DOLAR

34,5690$% 0.07

EURO

36,2560% 0.68

GRAM ALTIN

2.970,95%-1,13

ÇEYREK ALTIN

5.042,00%-0,93

TAM ALTIN

20.106,00%-0,94

ONS

2.671,09%-1,28

BİST100

9.634,05%0,88

Öğle Vakti a 12:56
Bursa PARÇALI AZ BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,5690

EURO 36,2560

ALTIN 2.970,95

BİST 100 9.634,05

Öğle 12:56

  • Bursa Gündem Haber
  • Genel
  • “Yenidoğan Skandalı” Sonrası Cimer’e İhbar Yağıyor | “Göz, Anjiyo ve Stent Çeteleri Binlerce Yaşlı Hastayı Kör Edip Öldürdü” İddiası

“Yenidoğan Skandalı” Sonrası Cimer’e İhbar Yağıyor | “Göz, Anjiyo ve Stent Çeteleri Binlerce Yaşlı Hastayı Kör Edip Öldürdü” İddiası

ad826x90

“Yenidoğan çetesi” skandalının ardından sağlık sektöründe yeni iddialar peş peşe geliyor. Yaşlı ve hastaların gereksiz ameliyatlara zorlandığı, kimlik hırsızlığıyla SGK’nın büyük zarar gördüğü, hatta bazı hastaların kör olduğu öne sürülüyor. “Stent çetesi” olarak isimlendirilen bir kümenin yaşlı hastaların ölümüne neden olduğu da iddialar arasında.

Türkiye gazetesinin haberine göre; sağlık sistemindeki çetelerin varlığına dair iddialar, her geçen gün daha da güçleniyor. “Yenidoğan çetesi” skandalının ardından ortaya çıkan yeni bilgiler, sağlık sisteminde yaşanan vahim durumu gözler önüne seriyor. İddialara göre; yaşlılar ve hastalar, gereksiz ameliyatlara zorlanıyor. Özellikle stent ameliyatları ve göz ameliyatları bu durumun en sık görüldüğü alanlar arasında yer alıyor. Bu ameliyatlar sonucu birçok hasta hayatını kaybederken, binlercesi de görme yetisini kaybetmiş durumda.

SGK’yı milyonlarca lira zarara uğratmışlar

Sektörde çeteleşen kümelerin binlerce kişiyi gereksiz yere operasyona zorladığı, insanları sıhhatinden ettiği, yüksek faturalar çıkardığı ve ele geçirilen kimliklerle sahte operasyonlar yapılarak SGK’yı milyonlarca lira zarara uğrattığı ortaya çıktı.

En çok uygulanan yolların başında; ihtiyacı olmayan hastaların anjiyo gibi kritik ameliyatlara alınması, ücretsiz sağlık denetimi adı altında ele geçirilen kimliklerle kişilerin yoğun bakımda gösterilmesi, ücretsiz göz muayenesi adı altında bireylere gereksiz tedaviler ve süreçler uygulanması, kimlik bilgileri ile kişilerin diyalizde gösterilmesi, devlet hastanelerinden anlaşılan doktorlar vasıtası ile sevk işlemleri yapılmak suretiyle şahıslara yüksek faturalar çıkarılması ve pahalı ilaç satışı gibi konular geldiği belirtildi.

Kimlik bilgileri ele geçirildi

“Yenidoğan çetesi”nin çökertilmesi ile özel hastanelerle ilgili önemli iddialar ortaya atıldı. CİMER ve sosyal medyada bu hastanelere giden kişiler, yaşadıkları olayları bir bir anlatmaya başladı. Bazı hastanelerin pazarlama departmanlarının bu iş için kurulduğu; sivil toplum kuruluşları, fabrikalar ve hatta sokaklardan insan toplayarak “ücretsiz muayene” adı altında kimlik bilgilerini ele geçirdikleri şahıslara defalarca işlem yaptığı belirtildi.

“Stent çetesi”

Bazı özel hastanelerin ise yaşlı hastaları, büyük operasyonlara soktukları ifade edildi. Yine yapılan açıklamalarda, “Bu işlemlerin başında anjiyo ve stent geliyor. Hastanın bu sürece ihtiyacı olmasa dahi, hastane yönetimi ve doktorlar kendi aralarında anlaşarak, hasta yakınlarına durumun ‘acil’ olduğunu söyleyip apar topar ameliyata alıyorlar. Bu yolla hem SGK’dan hem de hasta yakınından para talep ediyorlar. Hastalar yaşlı olduğu için bu yapılan işlemlerin birçok da ölüm ile sonuçlanıyor. Bunlara stent çetesi adı veriliyor” ifadeleri kullanıldı.

“Binlerce kişi kör oldu” iddiası

Bazı hastanelerin, “ücretsiz göz muayenesi” adı altında insanları hastanelere çekerek, gereksiz yere birçok tetkikten geçirdiği de diğer iddialar arasında yer alıyor. Kişinin ihtiyacı olmadığı hâlde ameliyata ikna edildiği, birçok kişinin bu operasyonlar sonucunda görme yetisini kaybettiği belirtiliyor. Mağdur kişinin dava açması durumunda ise “Muayene öncesi imzalamış olduğunuz anlaşma gereği, hastanemiz hiçbir mesuliyet kabul etmemektedir” deniliyor.

Günde 300 kişi geliyor

Konuyla ilgili sosyal medyada yapılan itiraflarda “Hastaneye gelen kişilerin ‘basit sağlık kontrolleri’ yapılıyor ve ücretsiz servisler ile alındıkları yerlere bırakılıyorlar. Siz bunu bir jest olarak görüyorsunuz ancak durum farklı. Hastane, ele geçirdiği kimlik bilgisini defalarca kullanıyor. Hatta sağlık denetimine gelen kişiyi, adamın haberi yokken yoğun bakıma bile yatırıyorlar. Yani adam işinde gücünde, diyelim fabrikada ama hastanede yoğun bakımda görülüyor. Kayıtlarda günde bir hastaneye 200-300 kişi geldiği görülüyor” denildi.

 


Ne olmuştu?

İstanbul’da gerek olmadığı halde özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmalden öldüğü iddiasına ilişkin olarak Büyükçekmece Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatılmış, soruşturmayı yürüten savcı Y.E. ise makamında tehdit edilmişti. Olayın ortaya çıkması kamuoyunda infial yaratırken, 22’si tutuklu, 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı.

İddianamede neler var?

İddianamede şüpheliler için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi evrakta sahtecilik” cürümlerinden toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, ölen 10 bebeğin “maktul”, 5 kişinin “müşteki”, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünün “suçtan zarar gören”, 19 hastane ve sağlık şirketi “malen sorumlu”, 47 kişi de “şüpheli” olarak yer aldı.

Doktor Fırat Sarı’nın lideri olduğu iddia edilen suç örgütünün sevk ve yönetimini Doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün esas hedefinin işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak SGK’den üst sondan ödeme almak olduğu aktarıldı.

Sağlık Bakanlığı Müfettişliğince hazırlanan uzman görüşü raporunda, yenidoğan ünitelerindeki 10 bebeğin hayatını kaybetmesine neden olan tıbbı eksikliklere yer verildi. Buna göre, fezlekede maktul olarak yer alan bebek A.K’nin ölümüne ilişkin değerlendirmede, solunum sıkıntısı artan bebeğe devre olmadığı için entübasyonun gecikerek yapıldığı belirtildi. Tekrarlayan resusitasyonlar (solunumu veya kan dolanımı durmuş bir kişiye dışarıdan yapılan destekleyici müdahale) ile hastanın sonraki güne kadar yaşatıldığı belirtilen raporda, o sırada hastanede bulunması gereken Dr. D.E’nin görevinin başında olmadığı ifade edildi.

6 aylık bebek, hekimi olmayan yenidoğan yoğun bakıma sevk edildi

Raporda, ayrıca hasta yönetiminin hemşireye bırakıldığı da kaydedilerek, bebeğin vefatından Dr. D.E, ile Dr. İ.G. ve hastane yönetiminin sorumlu olduğu belirtildi. Bebek M.N.O’nun ölümüne ilişkin değerlendirmede de 6 aylık bebeğin çocuk yoğun bakımı yerine, hekimi olmayan yenidoğan yoğun bakımına sevk edildiği, burada da hekimin haberi olmadan hemşirenin müdahalede bulunduğu anlatıldı. Bebek H.K. ile ilgili tespitte ise, hastaya kalp masajı yapıldığı esnada Dr. D.E’nin orada olmaması nedeniyle Dr. İ.G. tarafından olayın örtbas edilmesi için ölüm saati değiştirilerek, epikriz yazdırıldığı aktarıldı.

Sevk edilmeyen bebek hayatını kaybetti

Raporda, bebek Ö.H’ye kalp masajını hemşirelerin yaptığı belirtilerek, bu esnada kullanılan en önemli ilacın adrenalin olduğu, ancak Dr. İ.G’nin hemşirelere “adrenalini kapat” talimatını vererek, yanlış yönlendirme yaptığı vurgulandı.

Raporda ayrıca, bebek M.S’nin, yenidoğan temel bakımının gereklerinin yerine getirilmemesi, ameliyat edilebileceği bir merkeze sevk edilmemesi ve hastayı hayatta tutan “prostavazin” isimli ilaç tedavisinin kesilmesiyle ihmallere bağlı olarak hayatını kaybettiği kaydedildi.

Fezlekede maktul olarak yer alan diğer bebeklere ilişkin değerlendirmede de ihmallere yer verildi.

Dehşete düşüren telefon kayıtları

İddianamede, şüpheliler arasında geçen telefon konuşmalarına da yer verildi. Şüpheli doktor Fırat Sarı ve özel hastanede çalışan acil tıp teknisyeni şüpheli Hakan Doğukan Taşçı arasında hasta sevkleri ve denetim hakkında yapılan görüşmede, Taşçı’nın Sarı’ya “Erişkin yoğun bakıma kontrole gelinmesi halinde, ruhsatın ve kuvözlerin değişmesi gerektiğini, panelin fazla olduğunu, monitörün bulunmadığını, yoğun bakım içerisinde bir çok eksiklik ve usulsüz sürecin olduğunu” söylediği iddianamede yer aldı.

Yenidoğan çetesinde yer alan doktor ve hemşirelerin ismi ortaya çıktı

​​​​​​​Reyap Hastanesindeki bebek hastaların takibini yürüten şüpheli hemşire Mehtap Sayar’ın şüpheli Hasan Basri Gök’le yaptığı telefon konuşmasında bebek hastanın tedavisinin uygun olmayan şartlarda gerçekleştirildiği anlatılan iddianamede, konuşma içeriğinde şüpheli Gök’ün “Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur” dediği, Sayar’ın ise “Öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani” dediği aktarıldı. İddianamede, tedavi formüllerinin yoluna uygun değil örgüt faaliyetine hizmet edecek şekilde yapıldığı değerlendirildi.

Şüpheli doktor Şeyhmus Çelik’in hastanede olması gerekirken gitmediği, denetim olması ihtimaline karşı özellikle sabah hastanede bulunması gerektiğinin söylendiği anlatılan iddianamede, şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir’in şehir hastanesinden kabulünü yaptığı bebeği, maddi menfaat karşılığında anlaşmış olduğu Fırat Sarı’nın hastanelerine yönlendirdiği kaydedildi.

Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan “yenidoğan çetesi” açıklaması: Cezasızlık algısı oluşturulmaya çalışıyor, böyle bir şey yok

Aileler anlattı

Hazırlanan iddianamede bebeklerini kaybeden ailelerin ifadeleri de yer aldı. H.H., eşinin hamilelik sürecinde başka bir hastaneye gittiğini ancak doğum birdenbire başladığında hekimlerinin bel fıtığı sorunu yaşadığı için başka bir hastaneye gittiklerini söyledi. Gittikleri hastanede yenidoğan yoğun bakımı servisinde yer olmadığı karşılığını alan Hakan H., “112’ye bildireceklerini ve müsait hastane bakacaklarını söylediler. Yaklaşık yarım saat sonra Bağcılar’daki özel bir hastaneden bizi kabul ettiklerini söylediler” dedi.

Soruşturmaya konu olan hastanenin özel ambulansının gelerek kendilerini aldığını söyleyen H.H., “Hastaneye vardığımızda bizimle ilgilenen bir doktor yoktu. Sadece ebe vardı. Sabaha B.Y. İsimli doktor eşimi muayene etti ve sezaryen doğum gerektiğini söyledi. Hamileliğin şimdi 25. haftası olduğu için bebeğin daha gelişimini tamamlamadığı bu yüzden anne karnından bir iğne yapacaklarını söylediler” ifadelerini kullandı.

“Bebeğimizi kaybettik”

Doktorun iğneyi yaptıktan sonra da 1 gün beklemek gerektiğini söyleyen H.H., “Ertesi gün eşimi doğuma aldılar. Ameliyat sonrası eşimin de çocuğumun da şu anlık durumlarının iyi olduğunu, bebeği yenidoğan yoğun bakım ünitesine alacaklarını söylediler. İki gün sonra eşimi eve bıraktığım sırada hastaneden aradılar. Doktor beyin benimle görüşmek istediğini söylediler. Yoldayken hastaneden bir daha aradılar. Doktor olduğunu söyleyen biri bebeğimin ölüm haberini verdi. Hastaneye vardığımızda da bebeğimin morgda olduğunu söylediler” dedi.

“Yenidoğan çetesi” nasıl deşifre edildi?

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün özel hastanelerin kontrolünden sorumlu bir tabibin (T.E.) Ocak 2023’te Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yaptığı başvuru ile olay fark edildi.

Doktor T.E., bazı özel hastanelerde doldurulması gereken yenidoğan yoğun bakım üniteleri defterlerinin boş bırakılması üzerine olayın üzerine gitti.

İddianamede yer aldığı biçimiyle doktor, “Ayrıca bebeklerin dosya üzerinde gösterilen sağlık durumları ile fiili sağlık durumlarının uyuşmadığını örneğin entübe olarak kayıtlı gösterilen bebeğin gayet sağlıklı ve nefes alabilir durumda olduğunu gördük. Durumu hastane yetkililerine sorduğumuzda az önce düzeldi gibi yanıtlar aldık” dedi.

Ne kadar ceza isteniyor?

İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve 11 kez uygulanmak üzere “resmi dokümanda sahtecilik” hatalarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar mahpusla cezalandırılmaları talep edildi.

Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel bilgilerin hukuka alışılmamış ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının ziyanına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi evrakta sahtecilik” hatalarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.

Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel bireylere özgü güvenlik önlemi uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.

İddianame, gönderildiği Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince bedellendiriliyor.

Savcı tehdit edilmişti

Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E’nin, bu soruşturmayı yürüttüğü sırada, bazı şüphelilerin tahliyelerini gerçekleştirmezse suikast yapılacağı ve ailesine zarar verileceği yönünde tehdit edilmesine ilişkin yürütülen ayrı soruşturmada da 12 kişi jandarma ekiplerince gözaltına alınmıştı. 4 kişi serbest bırakılırken, adliyeye sevk edilen 8 şüpheliden 5’i tutuklanmış, 3’ü hakkında da adli kontrol kararı verilmişti.

19 hastane ve sağlık kuruluşu “malen sorumlu” sayılmıştı

Fezlekede, Özel Avrupa Şafak, Özel Bağcılar Medlife, Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Silivri Kolan Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Doğa Hospital, Özel Avcılar Hospital, Özel TRG Hospitalist, Akabe Sağlık Tesisleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Doğamed Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret AŞ, Ekip Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi, Güney Hastanesi Sağlık Hizmetleri LTD ŞTİ, Medilife Sağlık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi, Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, Refik Arslan Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, Reyap Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi, Yonca Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi, Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi ile GMZ Sağlık Hizmetleri İnş. ve Tur. Ltd. Şti. de “malen sorumlu” olarak yer aldı.

 

 

 

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Son Dakika… Bebek Katili ‘Yenidoğan Çetesi’ Nasıl Tespit Edildi? Bakan Memişoğlu’ndan Flaş Açıklama

HIZLI YORUM YAP