34,2764$% 0.1
37,6566€% 0.05
2.912,76%-0,29
4.958,00%-0,64
19.768,00%-0,63
2.643,03%-0,39
9.029,29%-0,88
Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, “Belki de çürümüyoruz, yeşeriyoruz” başlıklı yazısında, son günlerde ülkede yaşanan kadına yönelik cinsel saldırılar ve yabanî cinayetlerle yeniden tartışılan “toplumsal çürüme” tartışmlarını ele aldığı yazısında, “Herkesin hissettiği gibi suçlar artmıyor mu? Türkiye ve İstanbul daha inançsız ve tekinsiz değil mi? Yani sosyal olarak çürümedik mi?” sorularını sorarak “En azından adli istatistikler bu tezleri desteklemiyor,” dedi. Oğur, istatistikî verileri aktardığı ve bu verilere göre suçlarda radikal bir artış gözlemlenmediğini ifade ettiği yazısında, “Suç sayısında en fazla nüfusa ve kentleşmeye oranlı olarak bir artış var. Peki neden hepimiz bunun aksini hissediyoruz? Çünkü ömrü hayatımızda şahit olduğumuz kabahatlerin sayısı artıyor” dedi.
Oğur’un yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Adalet Bakanlığı’nın her yıl açıkladığı Adli İstatistikler’e göre Türkiye’de cinayet ve yaralama sayılarında nüfusa oranla bir artış değil azalış var.
2006 yılında 3.020 kasten öldürme olayı yaşanırken, 2020 yılında bu sayı 2.075’e düşmüş. Son üç yılın sırasıyla öldürme ve yaralama sayıları ise şöyle:
2021 2145 3896
2022 2278 4231
2023 2318 3820
Bu sayılara göre kadına yönelik öldürme ve yaralamalı şiddette de düşüş var.
Cinsel taarruzlarla ilgili sayılarda da nüfusa orantılı olarak bir artıştan bahsedemiyoruz.
2009 yılında cinsel ataktan açılan dava sayısı 14 bin 337 iken bu sayı 2021’de 43 bine çıktı, 2023’deki dava sayısı ise 37 bin oldu.
Uyuşturucu hatalarında radikal olmayan bir artış görülüyor.
2020’de uyuşturucu kabahatlerinin oranı diğer tüm suç kümelerine göre yüzde 4,5’ken, 2021’de bu oran yüzde 5’e çıktı. 2023 yılında da benzer bir oranda suç işlendi.
Yani suç sayısında en fazla nüfusa ve kentleşmeye oranlı olarak bir artış var.
Peki neden hepimiz bunun aksini hissediyoruz?
Çünkü ömrü hayatımızda şahit olduğumuz hataların sayısı artıyor.
Eskiden gazetelerin üçüncü sayfalarında kalan korkunç cinayet, tecavüz haberleri kimsenin çok umurunda olmaz, gazetelerin birinci sayfalarına ya da ana haberlere pek çıkmaz, STK’ların ilgisini çekmez, kötü ve bilgisiz insanların uzaklarda yaşanan kötü hayatları olarak görülürdü.
“Haberdar olduğumuz hataların sayısı radikal bir biçimde arttı”
Ama hepimize artıyor gibi görünüyor, çünkü haberdar olduğumuz cürümlerin sayısı radikal bir biçimde arttı.
Artık suçlar cep telefonları, güvenlik kameralarıyla kayıt altında.
Feci detaylar anlık olarak önümüzde, gündüzleri tvlerin reyting rekorları kıran polis adliye telsizine dönmüş gündüz kuşağı programlarında, akşamları ise siyasi cız mevzulara fazla giremeyen anahaber bültenlerinde.
Bütün suç görüntüleri, sansürsüz, editoryal filtresiz, detayları ile sosyal medya sayesinde bir cep telefonu uzağımızda.
Kimse başını çeviremiyor.
Sadece çeviremiyor da değil, çevirmek de istemiyor.
Adi kabahatlerin ve kurbanlarının umursanması, kadın cinayetlerinin takip edilmesi, siyasi bir soruna çevrilmesi, suç işlenen yerlerde protestolar yapılması aslında evvelden olmayan yeni hassaslıklar.
Haber almak ve hassaslık göstermek artık herkese bir cep telefonu kadar yakın.
“Farkındalıktan, gelişen bir toplumsal hassaslıktan ve dayanışmadan bahsedebiliriz”
Belki ahlaki bir çöküşten değil, suçlara ve mağdurlara karşı ahlaki bir farkındalıktan, gelişen bir toplumsal hassaslıktan ve dayanışmadan bahsedebiliriz.
Toplumsal çürüme tespitini pek çok insana anlamlı hissettiren ise galiba Türkiye toplumunun arada kalmışlığı.
Şehirleşmeyle dinin klâsik toplumlardaki ahlak vaaz eden, hayatı nizama sokan, gücü azalırken, onun yerine bir şehirlilik kültürü, vatandaşlık şuuru ve hukuk devleti konamadı.
Eskiden Allah korkusu, toplum/mahalle korkusu ve devlet korkusu arasında tertibini kuran bu toplum, bir süredir sekülerleşmeyle Allah’tan, kentleşmeyle toplumdan/mahalleden, hukuk devletindeki bozulma, aflarla da devletten o kadar korkmuyor.
Şehirlerdeki eşitsizlikler, iktisattaki bozulma, sosyal medya üzerinden kurulan ilişkiler, sanal dünyadaki alternatif hayat, dinlerin tesirinin azalması, atomize olan aileler; insan bağlarını, kadın-erkek alakalarını değiştiriyor, bozuyor, tansiyonları artırıyor.
“Çürüdüğümüzün değil yeşerdiğimizin işareti”
Bunlar sadece Türkiye’de değil, dünyada da bozulan trendler.
Ama bu önemli trendler siyasi kutuplaşmanın içinde kaybolunca, geriye de Instagram postlarındaki, içi boş, nefret söylemine yakın, ümitsizlik ve çaresizlik hissinden başka bir şeye yaramayan “toplumsal olarak çürüdük” gibi tahliller kalıyor.
Suçlar insanın karanlık yüzü. O yüzle insanlık tarihinde kısa ömrü hayatında en fazla karşılaşan insanlar biz olabiliriz.
Suçlarla, insanlığın karanlık taraflarıyla bu kadar çok, sık ve birebir yüzleşmek insana karşı güvensizliği artırıyor, bu da genel bir çürüme hissi yaratıyor olabilir.
Ama dün, bugün ve yarın da suçlar işlenecek, elimizden bir şey gelmeyecek, kişiselleşmeye kabahatlerin vahşeti büyüyecek, herkesi kurtaramayacağız, birçoklarından haberimiz bile olmayacak.
Başka insanların hayatlarını umursamak ve kaygılanmak ise çok iyi bir haslet, çürüdüğümüzün değil yeşerdiğimizin işareti.”
Yazının tamamını okumak için .
TIKLAYIN – İstanbul’daki çifte kadın cinayetinde yeni ayrıntılar: Fail kasapmış, işleyeceği cinayetin fotoğrafını önceden çizmiş TIKLAYIN – Yarım saat arayla iki kadını katleden Semih Çelik 5 kez psikolojik tedavi görmüş! TIKLAYIN – İkbal ve Ayşenur’u vahşice katleden Semih Çelik, o gün mahalle esnafına “Üstüm nasıl olmuş, iyi mi?” diye sormuş TIKLAYIN – Türkiye’yi sarsan cinayetler gazete manşetlerinde: Ayşenur ve İkbal katledildi, kadınlar ayağa kalktı! Yarım saat arayla iki kadını katleden Semih Çelik’in hastane kayıtları ortaya çıktı: İntihara kalkışmış! TIKLAYIN – İstanbul’daki çifte kadın cinayetinde yeni ayrıntılar: Fail kasapmış, işleyeceği cinayetin fotoğrafını önceden çizmiş TIKLAYIN – Kadınlar Taksim’den haykırdı: Huzursuz ettiğiniz her kadının hesabını soracağız, geceyi bize dar edenlere gündüzleri zindan edeceğiz! |
“Rumca bilmeseler de Yunanistan’a gönderildiler”; Kayıp bir jenerasyonun öyküsü ‘Mübadele’ |
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Depremde 103 Kişiye Mezar Olan Kule Apartmanı Davasında Yeni Eksper Raporu Hazırlanacak