DOLAR

34,4676$% 0.32

EURO

37,2859% 0.45

GRAM ALTIN

2.997,87%1,49

ÇEYREK ALTIN

5.061,00%1,37

TAM ALTIN

20.181,00%1,36

ONS

2.721,28%1,08

BİST100

8.793,61%-2,32

İkindi Vakti a 15:55
Bursa AÇIK 10°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,4676

EURO 37,2859

ALTIN 2.997,87

BİST 100 8.793,61

İkindi 15:55

10°
  • Bursa Gündem Haber
  • Genel
  • ‘Yenidoğan Çetesi’ Soruşturmasının Kilit İsmi Konuştu: Korku Sineması Olduğunu Düşünürdüm

‘Yenidoğan Çetesi’ Soruşturmasının Kilit İsmi Konuştu: Korku Sineması Olduğunu Düşünürdüm

ad826x90

İstanbul’da, bir çetenin 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan bireylerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ortaya çıktı.

SGK’den kazanç sağlamak amacıyla yenidoğan bebeklerin ölümüne neden olan ‘Yenidoğan Çetesi’ soruşturmanın başlamasını sağlayan ve iddianamede ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla ifadelerine yer verilen periyodun İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Özel Hastaneler Denetim Birimi’nde uzman olarak görev yapan Dr. Malik Türkay Esin, SGK’nın dolandırılması” şüphesiyle başlanan incelemelerden, bebek ölümlerine uzanan sürecin, İstanbul İl Sağlık müdürlüğü bünyesinde kurulan komiteyle çok titiz ve gizli bir şekilde yürütülen araştırmalar sayesinde ortaya çıkarıldığını söyledi.

‘BUNUN BİR KORKU SİNEMASI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜRDÜM’

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 22’si tutuklu 47 şüphelinin yer aldığı ‘Yenidoğan çetesi’ hakkındaki iddianamede, ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla ifadelerine yer verilen Dr. Esin, dönemin İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun talimatıyla kurulan kurulun, İstanbul Emniyeti’ni de sürece dahil ettiğini ve çete üyelerinin bu sürecin ardından tutuklandığını kaydetti. Dr. Esin, “İşin içinde olmasam, yapılan dinlemelerin kayıtlarını dinlemesem, bunun bir korku sineması ya da kasıtlı olarak sağlık topluluğunu kirletmek amacıyla yapılabilecek bir iş olduğunu düşünürdüm. Bir bebeğe bunun yapılabilmesini aklınız kabul etmiyor” dedi.

‘TÜM SAĞLIK KURUMLARI HER YIL 3-4 KEZ DENETLENİYOR’

Dr. Esin, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Özel Hastaneler Denetim birimi olarak İstanbul’da bulunan diş hekimliğinden hastanelere, dispanserden polikliniklere kadar tamamını yıl içinde düzenli olarak denetlemekle görevli olduklarını kaydederek, bu rutin denetlemelerin dışında, CİMER şikayetlerini de dikkate alarak kontroller gerçekleştirildiğini söyledi.

Dr. Esin, şu bilgileri verdi:

“2023 yılı kontrolleri başladığında biz, hastane ve dispanserlere gruplarımızla denetimlere gitmeye başladık. Her sağlık kuruluşunu senede 2-3 sefer, farklı sebeplerle denetliyoruz. Yılbaşı sonrası biz normal kontrollerimizi yaparken, üçüncü ayda gelen bir CİMER şikayetinde bir hastane ismi verilerek burada çalışan tabibin daha önce bir terör örgütü ile irtibatlı olması nedeniyle cezai işleminin olduğu ve bu kişinin bir tertiple yenidoğan bebeklerle ilgili yoğun bakımlarda organize bir şekilde SGK’yı dolandırmak amaçlı süreçler yaptığı yönünde bilgiler vardı. Hem hakkında ihbarda bulunan hastane, hem diğer hastaneleri bu gözle de denetlemeye başladık. Ayrıca o güne kadar tutanak tuttuğumuz, cezai işlem başlattığımız veya yasal işlemleri devam eden kurumlarla ilgili geriye dönük tekrar inceleme yaptık. İşin ciddiyetini öğrendiğimizde, o dönemki misyonum gereği devrin İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu’na çıkarak ‘Efendim böyle bir CİMER şikayeti var. Bizim yaptığımız denetim ve araştırmalar da bu ihbarı doğruluyor. Bununla ilgili özel bir çalışma yürütmek istiyoruz’ dedik. Kendisi ‘Sonuna kadar gidin’ diyerek destek oldu.”

‘İL SAĞLIK MÜDÜRÜ’NÜN TALİMATIYLA ÖZEL EKİP OLUŞTURULDU’

Bunun üzerine özel bir ekip talebinde bulunduklarını ve Prof. Dr. Memişoğlu’nun bu konuda her türlü desteği vermesiyle, içinde farklı kurumlardan yenidoğan yoğun bakım hekimlerinin da yer aldığı bir kurulla, yenidoğan yoğun bakımları markaja aldıklarını vurgulayan Dr. Esin, “SGK dolandırılıyordu ama bebeklerin de zarar görmesi söz konusuydu. Para için bebeklere zarar veren bir yapı, bazı bebeklerin daha fazla zarar görmeden bu işin önüne geçebilmek için yaptığımız (belge ve müşahedelere dayalı) kontroller yeterli olmayacaktı. Bu kişilerin kendi ortalarındaki konuşmaları, kayıtları, mesai sonrası görüşmeleri ve takipleri gerekiyordu. Bunun için de polisle çalışmaya ihtiyaç vardı. Bize buradan bir yol açılması gerekli diyerek elimizdeki evraklarla birlikte İl Sağlık Müdürlüğü’nün de yazısıyla, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne müracaat ettik. Onlar da özel bir ekip kurdular. Hemen bizim isimlerini verdiğimiz, şüphelendiğimiz şahıslarla ilgili bugüne kadar tuttuğumuz tutanakların incelemesini yaptılar ve belli kişilerin telefonlarını dinlemeye, takiplerini yapmaya, harcamalarını kontrol etmeye başladılar. Esasen olayın ondan sonraki kısmı tamamen emniyet ayağında devam etti” diye konuştu.

‘SIZMAMASI İÇİN SÜREÇ GİZLİ TUTULDU’

Soruşturmanın selameti açısından yapılan takip ve incelemelerin dışarı sızmaması için, sürece çok fazla kişinin dahil edilmediğini de vurgulayan Dr. Esin, olayın asıl vahametinin emniyetin sürece dahil olmasıyla ortaya çıktığını söyledi.

Esin, bir şahısla başlanan dinlemeler sonucu, adı geçen diğer isim ve hastanelerin de emniyetin markajına girdiğini, soruşturmanın bugünkü evreye gelmesini sabırla ve kapalılıkla sürdürülen bu takiplerin sağladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz, bu basamaktan sonra emniyete sadece dinlemeler veya incelemelerinde danışmanlık hizmeti vererek süreçte yer aldık. Yani konuşma ya da yazışmalarda bazı teknik tabirler ve tıbbi bilgiler konusunda polise yardımcı olduk. Yaklaşık 6-7 aylık titiz bir araştırma sonucunda 2024 yılına geldik. Emniyet bir gece vakti şüphelileri gözaltına almaya başladı. Olayda daha ağır olan kısım, aslında emniyetin aldığı ifadeler ve bu tabirlerde yapılan itiraflardı.”

‘İFADELERİN TAMAMINI SAVCILIK KADEMESİNE KADAR GÖRMEDİK’

Emniyetin aldığı sözlerin tamamını tüm soruşturma bitip savcılık evresine gelene görmediklerini de kaydeden Esin, “Bizim yaptığımız daha çok, sağlık sisteminin yasal cezaları ile ilgili incelemeler, kurumsal cezalar, kapatma cezaları ya da hastanedeki ilgili servisin boşaltılması gibi cezaları içeriyordu” dedi.

Dr. Esin, bu korkunç olaya karışan doktor ve sağlık personelinin birkaç kişi seviyesinde bir yapı olduğunu belirterek, “Öyle 50-100-500 gibi bir rakam değil söz konusu olan. Yenidoğan bebekleri sabahlara kadar bakıp kurtaran doktor ve sağlık çalışanlarını göz önüne alırsak, her kesimde çıkabilecek çürük elmalar gibi. Aynı kurumu senede 5-6 sefer denetliyorsunuz, birinci kontrolden kaçmayı başarsa bile, ikinciye üçüncüye kesinlikle takılıyor. O yüzden ben bütün sağlık topluluğunun bu konuda bir kabahati ya da sorunu olduğunu düşünmüyorum” dedi.

‘GERÇEK SEBEP ANCAK OTOPSİ İLE BELLİ OLUR’

Yenidoğan olup yoğun bakımda takip edilmesi gereken bebeklerin çok riskli bir grup olduğunu da belirten Dr. Esin, “Yoğun bakıma giren bebeklerin çok önemli bir kısmı, hele ki 3’üncü düzey yoğun bakımda olan bebeklerin çok önemli bir kısmı, kaybedilme ihtimali olan, çok ağır vakalar da olabiliyor. Bu yüzden, ‘Evet bu bebek ihmalden, evet bu bebek bizatihi, ya da doğumsal anomalisi nedeniyle vefat etti’ diye sınırları net bir şekilde çizemiyorsunuz. Bu ancak yapılacak otopsiden sonra ortaya çıkıyor” dedi.

‘TÜM SAĞLIK TOPLULUĞUNU BUNLARLA AYNI KEFEYE KOYMAK ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIK’

“Kayıtları dinlemesem, görmesem, bunun bir korku sineması kasıtlı ya da olarak sağlık topluluğunu kirletmek amacıyla yapılabilecek bir iş olduğunu düşünürdüm. Bir insan olarak bunun yapılabilmesi hakikaten önemli bir patoloji. Hele bir de bebeğe yapılmasını aklınız kabul etmiyor” kelamlarıyla yaşadığı süreci ifade eden Dr. Esin, sözlerini şöyle noktaladı:

“Bu kişilerin sağlıkçı, doktor, yenidoğan camiasının içinden bile sayılmaması gerekiyor. Hele ki kurtardıkları bebekler göz önüne alındığında, bu olaydan dolayı birkaç iki kişinin yaptığını, bütün bir sağlık topluluğuna atfetmek, önemli büyük bir haksızlık olur. İstanbul’da her gün yüzlerce bebek doğuyor ve bunlar kurtarılıyor. İçinden patolojik bir yapı çıktı diye bunu tüm topluluğa mal etmek maalesef olabilecek en kötü şey.”

(DEMİRÖREN HABER AJANSI)

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Muhtarların Talebi: Muhtarlık Kanunu

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.