerektiğine inanıyoruz lakin çıkacak karar ne olursa olsun bu yasanın uygulanamaz olduğunu, Türkiye’nin hiçbir yerinde bu maddeyi uygulatmayacağımızı bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Bu maddeyi sokakta, kitlesel bir kampanya ile durduracağız ve sokaktaki hayvanları bugüne kadar yuva bildikleri sokaklarda, mahallelerde itimatla yaşatacağız.”

TIKLAYIN- Sahipsiz hayvanlarla ilgili yasal düzenleme AYM’nin gündeminde: 17 maddeden 16’sının iptali istenmişti

“Yasa tamamen iptal olana kadar mücadele edeceğiz”

Anayasa Mahkemesi’nin görüşeceği iptal başvurusu hakkında konuşan Tek, şunları söyledi: “Anayasa Mahkemesi yarın bu maddeyi görüşecek. Ancak ne yazık ki hayvan hakları anayasal teminat altında değil. Dolayısıyla buradan biz Anayasa Mahkemesi manasında çok büyük bir garanti çıkacağını düşünmüyoruz. Gayretimizin bir parçası da hayvan haklarının anayasaya girmesi. Toplumun huzurundan ekolojik istikrara kadar herkesi etkileyeceği için Anayasa Mahkemesi’nin toplumun yüzde 85’inin karşı çıktığı bu yasaya iptal kararını vermesini bekliyoruz.

Ankara’daki arkadaşlarımız Anayasa Mahkemesi’nin önünde olacak. Bizler de Çağlayan Adliyesi’nin önünde tekrardan ‘yasayı çek’ davetimizi ileteceğiz. Yarın çıkacak karar ne olursa olsun bu yasanın geri çekilmesi, tamamen iptal edilmesi gerçekleşene kadar çabamıza devam edeceğiz. Bu nedenle 29 Eylül’deki Büyük İstanbul Mitingi en önemli duraklardan biri olacak.”

“Hayvanların kanı AKP ve MHP’nin elinde”

Artan hayvan cinayetleri hakkında konuşan Çamlıdağ ise, “Yasa geçtikten önce ve sonrasında hayvan cinayeti haberleri alıyorduk. Maalesef uzak olduğumuz bir gerçeklik değil. Yasa geçtikten sonraki haberlerdeki artışı hepimiz fark ediyoruz. Bizim eylemlerde kullandığımız sloganlardan birisi de ‘Hayvanların kanı AKP ve MHP’nin elinde’ çünkü gerçekten yasa geçtikten sonra şiddet gösteren kişilerin beyanlarında da görüyoruz. ‘Bu yasa geçti hayvanları öldürmek artık serbest’ gibi anlaşılıyor. Bu nedenselliği çok rahat görebiliyoruz” diye konuştu.

“29 Eylül’ün sembolik bir değeri var”

Neden 29 Eylül’de toplandıklarını açıklayan Tek, “Bu yasa için meclisi ekstra çalıştırdılar. Yasa geçtikten sonra ise meclisi tatil ettiler. Bu hareketin 29 Eylül tarihinde düzenlenmesinin nedeni ise meclis 30 Eylül’de tekrardan açılacak. Meclis açılmadan önce son olarak sesimizi vekillere duyurmak için bu tarihi seçtik. Bu yasaya bu toplumun karşı olduğunu göstermek istiyoruz. 29 Eylül’ün bu nedenle böyle sembolik bir ehemmiyeti var” dedi.

“Bu katliamın gizlenmek istendiğinin somut bir göstergesi”

Yasaya neden katliam yasası vurgusu yaptıklarını açıklayan Çamlıdağ, “Katliam yasası olup olmadığını tartışmak bile şu an politik bir konu. Sürece bakacak olursak bu yasanın gündeme geldiği ilk vakitlerde hayvanların uyutulacağı söylemi ile başlandı. Sonrasında uyutma değil ötanazi diye isimlendireceklerini söylediler. Bu da katliamın gizlenmek istendiğinin somut bir göstergesi. Bunun adı katliam değilse neyin adı katliam? Hayvanların keyfi bir şekilde öldürülmesine yol açan bir yasadır, bu nedenle de adı katliam maddesidir. Bu yasa hayvan hakları manasında çok önemli bir geriye düşüştür. Bu nedenle derhal bu yasasının yürürlükten kalkması gerekmektedir. Biz bu yasa kaldırılana kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

“Ne yapacaklarını bize sorabilirler”

Muhalefet tarafından gösterilen tepki hakkında konuşan Tek, “Muhalefetin yeterli yansıyı gösterdiğini natürel ki düşünmüyoruz. Kamuoyu baskısı arttıkça muhalefetin bütün renkleri ortaya çıkıyor. Özellikle muhalefet mecliste büyük bir farkındalık sağladı bunun altını çizmek lazım. Muhalefet tarafından hem olumlu hem de olumsuz çokça adım atıldı. Biz mecliste değiliz orada birçok millet vekilinin bu yasa karşısında mücadele verdiğini biliyoruz. Yapılacak çok şey var. Bize sorabilirler ne yapacaklarını. Hayvan hakları savunucuları yıllardır bu konuda mücadele veriyor. Biz biliyoruz neler yapılması gerektiğini” diye konuştu.

“Özgür Özel’in söyledikleriyle yaptıları şu anda tamamen tezat”

CHP başkanı Özgür Özel’in açıklamalarıyla uygulamalarının uyuşmadığını vurgulayan Bahab, “Özgür Özel’in ilk etapta yapması gereken şey zati yerel seçimlerde elde ettikleri belediye başarısını kullanmaktı. Bu kadar belediyenin denetimine sahipken yasanın karşısında durabilirdi. Belediyelere karşı duruşunu müdafaası ve yasanın uygulanmasını engellemesi gerekirdi. Büyükçekmece ve Esenyurt Belediyeleri daima aslında hayvanları toplayan belediyelerdi. İBB şu an fiziki olarak toplamıyor tahminen ama bizim her hafta götürdüğümüz hayvanları ancak sahiplenirsek işlem yapacaklarını söylüyorlar. Bu da bir tür toplamaktır. Kendi gücümüzle kısırlaştırma yapmamızın da önüne geçmiş oluyorlar ve bu iki tarafa da hizmet etmiyor. Özgür Özel’in söyledikleriyle yaptıları şu anda tamamen tezat “ ifadelerini kullandı.

Platform üyelerinden Ersin Tek, “AKP ve MHP oyları ile yasanın meclisten geçirilmesinin ardından Türkiye’nin dört bir yanında yerel inisiyatifler kuruldu. Hayvan hakları savunucuları il il, mahalle mahalle örgütlenerek kendi sokaklarındaki hayvanları korumak için bir araya geliyor. Bu yerel direnişler sayesinde pek çok toplama ve katliam girişimi engellenebildi. Mahalle örgütlenmeleri ve eylemleri devam ederken bu yasanın tamamen yürürlükten kalkması gayesiyle kitlesel eylem ve çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz“ dedi.


Yaşatacağız! Platformu

Yaşatacağız Platformu, sokak hayvanlarını toplama kampı ve ölüme mahkum etmeyi hedefleyen Katliam Maddesi’ne karşı direnen, çabayı büyüten, bu adaletsizliğe dur diyen kurumlardan ve aktivistlerden oluşan bir platformdur. Platform, Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi’nin başlattığı ve birçok kitli inisiyatifinin dahil olduğu nöbet ve sonraki eylemlerde bir araya gelen aktivistler tarafından kurulmuştur.

Amacı Katliam Yasası’nın meclisten geçmesinden sonra, yasa karşıtı olan herkesle birleşmek ve Katliam Yasası’nın yürürlükten kalkmasını sağlamak, yürürlükten kalkana kadar ise uygulanmasını engellemektir.

Sokakta yaşayan hayvanların özgürlüğü için mücadele eden herkesle, sınırları aşan bir dayanışma örmekte. Uğraşın büyüyebilmesi için kampanyanın güvenli bir alan olması gerektiğini savunuyor; türcülüğe, ırkçılığa, cinsiyetçiliğe, azınlık ve göçmen düşmanlığına, LGBTİ+ fobiye geçit vermiyor. Bir yandan kitlesel kampanyalarla hayvanların katline karşı ses yükseltirken diğer yandan mahalle inisiyatiflerini de bu büyük direnişin parçası hâline getiriyor. Yerelden gelen bilgi ve takviyeyle gücümüzü katlıyor, yasaya karşı topyekûn bir direnişi örgütlüyor.

Platform, herkesin eşit söz hakkına sahip olduğu, kararların konsensüs temelinde alındığı kolektif bir mücadele alanıdır. Yaşam hakkı uğraşı rehberliğinde sokakta, meydanlarda, yaşamın her alanında legal aksiyonlar düzenliyor; prensip ve değerlerimizle örtüşen Katliam Yasası karşıtı her aksiyona destek veriyor. Uyum grubum ve komiteler, Platformun ortak kararlarının kolektif olarak yerine getirilmesi için aktivistler tarafından yürütülüyor.

Biz bu maddeyi durduracağız!

Katliama ve tecride izin vermeyeceğiz!

Hayvanları yerinde yaşatacağız!


Sokak hayvanlarına ilişkin yeni maddede hangi düzenlemeler yer alıyor?

Kamuoyunda ‘ötanazi’ tartışmalarıyla reaksiyonlara neden olan 17 unsurluk ‘160 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’, TBMM Genel Kurulu’da iki gün boyunca 28 saat süren görüşmelerin ardından AKP ve MHP oylarıyla maddeleşti. Teklif, 224 ‘Hayır’ oyuna karşılık 273 ‘Evet’ oyuyla 30 Temmuz’da sabaha karşı kabul edildi.

“7527 Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, 1 Ağustos gece yarısı yayımlanan 2 Ağustos tarihli Resmi Gazete ile yürürlüğe girdi.

Teklifle; Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişikliğe gidilecek. Buna göre, Kanun’un maksatlarına “insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla” ifadesi eklenecek.

Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan “sahipli hayvan” ve “sahipsiz hayvan” kavramları açık şekilde tanımlanacak.

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI – 10 soruda ‘ötanazi’ düzenlemesi: Tartışmalı yasa ne getiriyor, sokak köpekleri öldürülecek mi, uygulamayan belediyelere ne yapılacak? 

Kanun’daki “yakala-kısırlaştır-sal” metodunun kaldırılması nedeniyle “hayvan bakımevi”; yani barınak tarifinde değişiklik yapılacak. Barınakların tanımı, “Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis” şeklinde değiştirilecek.

“Sahipsiz ve güçten düşmüş” hayvanların barınaklara toplanması ve buralarda “rehabilite” edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği unsuru kabul edilecek.

Kanun’un prensipleri arasında yer alan “Evcil hayvanlar, cinsine özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi ömürleri desteklenmelidir.” ifadesi yürürlükten kaldırılacak.

Yerel yönetimler, yani belediyeler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan barınakları kurarak bakımlarını ve tedavilerini yapacak.

Barınaklara alınan hayvanlardan “rehabilite edilen köpekler” sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri için barınaklara alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.

Sokak köpeklerine ‘ötanazi’ tartışmalarına neden olan düzenleme maddeleşti: “İnsanlık tarihine utançla geçecek, çocuklarınıza kanlı bir miras bıraktınız!”

Veteriner Hizmetleri Kanunu’ndaki ‘ötanazi’ koşulu

Barınaklara alınan köpeklerden “insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına”, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 9. unsurundaki “Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner tabip tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner doktor tarafından veya veteriner tabip nezaretinde yapılır.” kararları uygulanacak.

Belediyeler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve süreçlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Kontratı kapsamında gerekli idari önlemleri almaya yetkili olacak.

“Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak” fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, barınaklara götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınaklarda bakılmasına ilişkin kararların uygulanmasın ve yerel idarelerin misyonlarını yerine getirmesi amaçlanacak.

Meclis’te ilk gün: Sokak köpeklerine ‘ötanazi’ tartışmalarına neden olan 5. madde, Genel Kurul’da kabul edildi: “Bu madde ölümdür, çocuklarınızın yüzüne bakamayacaksınız!”

Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilecek. 

“Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği ‘bakımevi’ dışında bir yere bırakmak” fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan barınakşarın götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınak bünyesinde bakılmasına ilişkin kararların uygulanmasının ve yerel idarelerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak.

İl Hayvanları Koruma Şurasının misyonları arasına, hayvan ve çevre sağlığını muhafazaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı problemleri belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek eklenecek.

Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak dayanağın kapsamı genişletilecek. Buna göre de insan, hayvan ve çevre sıhhatinin korunması amacıyla barınaklar, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen ölçülerde mali destek sağlanacak.

Sokak köpeklerine yönelik yasaya tepki yağıyor: “Barınak değil ölüm kampı; gece nasıl rahat uyuyacaksınız!”

Ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak

Hayvanları müdafaaya yönelik kararlara ters hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını önemli şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin kontrolle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak.

Caydırıcılığın sağlanması için sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları barınak dışında bir yere terk eden veya barınakta barındırılan hayvanı barınak dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek.

Teklifle, Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki “yerel hayvan koruma görevlileri”ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılacak.

Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, “sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması” amacıyla hayvan barınakları kuracak.

Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan barınaklarına götürülecek. Hayvan barınağı kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel yönetimleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.

Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan barınakları kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, “rehabilite etmek” veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028’e kadar belirtilen hayvan barınakları kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını güzelleştirmekle yükümlü olacak.

Sokak hayvanlarına ‘ötanazi’ öngören yasa teklifi komiteden tartışmayla geçti: “Katliam yasasının failleri olarak fotoğrafınızı çektirin, tarihe geçtiniz!”

Belediyeler, 31 Aralık 2028’e kadar hayvan barınakları kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5’i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak.

Verilen önergenin kabul edilmesiyle, belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40’ı, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyeye aktarılacak. Aktarılacak fiyat hiçbir şekilde unsurdaki oranların yüzde 40’ını geçemeyecek.

Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.

Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025’e kadar dijital kimliklendirme usulleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak.

Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan “sahipli hayvan” ve “sahipsiz hayvan” kavramları açık bir şekilde tanımlanacak.

Teklifin detayları

Teklifle; Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişikliğe gidilecek. Buna göre, Kanun’un emellerine “insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla” ifadesi eklenecek.

Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan “sahipli hayvan” ve “sahipsiz hayvan” kavramları açık şekilde tanımlanacak.

Kanun’daki “yakala-kısırlaştır-sal” metodunun kaldırılması nedeniyle “hayvan bakımevi”; yani barınak tarifinde değişiklik yapılacak. Barınakların tanımı, “Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis” şeklinde değiştirilecek.

“Sahipsiz ve güçten düşmüş” hayvanların barınaklara toplanması ve buralarda “rehabilite” edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği prensibi kabul edilecek.

Kanun’un prensipleri arasında yer alan “Evcil hayvanlar, cinsine özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi hayatları desteklenmelidir.” ifadesi yürürlükten kaldırılacak.

Yerel yönetimler, yani belediyeler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan barınakları kurarak bakımlarını ve tedavilerini yapacak.

Barınaklara alınan hayvanlardan “rehabilite edilen köpekler” sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri için barınaklara alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.

Veteriner Hizmetleri Kanunu’ndaki ‘ötanazi’ koşulu

Barınaklara alınan köpeklerden “insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına”, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 9. unsurundaki “Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner doktor tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner doktor tarafından veya veteriner tabip nezaretinde yapılır.” kararları uygulanacak.

Belediyeler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve süreçlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Mukavelesi kapsamında gerekli idari önlemleri almaya yetkili olacak.

“Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak” fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, barınaklara götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınaklarda bakılmasına ilişkin kararların uygulanmasın ve yerel idarelerin misyonlarını yerine getirmesi amaçlanacak.

Sokak hayvanlarına ‘ötanazi’ öngören yasa teklifi komiteden tartışmayla geçti: “Katliam yasasının failleri olarak fotoğrafınızı çektirin, tarihe geçtiniz!”

Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilecek. 

“Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği ‘bakımevi’ dışında bir yere bırakmak” fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan barınakşarın götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınak bünyesinde bakılmasına ilişkin kararların uygulanmasının ve yerel idarelerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak.

İl Hayvanları Koruma Şurasının vazifeleri arasına, hayvan ve çevre sağlığını muhafazaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sıkıntıları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek eklenecek.

Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak takviyenin kapsamı genişletilecek. Buna göre de insan, hayvan ve çevre sıhhatinin korunması amacıyla barınaklar, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen ölçülerde mali destek sağlanacak.

Ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak

Hayvanları muhafazaya yönelik kararlara alışılmamış hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını önemli şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin kontrolle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak.

Caydırıcılığın sağlanması için sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları barınak dışında bir yere terk eden veya barınakta barındırılan hayvanı barınak dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek.

Teklifle, Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki “yerel hayvan koruma görevlileri”ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılacak.

Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, “sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması” amacıyla hayvan barınakları kuracak.

Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan barınaklarına götürülecek. Hayvan barınağı kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel yönetimleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.

Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan barınakları kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, “rehabilite etmek” veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028’e kadar belirtilen hayvan barınakları kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını güzelleştirmekle yükümlü olacak.

Belediyeler, 31 Aralık 2028’e kadar hayvan barınakları kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5’i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak.

Verilen önergenin kabul edilmesiyle, belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40’ı, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyeye aktarılacak. Aktarılacak fiyat hiçbir şekilde husustaki oranların yüzde 40’ını geçemeyecek.

Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.

Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025’e kadar dijital kimliklendirme yollarıyla kayıt altına aldırmak zorunda olacak.

Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan “sahipli hayvan” ve “sahipsiz hayvan” kavramları açık bir şekilde tanımlanacak.

Barınakların durumu

Genel Kurul’da milletvekillerinin teklif üzerindeki sorularını yanıtlayan Tarım, Orman ve Köyisleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi, 2004-2023 yılları arasında kısırlaştırılan hayvan sayısının 2 milyon 504 bin 595; aşılanan hayvan sayısının 2 milyon 846 bin 387, sahiplendirilen hayvan sayısının 533 bin 004 olduğunu söyledi. Barınak sayısıyla ilgili de bilgi veren Kirişçi, 105 bin kapasiteli 322 adet barınak olduğunu bildirdi.

4 milyon hayvanın 105 bin kapasiteli barınaklarda nasıl barınacağı sorusuna da cevap veren Kirişçi, barınak üretim sürecinin tamamlanması için 31 Aralık 2028’in belirlendiğini bildirerek, “Bu kanun yürürlüğe girdiği andan itibaren belediyeler 4 yıl içinde belirlenen bütçeyi ayırarak bu barınakları yapacaklardır. Nüfusu 25 binden büyük olan belediyeler için katılaşan bütçe gelirlerinin binde 5’i ve büyükşehir belediyelerinde de binde 3’ü bu iş için tahsis edilecek ve 4 dönem halinde barınak imal çalışmaları da eksiksiz devam edecek” diye konuştu.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Columbia Üniversitesi’nde İsrail Protestoları Güvenlik Tedbirleriyle Başladı

HIZLI YORUM YAP