34,0961$% 0.2
38,1169€% 0.09
2.840,51%0,41
4.706,00%0,38
18.766,00%0,37
2.591,48%0,20
9.975,61%2,06
Anadolu’nun hazineleri yeni nesillere cömertliğini sunmaya devam ediyor. Uzun yıllar İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı küçük bir yerleşim olarak bilinen kadim Birgi Köyü’nde olanlar, bu cömertliğin sadece hak edenlere sunulduğunun delili gibi…
Frigler, Lidyalılar, Ahameniş İmparatorluğu, Pergamon Krallığı ve Romalılar’a tanıklık eden Birgi, 13 ve 14’üncü yüzyıllarda Aydınoğulları Beyliği’ne başşehirlik yapmış, fevkalade bir hafızayı barındırıyor. 1426’da Osmanlı İmparatorluğu’na dahil olan bu müze-köyün kaderi idealist bir mimar ile değişmişti. İTÜ Mimarlık Fakültesi’nin akademisyenlerinden olan Prof. Dr. Metin Sözen’in kurduğu Çevre ve Kültür Pahalarını Müdafaa ve Tanıtma Vakfı’nın (ÇEKÜL) çalışmaları Birgi’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesinde önemli rol oynadı. Birgi bugün dünyanın en iyi 32 turizm köyü arasında yer alan, ekonomik bedel yaratan bir miras olarak fevkalade ilgi görüyor.
GENÇLEŞME VAKTİ
Birgi, ÇEKÜL’ün imza işlerinden biri. Sessiz, sakin bir sivil toplum kuruluşu ÇEKÜL. Öğrendim ki vakıf içinde önemli bir hareketlenme var. Nedeni ise Prof. Dr. Metin Sözen’in kızı Ilgın Sözen’miş. Vakfın yönetim yapısı farklı. Ilgın Sözen’in unvanı Genel Sekreter. Zira baba Sözen hâlâ başkanlık misyonunu yürütüyor. Geçtiğimiz günlerde tanıştık, sohbet ettik. Çok da davul çalmadan ne çok iş yapmışlar.
ÇEKÜL 35’inci yaşına girmiş. Birgi nedeniyle biraz biliyordum. Kent müzeleri kurulması, kentlerin hafızalarının aktarılması, kent arşivleri oluşturulması, envanter tutulması Ilgın Sözen’in vakfın ajandasında saydığı işlerden kimileri…
Nerede yapıyorlar bunları? Tarihi Kentler Birliği’ne bağlı belediyelerde. Ilgın Sözen, “400’e yakın kent müzesi ve arşivi, kentlerin bellek yerleri ve eğitim alanları olarak hizmet veriyor. ÇEKÜL Vakfı kurulan tüm bu müzelerle iletişim halinde ve birçoklarının kurulmasında büyük emeği var. Uygun yapının seçilmesi ve aslına uygun restore edilmesi, heyetimde dikkat edilmesi gerekenler, müze koleksiyonlarının oluşturulmasında geliştirilmesi gereken işbirlikleri ve sonraki işletme süreçleri gibi pek çok mevzuda katkı sağlıyoruz. Bu başlıklarda eğitim içerikleri hazırlıyoruz. Bütün bunlar çerçevesinde ÇEKÜL Vakfı, yaklaşık 1.3 milyar dolarlık bir ekosistemin oluşmasına yardımcı oldu diyebiliriz” dedi. Sayılar etkileyici.
UNESCO LİSTESİ’NE GİRİYORLAR
Birgi Köyü örnek bir çalışma. Ilgın Sözen, “Yalnız o değil” dedi. Türkiye’deki 21 tarihi yapıtın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi için de büyük emek verdiklerinin altını çizdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte birçok yapıtın listeye girme seyahatinde çalıştıklarını söyledi.
Dedi ki, “ÇEKÜL Vakfı’nın çalışmaları, yerel müdafaa siyasetlerinin öncelik kazanmasına ve bu alandaki atılımların artmasına önemli katkıda bulundu. Bu sayede, UNESCO tarafından tescillenmiş ve korunmaya alınmış olan tarihi mirasların sayısı da gitgide artıyor. Yerel yönetimlere UNESCO süreçleri konusunda eğitim veriliyor. Çalıştaylar düzenleniyor. UNESCO’ya teslim edilmesi gereken teknik belgeler eksiksiz hazırlanıyor. ÇEKÜL Vakfı’nın Anadolu örgütlenmesi ve istekli uzmanları bu mevzuda yıllardır yerel yönetimlere destek olmaya devam ediyor.”
Öğrendim ki Divriği Ulu Camii, Çorum’daki Hattuşa, Safranbolu, Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi, Bursa Cumalıkızık, Bergama, Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri, Göbekli Zirve, Arslantepe Höyüğü (Malatya) gibi bugün turizmde önemli yeri olan birçok tarihi değerin listeye girmesinde ÇEKÜL’ün çalışmaları rol oynamış.
Bir köyün UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi dayanılmaz bir yerel kalkınma ekosistemi de yaratıyor aynı vakitte. Köydeki kadınların emeklerini gelire dönüştürdükleri Birgi ÇEKÜL Evi bunun örneklerinden.
Ilgın Sözen
YENİLERİNİN PEŞİNDE
Ilgın Sözen’in vakfı gençleştirme planlarını dinledim. Yapay zekâ onların da gündemlerinde. Sözen, “Koruma mirası önceliğimize kaldığımız yerden daha da büyük bir şevk ve tutku ile devam edeceğiz. İlk rotayı İzmir-Tire, Balıkesir, Amasya olarak belirledik. En değerlisi ÇEKÜL Vakfı olarak gençliğe dokunmak istiyoruz. 1990’den bu yana dayanılmaz bir birikime sahip olduk. Bugün ÇEKÜL Bilgi Belge Merkezi’nde onbinlerce doküman, belge, binlerce kitap, fotoğraf bulunuyor. Bu arşivi dünyaya açmak istiyoruz. Bunu da yapay zekâ ile yapacağız. ÇEKÜLGPT’yi en kısa vakitte hayata geçiriyoruz. Birgi tüm Türkiye’nin, hatta dünyanın mirasıdır. Bu özel nedenle, dünyanın farklı yerlerinden gelen kültür kuruluşlarıyla işbirliği yapmak, Birgi’yi uluslararası bir kültür merkezi hâline getirmek istiyoruz. Yeni Birgi’ler olsun diye çalışıyoruz” kelamlarıyla maksatlarını anlattı.
BAĞIŞ
Bunu nasıl yapacaksınız, yani kaynak nedir? Verdiği karşılıktan anladığım Sözen’in niyeti özel sektörü bu seyahate ortak etmek. Bunun için şirketlere bir mesaj da iletti: “ÇEKÜL Vakfı, kuruluşundan bu yana gelirlerinin büyük kısmını kurumsal ve ferdî bağışlardan sağlıyor. Bu vesileyle, vakfımıza katkıda bulunan tüm kurum ve bireylere 35’inci yılımız için davette bulunmak istiyorum. Daha fazla eğitimde fırsat eşitliği, ağaçlandırma, sürdürülebilirlik, çevre ve kültür mirasının dijitalleşmesi ve herkese eşit ulaştırılabilmesi için her daldan paydaşımızın dayanaklarını bekliyoruz.”
Bakan Şimşek’ten Enflasyon Yorumu: ‘Piyasa İkna Olmaya Başladı’