32,9105$% 0.26
35,7847€% 0.46
2.510,21%0,37
4.070,00%0,36
16.306,00%0,36
2.375,86%0,21
10.743,30%-0,49
Ferdi Zeyrek 1977 yılında ev hanımı Gülten ve çarşı eşrafından Tıraşçı Ahmet’in oğlu olarak dünyaya geldi. Mimar oldu, kendi şirketini kurdu. Nurcan hanımla evlendi, üç kızı doğdu. Sivil toplum kuruluşlarında aktif misyonlar aldı, Mimarlar Odası Başkanlığı, Büyükşehir Belediye Meclisi Üyeliği, CHP İl Başkanlığı yaptı. 2019’da Manisa Büyükşehir Belediye Başkan adayıydı, kazanamadı. 2024’te tekrar aday gösterildi ve bu kez bir birincisi başardı. Çok partili sisteme geçilen 1946 yılından beri CHP ilk sefer Manisa’da iktidara geldi. Zeyrek bunu nasıl başardığını ve yönetim anlayışını SÖZCÜ’ye anlattı. Ferdi Zeyrek, 31 Mart’tan bugüne yaşananları Gökmen Ulu’ya anlattı.
– 78 yıl sonra CHP Manisa’da seçim kazandı. Bu nasıl oldu?
Benden evvelki başkan halktan kopuktu, onların gereksinimlerine kör olmayı tercih etti. Makam odasından pek çıkmayan, halkın içine girmeyen, yurttaşlarla dertleşmeyen bir yönetim anlayışı vardı. Kendine ve etrafına rant sağlamaya yönelik bir sistemi vardı. Manisalılar olarak bu durumdan çok rahatsızdık. Biz seçim boyunca her zaman için halkın içindeydik. Vatandaş “Artık benim sesimi duyacak, içimizden biri belediye başkanı olsun” dedi ve bu yetkiyi, bu emaneti bize verdi. Genel Liderimiz Özgür Özel’in Manisalı olması, memleketine itina göstermesi de önemli bir faktör. Bunların hepsini üst üste koyduğumuzda başarı geldi. Ben Manisa aşığıyım. Bu koltuklardan kimler geldi, kimler geçti… Bazıları Manisa’da oturamaz halde, bazıları ise hala “Başkanım” diye anılıyor. Ben “Başkanım” diye anılanlardan olmak istiyorum. – Albert Einstein’in bir sözü var: “Ön yargıları kırmak atomu parçalamaktan zordur.” Manisalı yurttaşlarımızın CHP’ye ön yargısını nasıl kırdınız? Yaşamım boyunca adaletli, eşitlikçi, şeffaf ve ulaşılabilir bir insan oldum. Sapmadığımız bu çizgi insanların kalbine dokunan ve umudunu yeşerten bir noktaydı. Evvelki liderde bu niteliklerin hiçbiri yoktu. Seçmenin terazisine çıkıldığından Ferdi Zeyrek, Özgür Özel ve Cumhuriyet Halk Partisi daha ağır geldi. – Nasıl bir belediye devraldınız? Bizden evvelki başkan seçimden iki gün önce belediye kasasındaki bütün parayı sağa sola harcamış, 420 milyon lira civarında ödeme yapmış. 1 Nisan günü de belediye kasasına giren 610 milyon lirayı paydaşlarına dağıtmak istedi. Çabucak olaya müdahale ettik, cumhuriyet savcımıza dilekçe yazdık, “Biz seçildik, mazbatamızı alıp göreve gelelim, faturaların gerçekliğini inceleyelim, hak edeni mağdur etmeyiz ama gerçek değilse gereğini yapalım” dedik. Belediyenin mali işler personeli de bizimle birlikte hareket etti. Teftiş konseyimiz devreye girdi. Böylelikle halkın parasını korumuş olduk. Bu bizim paramız değil, bu dağ köylerinde yalınayak dolaşan çocukların parası. Kırk sefer düşünerek, halkın parasını halkımız için harcıyoruz. Başkan Zeyrek, yaşlı ve genç hemşehrileri ile sık sık görüşüp taleplerini dinliyor. – Sizle birlikte belediyede neler değişti? Personelimizle birlikte bayramlaşma merasimini gerçekleştirirken makam aracının çalışır vaziyette olduğunu fark ettim. Sürücü arkadaşım, “Önceki başkan araba her zaman aynı ısıda kalsın diye klimayı daima çalıştırmamı isterdi” dedi. “Mazotu boşa harcayamayız, bunu yapmayacağız” dedim. Belediyede mesaiye gelirken yaklaşık yirmi kişinin giriş kapısında, beş kişinin asansörde, dört kişinin makam odası önünde karşılama töreni yaptığını görünce şaşırdım. Bu ve gibisi şatafat ve savurganlık içeren uygulamaları sona erdirdim. Birçok ihalede yolsuzluk şüphesi tespit ettik ve belgeleri savcılığa gönderdik.
– Çok borcunuz var mı? Var ama halkımızın moralini bozmak istemiyorum. Biz mızmızlanmak için buraya gelmedik, çözüm bulmak ve icraat yapmak için geldik. Hem borcumuzu ödeyeceğiz hem hizmet edeceğiz. – Nasıl bir yönetim anlayışı sergilediğinize ilişkin örnek verir misiniz? Kimseyi ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, herkese eşit hizmet götürüyoruz. 17 ilçenin 15’ini CHP kazandı. Demirci AK Parti’de, Selendi Yeniden Refah Partisi’nde. Bana kaygıyla sordular, “Biz CHP’li değiliz, Büyükşehir Belediyesinden yeterli hizmeti alabilecek miyiz” diye. Ben de onlara şu yanıtı verdim: “Siyaset 31 Mart gecesi bitti. 1 Nisan sabahı hizmet başladı. Bu iki ilçe hizmetten en yoksun kalan iki kentimizdi. Eşitliğin ötesinde, açıklarını kapatmak ve eksiklerini gidermek için bu iki ilçeye öncelik verdik. – Çalışmalarınızda katılımcı demokrasi uygulamaları görecek miyiz? Elbette. Meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarını idarenin paydaşı yapmak istiyorum. Ortak aklı oluşturmak zorundayız. – 2 ton su fiyatını 1 lira yaptınız. Bunu ve sosyal belediyecilik uygulamalarınızı anlatır mısınız? Türkiye’nin en pahalı suyunu kullanan şehirdik. Vatandaşlarımız bas bas bağırıyordu. Su insani kullanım hakkıdır. İlk iki ton su kullanımını 1 lira, sonraki kullanımlarda da yüzde 30 indirim yaptık.
Bu ilk bakışta belediye bütçesinden eksilme olarak görülebilir. Ama aslında ranta giden parayı kesip halka vermektir. Geçen gün bir vatandaşımız, “Başkanım, bu ay su faturasından 250 lira tasarruf etmiş olduk. Ben bu 250 lirayla çocuğuma hediye alacağım ve bu sana Ferdi amcandan diyeceğim” dedi. Çok duygulandım. Doğru yolda olduğumuzun göstergesidir. – Bu noktada çok önemli olduğuna inandığım bir olguya değinmeliyim. İzmir Dikili’nin efsanevi belediye başkanı Osman Özgüven suyun meta olarak kullanılmasına karşı çıkmış, 10 tona kadar suyu parasız vermişti. Ağır ceza mahkemesinde “Görevi berbata kullanmak ve belediyeyi zarara uğratmak” suçlamasıyla yargılandığında şu savunmayı yapmıştı: “Belediyeler ticarethane değildir. Yurttaş müşteri değildir. Su temel yaşam hakkıdır. Parayla satılamaz. Şayet bu suç ise ben bu suçu işlemeye devam edeceğim.” – Bu, yerel yönetim anlayışına dair çarpıcı bir örnek değil mi? Fikri, zikri ve duruşuyla öncülüğümüzü yapan, çok hürmet duyduğum Osman Liderle aynı noktadayım. Belediyeler kamu kurumudur, ticarethane değildir. Sadece suda değil, ulaşımda ve birçok sosyal belediyecilik uygulamamızla vatandaşımızın üzerindeki yükü hafifletmeye çalışıyoruz. Halk ekmek fabrikası ve kent lokantaları açacağız. Manisa’nın sosyo-kültürel yaşamını geliştirmek ve sanat kenti yapmak için de çok çalışmaya başladık. – Ege Belediyeler Birliği Başkanlığı’nı da üstlendiniz. Planlarınız nelerdir? Ege Planlama Ajansı kurmak istiyoruz. Bu yapının öncüsü olan Ekrem İmamoğlu başkanımız ve İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe ile bir araya geldik, destek aldık.
Kuracağımız ajansın belediye hizmetlerinden tarım ve turizme kadar Ege Bölgesi için çok faydalı olacağını umut ediyorum.
Önemli olan seçmene ‘İyi ki oyumu vermişim’ dedirtmek
– Son yerel seçim zaferiyle CHP’nin Türkiye’de birinci parti pozisyonuna yükselmesi size neler düşündürttü?
Halk 1989 yılında sosyal demokrat partiyi yerel seçimde birinci yapmıştı. SHP iktidar ortağı olmuştu. Ama 1994 yılında kaybetti. Bunu irdelemek önemli. 2024’te gösterilen bu teveccühü sürdürülebilir kılmak ve 2029 yılında büyütmek için hassas, çalışkan ve başarılı olmalıyız. Değişim o zaman manasını bulacaktır. – Bu durum genel iktidar için bir sıçrama rampası olabilir mi? Evet, bu dönemi hepimiz iyi değerlendirirsek iktidar olacağız. Seçmenlere şöyle dedirtmeliyiz: “İyi ki ben oyumu CHP’ye vermişim, oyum helal olsun” ve “Ben oy vermemiştim ama önümüzdeki seçimde ben de oyumu CHP’ye vereceğim.”
VARLARLA YOKLAR ARASINDA
– Kadim kent Manisa’nın kıymetlerinden gereğince yararlanılabiliyor mu? Maalesef Manisa varlar ve yoklar arasında bir il. Bereketli ovalarımız var ama tarımı destekleyen yok. Üniversite var ama öğrenci yok, İzmir’den gelip gidiyorlar. Sanayi var ama beyaz yakalı yok, zira sanayi sitesinde çalışanlar da İzmir’den işe gelip gidiyor. Antik periyottan, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine kadar birçok tarihi eser vara ama bir tane turist yok. Örneğin, dünyadaki ilk yedi kilisenin üçü Manisa’da. Bunlardan biri ABD’deki eyaletin ismini aldığı Philadelphia Kilisesi. Biz bu yokları var yapmak istiyoruz.
Silahlı Saldırıda Ağır Yaralanan Başkan Sevi, Yoğun Bakım Servisine Alındı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.