DOLAR

35,5111$% 0.07

EURO

36,6277% 0.06

GRAM ALTIN

3.053,49%0,02

ÇEYREK ALTIN

4.985,00%0,00

TAM ALTIN

19.879,00%0,01

ONS

2.673,65%-0,10

BİST100

9.715,86%-0,18

İmsak Vakti a 02:00
Bursa HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 35,5111

EURO 36,6277

ALTIN 3.053,49

BİST 100 9.715,86

İmsak 02:00

  • Bursa Gündem Haber
  • Genel
  • Yedi Yıllık Hukuk Gayreti: Osman Kavala’nın Mahpusluğu, Tanınmayan AİHM Kararları ve Gezi Davası

Yedi Yıllık Hukuk Gayreti: Osman Kavala’nın Mahpusluğu, Tanınmayan AİHM Kararları ve Gezi Davası

ad826x90

Gezi Parkı davasında müebbet hapis cezasına mahkûm edilen iş insanı Osman Kavala’nın tutuklu ve hükümlü olarak cezaevinde geçirdiği yedi yıllık süre boyunca verdiği hukuk mücadelesini anlatan “Bir Dava Hikayesi: Osman Kavala’nın Yedi Yılı” isimli kitap İletişim Yayınları’ndan çıktı. Kitabın önsüzünü kaleme alan Kavala’nın eşi Prof. Ayşe Buğra, “Bir kanıt gösterilmediği gibi, somut bir suç tanımı da yapılmayan bu çok karmaşık yargı sürecinin bir noktasında, artık bize yalan söylemeye bile tenezzül etmiyorlar dedim ve işkence sözünü kullanmaya başladım” ifadelerini kullandı.

Gezi davasından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen ve Silivri Cezaevi’nde bulunan Osman Kavala, tutukluluğunun yedinci yılını doldurdu. Özgürlük gayretinin yedinci yılında “Bir Dava Öyküsü: Osman Kavala’nın Yedi Yılı” İletişim Yayınları’ndan çıkarak okurla buluştu. Gezi Davası mahkumu Kavala’nın eşi Prof. Ayşe Buğra ve Buğra ile Kavala’nın kurduğu Anadolu Kültür’ün yöneticisi Asena Günal‘ın derlediği kitap; Osman Kavala’nın uzun süreli tutukluluğunu, davasını çevreleyen hukuki, siyasi ve kültürel tartışmaların derinlemesine bir incelemesini sunuyor.

Kavala’nın cezaevinde gazetecilere verdiği röportajlar, yaptığı basın açıklamaları ve yazdığı yazıların yer aldığı kitap, Türkiye’de “hukukun siyasallaşmasını” gözler önüne seriyor. Öte yandan; kitapta hukukçuların ve gazetecilerin değerlendirmeleri de yer alıyor. Eski AİHM yargıcı Rıza Türmen ve T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu’nun yazıları, davanın hukuk ve adaletle bağdaşmayan taraflarını ayrıntılı bir şekilde değerlendirme imkanı sunuyor.

Kitap, sırf Kavala’nın değil Gezi davasından yargılanan ve 2022’den bu yana hapis olan Çiğdem Mater, Mine Özerden, Tayfun Kahraman ve Can Atalay gibi isimlerin de yaşadığı hak ihlallerini gündeme taşıyor ve bir kez daha hatırlatıyor. Böylece; kitap, adaletsizliğe maruz kalan herkesin sesi olma vizyonunu da çiziyor.

“Sadece Osman Kavala’nın değil, özgürlükleri ellerinden alınan bütün hatasız insanların yaşadıklarına daha hassas olmaya davet etmek” amacıyla hazırlanan kitabın önsözünü Kavala’nın eşi Prof. Buğra kaleme aldı. Yargı sürecinde “artık yalan söylemeye dahi tenezzül edilmediğini” belirten Buğra’nın kaleminden çıkanlar şöyle:

“Bir kanıt gösterilmediği gibi, somut bir suç tanımı da yapılmayan bu çok karmaşık yargı sürecinin bir noktasında, artık bize yalan söylemeye bile tenezzül etmiyorlar dedim ve işkence sözünü kullanmaya başladım.

“Hayatımızdan çalındı”

‘Nasıl dayanıyorsunuz’ diye soranlara bu yıllar bizim hayatımızdan çalındı, geçmişte yaşadıklarımızın ve ilerde yaşayacaklarımızın hayalini kuruyoruz demedim, bugün bu durumda birlikteyiz ve kendimiz olarak yaşamaya devam ediyoruz diye cevap verdim.”

AİHM kararını hatırlatan Kavala: Eşimle hayatı paylaşamadım…

Osman Kavala da tutukluluğunun yedinci yılında 2019 yılında verilen AİHM kararını hatırlatarak şu açıklamayı yapmıştı:

“Kararı uygulamamak ve beraat kararlarını bozmak için aleni biçimde maddelerle oynandı. Maddelerdeki tariflere alışılmamış biçimde bir casusluk suçlaması kurgulandı. Cezalar Yargıtay tarafından onanınca, şunu anladım ki yargı mensupları sakıncalı buldukları insanlara ceza verme yetkisine sahip olduklarına inanıyor. Bu insanların suç işlemediklerini biliyor olmalarına rağmen… 60 yaşımdan sonra aktif biçimde yaşayabileceğim hayat diliminin büyük bölümünü cezaevinde geçirmiş oldum. Eşimle hayatı paylaşamadım, annemle, sevdiklerimle birlikte yaşayamadım”

“Kavala, sadece gezi nedeniyle tutuklanmadı”

Gökçer Tahincioğlu’nun “45 soruda Kavala ve Gezi davası: 2013’ten bu yana defalarca aynı suçlamaların yargılama konusu yapıldığı dosya karar aşamasında” haberini de barındıran kitapta Gezi Davası ile 15 Temmuz darbe girişimi arasında da nasıl ilişki kurulduğu irdeleniyor. Tahincioğlu’nun haberinden kitapta yer alan bir kesit şöyle:

“Kavala, sadece Gezi nedeniyle tutuklanmadı. Sulh Ceza Hâkimliği, 2017’de ‘Kavala’yı, terör örgütlerinin tamamının desteklediği Gezi olaylarının finansörü ve organizatörü olduğu, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili Büyükada Splendid Otel’de yapılan, darbenin organizatörlerinden olan Henry Barkey ile yabancı şahıslarla irtibat kurarak darbe teşebbüsüne katılmak suretiyle hükûmeti yıkmaya teşebbüs ettiği’ iddialarıyla tutukladı. Gezi iddianamesinin evrakıyla görülebilen dokümanlara göre Kavala ile Topuz’un, Aralık 2018’e kadar bütün tutukluluk incelemeleri aynı dosya üzerinden yapıldı ve her ikisinin tutukluluğuna birlikte karar verildi. Kavala, 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle de bu süreçte soruşturuldu.

11 günde 657 sayfalık iddianame

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın evrakına göre, 14 Aralık 2018 tarihine kadar Kavala ve Topuz ortak evrakta soruşturuldu. Bu tarihte Kavala’nın evrakı Topuz’unkinden ayrıldı. Gezi olayları ile ilgili aynı periyotta, 2013’te başlatılan soruşturma kapsamında 97 kişinin isminin geçtiği bir soruşturma söz konusuydu. Kavala, zati isminin de geçtiği bu evraka dâhil edildi. Daha sonra 18 Aralık’ta bu belgedeki -Kavala dâhil- 16 kişinin evrakı da ana evraktan ayrıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 8 Şubat 2019 tarihli yazısına göre, emniyetten Kavala ile ilgili Gezi Parkı belgesini ilgilendiren konuşma kayıtları ve ispatlar istendi. Bu ‘kanıtlar’ belgeye konuldu. Aynı yazıda, Kavala’nın ‘PKK terör örgütü faaliyetlerini deşifre etmek gerekçesiyle de dinlemeye alındığı’ ifadesi yer aldı. İstenen bilgilerin aynı gün gönderilmesinden sadece 11 gün sonra 657 sayfalık Gezi iddianamesi hazırlandı. Bu durum, iddianamenin ağırlıklı olarak eski ‘kanıtlardan’ hazırlandığını da gösterdi.

Gezi Davası’nda ortaya yeni belge ve kanıt koyulamadı

İddianamede ve soruşturma evraklarındaki bilgilere göre, Kavala hakkındaki soruşturma, şimdi Gezi olayları sürerken başlatıldı. Soruşturma o dönem anayasal suçlara bakan, firari savcı Muammer Akkaştarafından başlatıldı. Akkaş, Haziran 2013’ün sonlarında hem soruşturmayı başlattı, hem de telefon dinleme talebinde bulundu. Bir yandan da olaylarla ilgili emniyetten rapor istedi. 17-25 Aralık operasyonlarında görev alan Akkaş, önce bu görevinden alındı. Hakkında soruşturma başlatılan Akkaş daha sonra yurt dışına kaçtı. Akkaş, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başlatılan ‘FETÖ’ soruşturmaları kapsamında hala aranıyor. Buna rağmen soruşturma rafta bekletildi. Bu süreçte, Gezi olayları ile ilgili açılan farklı soruşturmalar ve davalar karara bağlandı. Ancak Firari savcı Akkaş’ın açtığı soruşturma ise rafta kaldı. Gezi evrakının Osman Kavala’nın gözaltına alınmasıyla açıldığı sanılıyordu. Ancak ortaya çıkan yeni bilgiler, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra evrakın raftan indirildiğini gösteriyor. Kavala dâhil 100’ü aşkın ismi kapsayan dosya ile ilgili olarak İstanbul Başsavcılığı yeni bir inceleme başlattı. Ancak bu inceleme Muammer Akkaş’ın açtığı dosya üzerinden, o belgeye giren delillerle yapıldı. Başsavcılık, evrakta cemaat gölgesinin bulunması nedeniyle, iddianamede, “delillerin yeniden kıymetlendirildiği, ‘FETÖ’ izlerinin silindiği iddiasına yer verdi. Ancak iddianamenin çekirdeğini oluşturan tüm bilgiler Akkaş’ın telefon dinleme talebi üzerine alınan kayıtlar ve emniyetin o dönem hazırladığı fezleke ve analiz raporuna dayandırıldı. Bu raporları hazırlayan, dinlemeleri yapan tüm isimler ‘FETÖ’ suçlamasına maruz kaldı.”

Türmen: İktidar muhalif sesleri sindirmek için Gezi direnişini kriminalize etmeye karar verdi

Eski AİHM yargıcı Rıza Türmen ise Gezi direnişinin nasıl “kriminalize” edildiğine dair tabloyu çizerek şu sözlere yer verdi:

“2016’daki darbe girişiminden sonra iktidar, muhalif sesleri sindirme amacıyla Gezi direnişini kriminalize etmeye karar verdi. Bu bağlamda çok göze batan, tanınan bir kişi olan Osman Kavala bu süreci başlatan kurban olarak seçildi. Siyasal iktidarın Osman Kavala’da yargıladığı, gerçekte, Gezi direnişinin kendisiydi. O nedenle bir yandan Osman Kavala’da Gezi’yi mahkum etmek için yargı kullanılırken, öbür yandan Osman Kavala’nın kişiliğine saldırılarak onu kamuoyunda kötü bir insan gibi göstermek için kampanya yürütüldü.

TRT fonlarıyla “Kavala propagandası”

Cumhurbaşkanı ve bakanlar, bütün yargı süreci boyunca Osman Kavala’nın hükümeti devirmeye çalışan suçlu olduğuna dair beyanlarda bulundular. Bu beyanların masumiyet karinesini ya da kavala’nın kişilik haklarını ihlal etmesini umursamadılar. Bu emele hizmet eden ‘Metamorfoz’ isimli bir dizi TRT fonlarıyla yapıldı ve gösterildi. Dizinin başrol oyuncusunun adı değişik olmakla birlikte, gerçekte Osman Kavala. Fizikî benzerlik yanında doğum yeri, işi, her bakımdan Osman Kavala. Dizide Osman Kavala, karanlık işler yapan kötü bir karakter, bir kapitalist, casus, suç işleyen biri olarak gösteriliyor. Yargı süreci sürerken yargılanan kişiyi kamuoyunda kötülemek için dizi yapılması Cumhuriyet tarihinde ilk kez görülmüş oldu.”

 

 

 

 

 

 

 

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Narin Cinayetinde Yeni Gelişme

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.