YÖK Başkanı Erol Özvar, YÖK Konferans Salonu’nda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte ‘Türkiye Yükseköğretim Meclisi İstişare Toplantısı’na katıldı. Toplantıda, vakıf yükseköğretim kurumlarının problemleri ele alındı. Burada konuşan YÖK Başkanı Özvar, vakıf yükseköğretim kurumlarının 860 bin öğrenci, 30 binden fazla akademik işçi ve yaptıkları tesirle yükseköğretim sisteminin vazgeçilmez bir parçası olduğunu söyledi.
‘VAKIF YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI, AKADEMİK İŞÇİ EKSİKLİĞİNİ GİDERMELİ’
Ancak akademik işçi sayısındaki yetersizliğin vakıf yükseköğretim kurumlarının karşı karşıya olduğu en önemli meselelerden biri olduğuna dikkat çeken Özvar, “Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen akademik işçi sayısı, her bir programın yürütülmesi için gerekli asgari akademik işçi üzerinden belirlenmekte olup eğitim öğretim faaliyetlerinin sağlıklı yürütülmesi, ilgili programın yetkinlik ve kazanımlarının alanından hocalar tarafından öğrencilere verilmesi, eğitim süreçlerinin kalitesi ve sürdürülebilirliği bakımından olağanüstü önem arz etmektedir. Heyetimiz tarafından belirlenen asgari öğretim elemanı sayısının bazı programlarda sağlanmadığı, öğretim elemanlarının verdikleri derslerle uzmanlık alanlarının uyumlu olmadığı veya vakıf yükseköğretim kurumlarında tam zamanlı çalışan öğretim elemanlarının aynı zamanda ayrıca kurumlarda SGK kaydının bulunduğu gibi tespitler kayıtlara geçmiş dikkat çekici veriler arasında yer almaktadır. Vakıf yükseköğretim kurumlarının gerek mevcut programlarına öğrenci kontenjanı alabilmeleri gerekse yeni programlar açabilmeleri adına akademik işçi eksiliğini gidermeye yönelik gerekli önlemleri acilen almalarının değerini vurgulamak isterim” dedi.
‘AKADEMİK İŞÇİ MAAŞLARI, HAYATİ ÖNEME SAHİP’
Vakıf yükseköğretim kurumlarında akademisyenlere ilişkin öne çıkan bir diğer sorunun da fiyatlar konusu olduğunu söyleyen Özvar, “Bilindiği üzere, vakıf üniversitelerinde görev yapan akademisyenlerin fiyatlarının, 2547 sayılı Kanun’un Ek 8’inci maddesi uyarınca, devlet üniversitelerinde aynı unvanda çalışan akademisyenlerin maaşlarından az olmaması gerekmektedir. Akademik personelin maaşları ve diğer haklarının vaktinde ve eksiksiz bir şekilde ödenmesi hem kurumsal itibar hem de eğitimin kalitesi açısından hayati ehemmiyeti haiz mevzuların başında gelmektedir. Bu konuda gerekli hassasiyetin gösterilmesini beklediğimizi ve mevzuyu dikkatle takip etmeye devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek isterim. Başkanlığımıza yapılan başvurular ve gerçekleştirilen kontrollerde, sıklıkla karşılaştığımız sıkıntılardan birini de tahsil fiyatlarına yapılan yüksek oranlı artırımlar oluşturmaktadır. Zaman içinde maliyet artışları yaşandığı ve bunun vakıf yükseköğretim kurumları üzerinde bir baskı oluşturduğu bizlerin de malumudur. Lakin, vakıf yükseköğretim kurumlarının kar amacı güdemeyeceklerine ilişkin mevzuat düzenlenmesi de dikkate alındığında, bu maliyetlerin üniversite idarelerince verilen taahhütlere güvenerek tercihte bulunan öğrencilere yüklenmesi eğitim-öğretimin sürdürülebilirliği ve kurumlarının güvenirliliği gibi prensipleri olumsuz yönde etkilemektedir. Her koşulda, öğrencilerin mağdur edilmemesi hepimizin birinci önceliği olmak zorundadır” diye konuştu.
‘YÜKSEKÖĞRETİM KONSEYİNE ŞİKAYETLER GELMEKTEDİR’
Vakıf üniversitelerinin tıp fakültelerindeki fiziki ve teknik ihtiyaçların de tartışma konusu olduğunu belirten Özvar, “Tıp fakülteleri, yükseköğretim sistemimizin en önemli bileşenlerinden biridir. Hali hazırda 32 vakıf üniversitemiz bünyesinde aktif tıp programı bulunmaktadır. Tıp fakültelerinde tıp eğitimi, periyotlara göre teorik ve uygulamalı eğitimlerden oluşmaktadır. Verilen eğitimle tıp fakültesi öğrencilerinin asgari bilgi, maharet ve yetkinliklerle donanımlı olarak mezun olmalarını sağlamak temeldir. Ayrıca tıp eğitiminin önemli bir parçası olan uygulama eğitiminin de en iyi şekilde verilmesi ve takip edilmesi önem arz etmektedir. Malumunuz olduğu üzere, kanun düzenlemesi ile tıp fakültesi bulunan vakıf üniversitelerinin kendi hastanelerinin olması şartı getirilmiştir. Yapılan yerinde inceleme ve denetimlerde, özellikle iş birliği yapılan özel hastanelerde hadise sayısı ve çeşitliliğinin yetersiz olduğu, öğrencilerin hasta başı eğitimlerini gereğince aktif gerçekleştiremediği ve hastanelerdeki mevcut eğitim alanlarının fizikî şartlarının öğrenciler için uygun olmadığı, hastane idareleri ile üniversite idarelerinin uyum içerisinde çalışamadığı yönünde Yükseköğretim Şurasına şikayetler gelmektedir. Bunlar hızla çözülmesi gereken son derece önemli bahislerdir. Çünkü özellikle vakıf üniversitelerimizin tıp eğitimi alanında ortaya koyacağı kalite performansı sadece Türkiye açısından değil Türkiye’nin dünyadaki prestiji açısından en önemli hususların başında gelmektedir” dedi.
Toplantı, konuşmalardan sonra basına kapalı devam etti.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
02:00
News
Genel
Genel
Genel
Genel
Genel
Genel
