32,5717$% 0.11
35,3488€% 0.57
2.468,94%0,24
4.000,00%0,17
16.027,00%0,19
2.358,07%0,10
10.872,56%1,78
Biliyorum, Emin Çölaşan Ağabeyimizi, yazılarını özlemişsinizdir. Emin Abi de sizleri ve yazılarını özledi. İnşallah haftaya yazılarına başlayacak. Açıkçası güya yazarlığa yeni başlayacakmış gibi heyecanlı. Bilgisayar başına geçiyor, yavaş yavaş yazıyor. Yazdıkça da hızlanıyor. Günlük hayatımızda sıkça “Her şeyin başı sağlık” diyoruz. Ancak sağlıklıyken bu sözleri birçok kişi önemsemez. Emin Abi’ye de, “Her şeyin başı sağlık” dediğimde şunları söyledi: “Öyle diyoruz, ama başımıza bir iş geldiğinde hayatın gerçek derslerini öğrenmeye başlıyoruz. Benim durumum da o denli. Zira, alınan hayat dersleri pahalıya mal oluyor. Rastgele yeni bir aksaklık çıkmazsa önümüzdeki haftadan sonra yazılarıma başlamayı düşünüyorum.”
Emin Abi’ye okuyucularına vereceği mesajı sordum. Kelama, “Okuyucularım benim canım ciğerim. Onları çok özledim. Bayramdan sonra buluşmak ümidiyle” dedi. Sağlık durumunu da şöyle anlattı: “Bacaklarımda ve kalçamda kas erimesi var. Hayatım boyunca egzersiz yapmadım, idman yapmadım, yürüyüş yapmadım. Daima masa başında oturarak iş yaptım. Dolayısıyla her tarafım erimiş. Onun sancılarını ve acılarını yaşıyorum. Tedavim devam ediyor. Bütün okuyucularıma da selam ve sevgilerimi iletiyorum.”
UZLAŞMA OLMADAN ANAYASA DEĞİŞMEZ
Son periyotta siyasetteki gelişmeler için yazacağı çok şey vardı. Sağlık durumu nedeniyle yazamadı. Emin Abi ile bayramlaştıktan sonra, “Abi, şu günlerde neler yazardın?” diye sordum. “Yazacak konu çok” dedi ve gündemdeki bahisleri şöyle yorumladı:
“Türkiye’nin en yeni hususlarından biri Anayasa değişikliği. İktidar kesiti ısrarla bunu gündemde tutmaya çalışıyor. Bugüne kadar beğenmedikleri bu Anayasa 19 kez değiştirildi. Bu değişikliklerin çok önemli kısmı kendi iktidarları periyodunda yapıldı. Anlaşılan o ki bu değişiklik sürecini yine gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
Şimdi burada bir konuya çok dikkat etmek gerekiyor. Yeni Anayasayı referanduma sunabilmek için TBMM’de 360 oy gerekiyor. Direkt doğruya değiştirebilmek için ise 400 ve üstü oy gerekiyor. Meğer, TBMM’de AKP’nin 265, MHP’nin 50 milletvekili var. Bunların toplamı 315 ediyor. Dolayısıyla iktidar Meclis’te bu sayıya ulaşamıyor. Bunu gerçekleştirmek için öbür partilerden, en başta CHP’den destek almaları gerekiyor. Bu türlü bir takviyenin gelmesi de söz konusu değil. Bu demektir ki uzlaşma olmadığı takdirde Anayasa değişmeyecek.
SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi Hürmet Öztürk, usta müellifimiz Emin Çölaşan’ın haftaya yazılarına başlayacağı muştusunu verdi.
BU SORUNUN CEVABI YOK
Burada ikinci bir konu daha var. İktidar partisi, öbür bir deyişle AKP ve MHP paydaşlığı Anayasa’nın hangi hususlarının değişmesini istiyor? Bu sorunun karşılığını Türkiye’de hiç kimse bilmiyor. Kendilerinin de bildiği kanısında değilim.
Neyi değiştirecekler? Hangi unsurlarla nasıl oynayacakları bilinmiyor. ‘Darbe Anayasası’ diyorlar, özgürlükçü Anayasa’dan dem vuruyorlar, ama tekraren değiştirdikleri Anayasa’ya, nedeni bilinmeyen bir biçimde karşı çıkmayı sürdürüyorlar. Aklı başında hiçbir vatandaşın bunu anlaması mümkün değil.
VERGİ PAKETİNİ ISLAHAT DİYE SUNACAKLAR
Şimdi şimdiki olaylara bakmak gerekirse Hayvan Hakları Yasa Teklifi önümüzdeki hafta TBMM’ye gelecek. Bunun nedeni sokak köpekleri. Diğer bir şey yok. Yani atların, eşeklerin, kedilerin, diğer hayvanların haklarıyla ilgili bir değişme söz konusu olmayacak. O halde tıkandığımız nokta şu: Sokak köpeklerini öldürelim mi, kısırlaştıralım mı? diye partiler arasında uyuşmazlık var. Bu işin fazla uzayacağını sanmıyorum.
Şimdi gelelim öbür bir bahse. TBMM’ye vergi paketi geliyor. Yine vatandaşın canını acıtacak bir vergi paketi yine ‘reform” adı altında piyasaya sürülecek. Dolayısıyla milyonlarca insanımızın cebinden yüklü paralar yine vergi adı altında tahsil edilecek. Pekala, fiyatlar ne zaman düşecek? Onun kolayını da buldular. 2027 yılında düşeceğini söylüyorlar. Ağzımıza bir parmak bal çalıyorlar.
AKŞENER 180 DERECE DEĞİŞTİ
İYİ Parti’nin kurucu Genel Başkanı Meral Akşener, genel başkanlıktan ayrılmıştı. Şahsen ben ilk yıllarda Akşener’den umutluydum. 6’lı Masa’da iyi işler başardı. İktidara karşı iyi bir muhalefet sergiledi. Onu önemli ve dengeli bir siyasetçi olarak gördük. Partisinin başında düzgün işler yaptı. Ancak sonra neler oldu, köprülerin altından nasıl sular aktı, işte o zaman karanlık bir tabloya bürünmüş olduk.
Meral Hanım bir anda çizgisini 180 derece değiştirip iktidar destekçiliğine soyunmaya başladı. Bu halini da hala sürdürüyor. Öylesine çelişkili durumlara düşmek, bir siyasetçi için üzüntü verecek bir tablodur. Bir süre önce Saray’a çıktı. Recep Bey ile bir süre görüştü. Saray’a niye çıktı, kim davet etti, kendisi mi gitmek için müracaatta bulundu, orada bir kadro talepleri mi oldu, bunları da bilen yok.
Hiçbir açıklama yapılmadı. Yani tuhaf bir durumla karşı karşıyayız. Lakin sürecin sonunda şunu söylemek mümkündür: Meral Hanım bütün saygınlığını yitirdi. Partisinden her gün milletvekilleri ve üst seviye yetkililer istifa ediyor. Bir genel başkan, kendisinin ve partisinin ayağına lakin bu kadar kurşun sıkıp zarar verebilirdi.
BU SÖYLEDİKLERİMİ BAHÇELİ DÜŞÜNSÜN
MHPGenel Başkanı Devlet Bahçeli için de aynı şeyleri düşünüyorum. Kendisini, AKP iktidarının ve Recep Tayyip Erdoğan’ın fedaisi olarak gördüğü kanısındayım. Bir olay oluyor, daha AKP’den bir ses gelmemişken, küçük ortak Devlet Bey en son kelamları ve halleriyle büyük destek veriyor. Dolayısıyla siyaset piyasasında Meral Akşener gibi Devlet Bahçeli de saygınlığını büyük ölçüde yitirdi. İşin ilginç yanı AKP içerisinde oldukça üst seviye siyasetçi Devlet Bey’i kendi sırtlarına yapışmış ve partilerine zarar veren bir kimse olarak görüyor. Bu söylediklerimi de düşünmesi gereken en başta Devlet Bahçeli’dir.
SİYASETTE YUMUŞAMA OLMAZ
Ben Türkiye’de yıllardır gazetecilik yapıyorsam, Türk toplumu ve siyasetini biraz olsun biliyorsam bu süreçte yumuşama falan olmaz. Göstermelik olarak taraflar biraz daha dikkatli davranıp birbirlerine kibar sözler söyleyebilir ama yumuşamayı hiç kimse beklemesin. Eski hamam, eski tas. Her şey motamot devam eder. Herkes kendi yoluna bildiği gibi masraf. Türk siyasetine yumuşama yaramaz.
Örneğin son gelişmelerde söylediklerimin haklı olduğunu bir süre sonra herkes görecektir. Hele Türkiye’nin bu türlü bir ortamında son seçimlerden zaferle çıkmış olan CHP, yumuşamaya başlarsa toplum onun da hesabını sandıkta sorar.
CHP, yeni bir havaya girdi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile birlikte CHP’nin yeni bir havaya girdiği kanısındayım. Güzel işler yaptıklarını görüyorum. Emekli mitingi, çay üreticilerinin, buğday üreticilerinin mitingleri güzel yapıtlardı. Devlet idaresinde artık CHP yok, ama belediyelerde tartısı var. CHP’den beklenen, kendisine bağlı belediyelerde her türlü israfın, yolsuzluğun, hırsızlığın, torpilin muhakkak ama katiyen önlenmesi olacaktır. Aksi halde CHP, bu ağır ortamın altından kalkamaz ve ezilip sarfiyat.”
Erdoğan ‘Giderlerse Gitsinler’ Dedi, 15 Bin Doktor Yurt Dışına Gitti
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.